Cengiz Aldemir/ANKARA - İz gazeteye konuşan CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Rantçı, yandaş sermayeye döviz bazlı garanti veren siyasi iktidarın, milyonlarca asgari ücretliye hiçbir garanti sunmadığını vurgulayarak, “Döviz garantisi verilecekse, döviz karşısında asgari ücreti eriyen milyonlarca emekçiye verilmelidir” dedi.

ASGARİ ÜCRET DÖVİZ GARANTİLİ OLSUN

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun vergiden muaf olmayan ve net 2 bin 825 tl olarak belirlenen miktara tepki gösteren Böke, iktidarı sert bir dille eleştirerek, “Bu utanmazlık 2021’de 10 milyon çalışana, üstelik de pandemi ve ekonomik buhranda reva görülen asgari ücret net 2.825 TL. Vergiden muaf değil. Gerçek enflasyona karşı hiçbir güvencesi yok. Milyonları yoksulluğa, açlığa, işsizliğe mahkum eden bu düzeni mutlaka değiştireceğiz. 1 kişinin 5 yerden maaş aldığı, 5 şirketin döviz garantileriyle tüm ihaleleri aldığı Saray düzeninde, açlık sınırı bugün 2.517 TL iken 2021'de orta ağırlıkta işte çalışanlar için 2.507, ağır işte çalışanlar için 2.792 liralık asgari ücret öneriliyor. Oysa ihtiyaç belli! Önce asgari ücretteki erime telafi edilmeli, ardından da yandaşa verilen dolar garantisi şimdi hemen asgari ücrete verilmeli. Milyonlarca çalışanın aldığı asgari ücret döviz garantili olsun” ifadelerini kullandı.

KAYNKLAR YANLIŞ KULLANILDI

İktidarın Türkiye’nin var olan insan ve maddi kaynaklarını bugüne kadar çok yanlış kullandığını ve bunun kaynaksızlık sorunu yarattığını söyleyen Ekonomist Böke, iktidarın kaynak kullanım tercihlerinin hakça bir vergi düzenini de ortadan kaldırdığını ifade etti. Türkiye’nin yararına olacak altyapı yatırımlarını tercih edeceklerini ifade eden Böke, bugün parayı betona gömen anlayışla değil, gelir yaratacak yatırımlara yönlendireceklerini vurguladı. Osman Gazi köprüsünü örnek veren Böke, “ Burada fizibilite çalışması doğru yapılmamış. Araç garantisi dahil kullanım öngörüsü yanlış yapılmış. Bu söylediğim çelişki sadece Osman Gazi Köprüsünde değil, Yavuz Sultan Köprüsünde de aynı. Temel sorun üretken, gelir getirecek yatırımlar yerine paralar verimsiz alanlara yatırılmış” sözleriyle eleştirdi.

YAPISAL BİR ÇÖKÜŞ VAR

Dış borca bağımlı bir düzen yaratan iktidara yabancı kreditörlerin, “Türkiye’nin şu andaki devlet yapısı ya niyeti yok iş yapmaya, ya da yapabilecek kapasitesi kalmamış” demelerinin çok acı bir durum olduğunu söyleyen Böke, bunun da yapısal bir çöküş anlamına geldiğini vurgulayarak, “ Güveni inşa etmek için rezervlerini hal vurup harman savurmayan gerçek bir para ve bununla uyumlu bir maliye politikası ortaya koyacak teknik donanıma ihtiyaç var. Bu bizde var. Ayrıca kurumsal çöküşün yerine kurumları kuran, liyakatlı, işini bilen, kamu yararı gözeten işleyen bir devlet sistemine ihtiyaç var” değerlendirmesinde bulundu.

FATURAYI RANTÇI İKTİDAR ÖDEYECEK

Halkın yüzde dosan dokuzunu koruyan bir düzen kuracaklarını, rövanşist olmayan, halkın hakkını tesis etme iddiasında bir iktidar vadettiklerini söyleyen Böke, yapılan yanlışın faturasını rantçı sermaye ve ortağı olan siyasi iktidarın ödeyeceğini vurguladı.

ROBOSKİ’Yİ UNUTTURMAYACAĞIZ

28 Aralık 2011'de, çoğu çocuk 34 yurttaşın bombalanarak öldürüldüğü Roboski katliamını anımsatan Böke, sorumluları hakkında hala idari ve adli yaptırım kararı alınmadığına dikkat çekerek, bu katliamı unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi