İZ GAZETE- Nil Kahramanoğlu ile Gün Ortası programının konuğu olan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, deprem bölgesindeki çalışmalar ve deprem sonrası süreçte neler yapıldığı ile ilgili açıklamada bulundu.

Depremin olduğu ilk andan itibaren enkaz bölgesindeki çalışmalarda yer aldıklarını ifade eden Bakan, “Aslında tüm İzmirliler yaşadı bu depremi. Dolayısıyla İzmir milletvekilleri hem depremi yaşadı. Evlerimiz hasarlı olmasa da depremzedeyiz. Ama çok kısa bir zaman içinde kendi ailemizle ilgili problemleri hallettikten sonra Kültürpark’ta buluştuk ve deprem bölgesini gittik. Arama kurtarma faaliyetlerine katıldık. İzmir milletvekilleri sade bir vatandaş gibi oradaydı. Nasıl kolaylaştırıcı oluruz, nasıl çözüm üretiriz ya da hiçbir şey yapamıyorsak manevi olarak nasıl yanlarında oluruz bunun çabası içindeydik. Sağ ya da hayatını kaybetmiş son vatandaş enkazdan çıkarılana kadar alanı terk etmedik. Şimdide depremin yaralarının sarılması noktasında çaba sarf ediyoruz” dedi.  

‘SİYASAL REKABET DERDİNDE DEĞİLİZ’

Merkezi hükümetin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını görmezden geldiğini dile getiren Bakan, “Önceleri Büyükşehir Belediye Başkanı koordinasyon toplantılarına çağırılmadığını biliyorum. Birkaç gün sonra çağırılmaya başladı. Bakanla yaptığımız toplantıda bunu söyledim. Parti-devletin somutlaşmış örneği budur. Bir gerçek var; bu 7 gün içerisinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin olağanüstü gayreti, tüm teknik ve kurumsal kapasitesiyle alanda olması görmezden gelindi. Ekranlara bakıyorsunuz başka illeri gösteriyor ama İzmir itfaiyesini göremiyorsunuz. Bir teşekkür konuşulduğunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin adı geçmiyor. Neticede 114 insanımız hayatını kaybetti. 36 bin ev zarar gördü. 3900 civarında hasarlı bina var. İnsanlar evlerine giremiyorlar. Şu anda en önemli problemimiz bu insanları evlerine sokabilmek. Büyükşehir bir kampanya başlattı. Konteynerlere yerleştirmek çözüm değil. Çadırlarda da bırakamazsınız. Bununla ilgili ‘Bir Yuva Bir Kira’ kampanyası var. Hükümet böyle bir dayanışma yapılmasını istemiyor. Seçilmiş belediye başkanı, milletvekili onlar ne yaparsa onu yapsın istiyorlar. Görünür olmamızı istemiyorlar. Bizim görünür olma gibi bir çabamız yok ki. Buradan bir siyasal rekabet derdinde değiliz ki. O kampanyada Büyükşehir sadece aracı” diye konuştu.

‘NEDEN 6,6’DA ISRAR EDİYORLAR?’

Depremin şiddeti konusunda 6,6’da ısrar eden AFAD’ı eleştiren Bakan, “Depremin büyüklüğü, zemin hepsi bu kadar büyük yıkımın olmasında bir etkindir. Ama neden 6,6’da ısrar ettiklerini Bakan’a sordum. Tatmin edici bir cevap vermedi. AFAD yetkilisi bizim rakamımız doğrudur diyor. Kandilli Rasathanesi bilimsel bir yer ve depremi 6,9 olarak açıklıyor. Depremin merkezi Yunanistan 7 olarak verdi. ABD, Avrupa’daki tüm rasathaneler Japonya, herkes 7 diyor bir tek AFAD 6,6 diyor. Depremin büyüklüğünü önemsizleştirmek mi, yapılacak yardımın artmasını engellemek mi ya da burada olan afet dolayısıyla vergilerin ödenmesini engellemek mi amaçları bilemiyorum” dedi.

Depremden etkilenen avukatlar için talepleri dile getirdiklerini belirten Bakan, “Hem bora başkanımızla görüştük hem de Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştük. Taleplerimizi ilettik. Avukatların sürelerinin durdurulması lazım. Dosyayla ilgili yapılacak tüm işlemlerin durdurulması lazım. İzmir Barosu’nun dayanışmasını destekliyoruz. Benim bürom da açık. Müteahhit için de kastı aşan adam öldürmeden gözaltına alınmışlardı. Bununla ilgili yapılması gereken prosedürler var. Binalardan numuneler alınacak. Serbest bırakılan var, tutuklananlar var. Sürecin takipçisi olacağız” dedi.

‘İKTİDARIN SORUMLULUĞU VAR’

Deprem vergileri ilgili de konuşan Bakan, “Deprem vergisi depremle ilgili kullanıldı. Birkaç çeşit vergi çıktı. Mesela cep telefonu faturanızda Özel İletişim Vergisi görürsünüz. O deprem vergisidir. Bunun gibi birkaç tane daha vergi var. Bu insanlar binalarının zayıf olduğunu biliyordu, hasarlı olduğunu biliyordu. Yıkılan binalardan birinin yöneticisi daha önce belediyeye başvurmuş. Bayraklı Belediyesi bununla ilgili rapor vermiş. Devlet olarak deprem vergisiyle öncelikle riskli binalara bir destek verseydin vatandaş da bir kısmını cebinden harcayıp bu binaları yenileyebilirdi. Sen ne yaptın bu vergilerle yandaş müteahhidin borcunu ödedin. Burada iktidarın bir sorumluluğu var” dedi.

Editör: Haber Merkezi