Cengiz Aldemir/ANKARA- Erdoğan'ın "Enflasyon yok" sözlerini, "Bunun iktisat bilgisiyle hiçbir alakası yok" diyerek tepki gösteren CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Ekonomist Selin Sayek Böke, AKP iktidarının ekonomi politikalarını ve Bakan Nebati'nin açıklamalarını İz Gazete’ye değerlendirdi.

ÇOK AĞIR BİR HAYAT PAHALILIĞI KRİZİ VAR

Türkiye'de çok ağır bir ekonomik kriz ve çok ağır bir hayat pahalılığı krizinin yaşandığını belirten Ekonomist Böke, "Bunun tek sorumlusu da Saray yönetimi ve onun bilimden, realiteden uzak politik tercih anlayışıdır. Teknik olarak enflasyonun olduğu yerde gelirleri bunun üzerinde arttırmazsanız, fiilen hayat pahalı hale gelir. Bu konuda bilimsel bir araştırma yapmaya hiç gerek yok. Bana sorarsanız bilimi tekrar yazan değil, bilimden zaten teknik olarak çok uzaklaşmış bir mantalite, bugün bilimden uzak kalmada ısrar edeceğini bir kez daha ortaya koyuyor" diyerek eleştirdi.

İMTİYAZLI KİŞİLERE SERVET TRANSFERİ

AKP iktidarının sınıfsal tercihleri olduğunu, bu sınıfsal tercihlerin halktan yana değil ranttan yana olduğunu vurgulayan CHP'li Böke, "İktidarın tercihleri dar gelirden, üretici güçlerden yana değil, bu tercih rantçılıktan yana. Kendisine siyaseten yandaşlık kuracak olanlardan yana. Dolayısıyla çok uzun süre 2007-2008 finansal krizinden sonra dünyada yüzde 99'a karşı yüzde 1 diye tartışılıyor olan sınıfsal tercihin bugün Türkiye'de bir yansımasını yaşıyoruz. Bu iddianın uyguladığı bütün politikalarda bu görülüyor. Yoksuldan alıyor bir avuç imtiyazlı kişiye servet transferi yapılıyor. Bunu kamu özel iş birliği projeleri ile yapıyor, bunu kamu ihale kanununun değiştirerek yapıyor, bunu varlık fonu adı altında transferlerle yapıyor, bunu bugün adına kur korumalı mevduat dedikleri araçla yapıyor. Yani bu iktidarın bilerek açıkça uyguladığı politika bütününü tarif ediyor. Bu politika bütünü yoksulu daha da yoksullaştırıyor, orta sınıfı da yoksullaştırıyor. İmtiyazlı sınıfta, sarayın kan bağıyla ilişkisi olan kişiler ve siyaseten aile olarak gördüğü kişilerden oluşuyor. Onun dışında vatandaşın hepsini zaten dar gelirliliğe mahkûm eden ve dar gelirliği yok sayan siyasi iktidar bilerek isteyerek, sonuçlarını gözlemleyerek uyguluyor ve oradan asla geri dönmüyor" sözleriyle tepki gösterdi.

NEBATİ EKONOMİYİ BİLMİYOR

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati'nin, "Piyasada işler iyi ve canlı. Talepler çok iyi gidiyor. Gelirin artma potansiyeli yüksek" sözlerini de eleştiren Ekonomist Böke, " Bakan Nebati bu açıklaması ile kibrini de ortaya koymuş ve itiraf etmiş oluyor. Biz bu politikaları uyguluyoruz diyor. Bana göre Nebati'nin iktisada dair bir bilgisi yok. Bu sözler ortaya koydukları ekonomik politik tercihlerinin bir itirafıdır. Bu itiraf bir değişiklik yapmaya dair bir iradenin kendisi mi? Bence hayır. Çünkü bu iktidar bu yapıyı değiştirecek bir politik iradeye sahip değil. İktidar bu politikalardan vazgeçmez. Bu düzenin değişebilmesinin tek yolu var sandığın gelmesi ve iktidarın değişmesidir. Bu düzeni biz değiştireceğiz" diye konuştu.

EYLÜL 2021 KUR İNADININ KESKİNLEŞTİĞİ TARİH

İktidarın "Çekirdek enflasyonu hedefleyeceğiz" açıklamalarının bir ay sürdüğünü, bir ay sonra hedefledikleri çekirdek enflasyonun iyi gitmediğini görerek, "Biz çekirdek enflasyonu hedeflemeyeceğiz bundan sonra cari dengeyi hedefleyeceğiz" sözlerini anımsatan Böke, bu sözlerden sonra kur krizinin yaşandığını ve sonraki süreçte yaşananları dile getirerek şöyle konuştu:

"Cari dengeyi hedefleyen iktidar yaptığı bu açıklamalar sonrası Türk Lirası’nın değer kaybettiği bir sürece girdik. Eylül 2021 bu inadın keskinleştiği tarihtir. 8.30 olan dolar kuru, Bugün 17 74'lerde. Bu anlayışta ısrar edilmeden kaynaklı olduğu için .2013 yılından itibaren bu iktidarın hırçınlaşan, rantçılık anlamında daha da pervasızlaşan ve bu düzende ısrar edeceği tavrı verimli ve üretken yatırım alanlarını tercih etmeyeceğini çok net ortaya koymuştu.

Türkiye'nin dış borca bağımlı düzenini değiştirmeyeceğini çok net ortaya koymuştu. Sonra bunun üzerine bir yönetim krizi ekleyecek referandum, başkanlık sistemine geçiş sürecini başlattı. Dolar’ın 8.30'lara geliş süreci de bana göre bu sorun yapısal bozukluktan kaynaklanmaktadır.

RASYONELLİKTEN KOPMUŞ İKTİDAR

Yani 2021 Eylül'den bugüne kadar bilimden rasyonelikten çok kopmuş bir pervasız yönetim anlayışı ve yönetememe halinin sonuçlarını yaşıyoruz. Yani raftan yana sabır adımlarının atılmış olması, dolayısıyla gelir ve istihdam alanları yaratacak, üretken ve verimli yerler yerine yandaşçılığın yaratılması yıkımı Eylül'e kadar getirdi ve devam ediyor. Bunun üzerine 2018'de resmen geçtiğimiz bugünkü tek adam yönetim krizi üzerine eklendi ve ülkeyi ateşe atan bir yapıyla karşı karşıyayız."

Editör: Haber Merkezi