Sevda Erdan Kılıç’ın bu defa gündeme getirdiği konu, AKP’nin, iktidara geldiği 2002 yılından bu zamana kadar geçen 17 yılda sayılamayacak kadar gerçekleştirdiği ya da gerçekleşmesine bilerek veya bilmeyerek izin verdiği, hazine ve sit alanı arazileri üzerindeki yapılaşma oldu. Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’in Çeşme İlçesi Ovacık Mahallesi Ada Üstü Mevkiinde (Gücücek Koyunun burun kısmında) Hazine’ye ait 208 ada 6-7 parseldeki arazide düzleştirme çalışması yapılarak temel atıldığı ve beton dökülerek inşaata başlanıldığı yönünde kamuoyuna bilgiler yansıdığını belirtti.
Denize sıfır Hazine arazisi olan söz konusu alanın, aynı zamanda doğal sit alanıolduğunu ve inşaat başlanan alanda tarihi kalıntılar bulunduğunu ifade eden Kılıç, inşaatın, bu arazinin doğal yapısına büyük zarar verici nitelikteve Kıyı Kanunu’na aykırı olduğunu bildirdi.
CHP’li Kılıç, bölgede oturan duyarlı vatandaşların, araziye iş makineleri getirilmesinin ardından Çeşme Kaymakamlığı ve Çeşme Belediyesi’ne başvurduğunu, inşaatın durdurularak sorumluları hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını istediğini ifade etti.
Canan Çelik ve Cem Oruç isimli kişilerin, söz konusu arazide inşaata başlayabilmek için “imar barışı” kapsamında başvurarak “Yapı Kayıt Belgesi” aldıklarını belirten Kılıç, “Çeşme Belediyesi çalışmaları birkaç kez durdurmuştur ancak inşaat devam etmiştir. İnşaatın devam etmesine gerekçe olarak bu kişilerin arkasında, ‘devlet yönetiminde önemli bir yerde bulunan, hatırı sayılır’ bir kişinin olduğu belirtilmektedir.Çeşme’de Hazine’ye ait tarihi kalıntıların olduğu araziye inşaatı kim yaptırmaktadır? (Devlet yönetiminde önemli bir yerde bulunan, hatırı sayılır) birisi olduğu iddia edilen kişi kimdir?”dedi.
Bu bağlamda;
- İzmir’in Çeşme İlçesi Ovacık Mahallesi Ada Üstü Mevkiinde, konum olarak denize sıfır muhteşem bir manzarası olan arazideki bu inşaat çalışmalarından Çevre ve Şehircilik Bakanlığının haberi var mıdır?
- Çeşme Kaymakamlığı, kaymakamlığa iletilen dilekçe hakkında işlem yapmış mıdır? Eğer yapmışsa konuyu ilgili kurum ve kuruluşlara iletmiş midir, iletmemişse neden iletmemiştir?
- Çeşme Belediyesinin çalışmaları birkaç kez durdurmasına rağmen, sit arazisinde inşaata devam edilmesinin nedeni, inşaatı yapan kişilerin arkasında “devlet yönetiminde önemli yerde bulunan, hatırı sayılır” bir kişinin olması mıdır? Bu nedenle mi inşaata müdahale edilememektedir?
- Tarihi kalıntılar üzerindeki inşaat durdurularak sorumlular hakkında gerekli işlemler yapılacak mıdır?
- Kıyılarımızda turizm açısından değerli birçok yerin birilerine peşkeş çekilmesi gibi, burası da mı birilerine peşkeş çekilmek istenmektedir? Devlet yetkilileri bu duruma daha ne kadar seyirci kalacaktır?
