Ülkemizde orman alanlarında yaşanan kıyım devam ederken Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 893 bin hektarlık orman alanı maden işletmesi için ihaleye çıkartıldı. Konuya ilişkin tepkiler devam ederken bir açıklamada CHP Parti Meclisi Üyesi, İzmir Milletvekili Ednan Arslan’dan geldi, Çevre Komisyonu üyesi de olan Arslan, anlaşılan hükümet doğal afetlerden ve pandemiden gereken dersi çıkarmamış, bu ihaleler doğaya ve insana ihanettir diyerek sert tepki gösterdi.
Arslan açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
“Yakın tarihte Giresun ve Rize’de yaşanan sel baskınları, afetlerin büyüklüğü nasıl büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Can kayıpları ve büyük maddi hasar yaşandı. Önlem alınmaması durumunda bu tablonun daha da artacağı ortada.
893 BİN HEKTAR ORMAN ALANINDA MADENCİLİK FAALİYETİ
Durum bu kadar vahimken Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından (MAPEG) aralarında İzmir’in de bulunduğu 68 ilde toplam 766 maden arama ve işletme sahasını ihaleye çıkartılıyor. Ağustos sonunda başlayan ihaleler 28 Eylül’e kadar devam edecek. Bu ihaleler toplam 893 bin hektarlık orman alanını kapsayacak. Bu 893 bin hektarlık orman alanının yerli ve yabancı maden şirketlerine peşkeş çekilmesi tam anlamıyla bir doğa katliamı ve yıkım demektir. İzmir için ilk başvuru yaklaşık 5 bin hektar olup bu başvurulara ruhsat verilmesi halinde zenginleştirme adı altında saha büyüklüğünün 300 kat daha artırılmasının mümkün olduğu düşünüldüğünde tehlikenin ne kadar büyük olduğu görülecektir.
Orman ve Tarım Bakanlığı’nın soru önergemize verdiği yanıta göre geçtiğimiz yıl, 2 bin 688 adet orman yangınının da 11 bin 332 hektarlık ormanlık alan yok oldu. Bu yıl yanan alan 7 bin hektara yaklaşmış durumda.
Uzmanlar maden sahası olarak işletilen ormanlarda gerçekleşen tahribatın 300 yılda düzelmeyeceğini söylüyor.
Orman yaşam demek, doğal denge demek, su kaynağı demek, biyolojik çeşitlilik demek, ülkenin nefes alması demek, bu ormanları yok ederek ülkenin boğazını sıkarsınız.
Konuyla ilgili Tarım Orman-İş Sendikası büyük bir mücadele veriyor, biz de sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. Halkımız, sendikalar, çevre örgütleri ve milletvekilleri olarak, bu yanlışa dur diyeceğiz. Ormanlarımız bir avuç yandaşı zengin etmek için değil hayatın devamı için gerekli ve biz sonuna kadar doğanın ve hayatın yanındayız, mücadelemiz devam edecek, umarız hükümet bu yanlıştan vazgeçer.
