Cengiz Aldemir/ANKARA - Salgın koşullarında kendi yaşamını hiçe sayan sağlık çalışanları ve kritik sektörlerdeki tüm emekçilere minnet duygularını dile getiren CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, meclis de yaptığı konuşmada, ağır bir halk sağlığı ile karşı karşıya gelindiğini vurguladı. Alınacak tüm kararların sağlık sorununu en az insani hasarla atlatmaya yönelik olması gerektiğini söyleyen Böke, “Böylesi bir krizde öncelik daha çok insanı yaşatmak olmalı, başka her türlü ekonomik sonuç ikincil olarak değerlendirilmeli, halkın fiziksel sağlığı korunmalı ama halkın ruh sağlığını da koruyacak olan iş veya işsizlik kaygısına engel olacak adımlar da hemen, vakit kaybetmeden atılmalı” uyarısında bulundu.

BELEDİYE BAŞKANLARI DİNLENSEYDİ

İktidarın salgının ilk andan itibaren ekonomik ve siyasi kaygılar yerine, bilim insanları ve uluslararası deneyimlerin ciddiye almasının daha doğru bir karar olacağını ve bugün çok daha iyi bir noktada olunacağının altını çizen Böke, herkesi evde tutacak gelir ve iş güvencesi verilseydi krizin bu noktaya gelmeyeceğini savundu. Böke, iktidarı, “Eğer ilk günden itibaren sağlık sistemimizin kapasitesi eksikliklerini gidermek için adımlar atılarak düzelseydi, "Sahra hastaneleri oluşturulsun." diye yırtınıyor olan belediye başkanlarımız daha erken dinlenseydi, canları pahasına emek veriyor olan, mücadele eden sağlıkçılarımızın sağlığını koruyacak adımlar erkenden atılmış olsaydı ve sağlıkçıların temel hakları korunsaydı bugün her şey çok farklı olurdu. Kurulan tüm kurullara bütün sağlıkçı meslek örgütleri ve sendikalar davet edilseydi ve Bilim Kurulu, Almanya'daki Robert Koch Enstitüsü gibi bir karar kurulu olabilseydi bugün her şey çok farklı olurdu” sözleriyle eleştirdi.

İKTİDARIN ÇELİŞKİLERİ

Hükûmetin üç şeyi aynı anda yapmaya çalıştığını ve verdikleri kararlarla uygulamalarının bir biri ile çeliştiğine işaret eden CHP’li Böke iktidarı, "Salgın yayılmasın." diyor ama ekonomi olduğu gibi devam etsin istiyor, bir yandan da siyasi algıyı yönetmeye çalışıyor. Bir yandan "Evde kal." diyor, mangalı ve pikniği yasaklıyor, diğer yandan milyonlarca emekçiyi fabrikalarda, inşaatlarda, madenlerde çalıştırılmak üzere her gün toplu taşımayla işe gitmeye ve dip dibe çalışmaya da mecbur bırakıyor. Bir yandan "Kaynak gerek." diyor, diğer yandan halkın güvendiği belediyelerin yardım kampanyalarını engelliyor. Dayanışmak yasak ama parti devletine emekçilerin maaşından kesinti yapmak zorunlu. Bir yandan Anayasa'da sosyal devletiz diyor diğer yandan zaten olmayan iş ve işçi güvenliğini, evinin kapısında artık hak olarak kaybetmeye mahkum bırakıyor çalışanları” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

Ekonomist kimliği ile İktidar milletvekillerine seslenen Böke, kısa vadede ekonomi durmasın diye halkın canını tehlikeye atmanın, orta ve uzun vadede çok ağır bir vicdani ve ekonomik yük getireceği uyarısında bulundu. Hak temelli adımların bugünden itibaren atılması gerektiğinin altını çizen Böke, yarınların bugünden çok daha zor olacağı öngörüsünü paylaştı. İş ve işçi güvenliğinin bir hak olduğunu hatırlatan Böke, atılması gereken adımları şöyle sıraladı: “ Hakça bir kazanç haktır. Sağlıkla çalışabilmek haktır. Sağlık ve eğitim haktır. Hak olan her şey de devlet tarafından sunulmak zorundadır. Atılması gereken adımlar belli. Hemen, acil ve zorunlu alanlar dışında işe gitme zorunluluğunu ortadan kaldırıp, halka gelir ve iş güvencesi verilmeli. Hemen, sosyal devlet bütün araçlarıyla hayata geçirilmeli, insanlar kaygısızca evinde kalabilmeli. Temel ve zorunlu ihtiyaçları karşılamak için çalışıyor olan sağlık emekçilerini koruyacak olan sağlıkta şiddet yasası bugün, derhal Meclisten çıkartılmalı.”

Editör: Haber Merkezi