YAĞIZ BARUT/ İZ GAZETE- Çiğli Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen, kent bilincinin gelişmesi, bilimsel ve katılımcı bir yerel yönetim anlayışı ile düzenlenen ‘Çiğli Kent Sempozyumu’na, CHP 25. ve 26. Dönem Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı da katıldı. Altıok, ‘Yerel Yönetimlerde Kültür ve Sanat Politikaları’ başlıklı bir sunum yaptı.

Konuşmasında kültür ve sanat politikalarının son 17 yılına değinen Altıok, CHP’li yerel yönetimlere düşen görevleri de açıkladı. Her şeyden önce kültürün tanımının yeniden yapılması gerektiğini savunan Altıok, düşünmeyen, hissetmeyen, yoz bir toplum yaratmak için son 17 yılda özenle çalışıldığını vurguladı.

‘YEREL POLİTİKALAR, AYDINLANMA DEVRİMİNİN DEVAMINI GETİRECEKTİR’

Kültür ve sanatın, Türkiye’deki yaşanacak değişim ve dönüşümün en önemli unsurlarından biri olduğunu kaydeden Altıok, “Siyasal iktidar, cumhuriyetin kültür politikasına karşılık, İslami referanslarla donatılmış muhafazakâr bir kültür politikasını özenle yürütüyor. Bu yaklaşımın pazar politikasını yansıtması ve kültür alanının da yozlaşmaya yönetilmesi için önemli adımlar atılıyor. Oysaki anayasamız sanat ve sanatçıyı korunmasının devletin görevleri arasında saymaktadır. Eksik bırakılan, iktidar tarafından yok edilen, baskılanan tüm alanların yeniden açılması, yerel yönetimlerin kendi bakışını ortaya koyduğu politikalar, tüm Türkiye’ye yayılan ve cumhuriyet kültürünün ve aydınlanma devriminin devamını getirecektir.”dedi.

‘KENT BELLEĞİNE UYGUN POLİTİKALAR ÜRETİLMELİ’

CHP’nin sanat ve sanatçının özgürlüğünü ön koşul kabul edip, bu ilkelerin anayasaya kavuşturulmasını savunduğunu belirten Altıok, “Ancak o günler gelene kadar, aydınlama anlayışının yaşaması için yerel yönetimler gereklidir. Katılımcı ve çoğulcu bir yerel yönetimden bahsediyoruz ama çoğulculuk da tüm diğer kavramlar gibi iktidar tarafından içi boşaltılmış bir kavram. Çoğulcu politikalar çoğunluğun istediği yönde sanat politikaları dikte etmek değildir. Çoğulculuk, çoğunluğun içinde azınlığın ve farklı seslerin de kendine yer bulabilmesidir” diye konuştu.

Kent belleğinin en önemli kavramlardan biri olduğunu ve buna uygun politikaların üretilmesi gerektiğini söyleyen Altıok, “Çocukluğumuzu kaybettiğimiz sokaklarda nereye ait olduğumuzu kendimiz de hatırlayamayız.” diye konuşurken, tarihi alanlara TOKİ dikmenin bir gelişim değil, geri gidiş oluğunu da sözlerine ekledi.

‘KULAK VEREN BİR BAŞKAN…’

Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün göreve gelir gelmez böylesi bir sempozyum başlatmasının önemine değinen Altıok, “Böylelikle her şeyden önce kulak veren bir başkan olduğunu ve olacağını göstermiştir. Cumhuriyet Gazetesi’ne yazdığı yazısında dediği gibi kentin isyanlarına kulak veren ve halkını mutlu edebilmek için o isyanları dikkate alan bir anlayışla göreve başlamıştır.” İfadelerini kullandı.

‘YEREL YÖNETİMLER ENGELLENEN SANATÇILARA ÖNCELİK VERMELİ’

Merkezi politikaların yasakçı anlayışına örnek veren Altıok, “Eğer siyasi iktidarın dayatması ‘Fareler ve İnsanlar’ kitabını müfredattan çıkarıyorsa, yerel yönetimde çocuklarımız ‘Fareler ve İnsanlar’ kitabıyla buluşmalıdır. Eğer sanatçılar sanatlarını icra etmekle ilgili kısıtlanıyorsa biz yerel yönetimde sözü, sesi engellenen sanatçılarımıza öncelik vermeliyiz. Yerel yönetimlerin, iktidarın baskıladığı ve yok ettiği tüm alanlarda sağlayabileceği kaynakları hep birlikte ürettiğimizde çözülecektir ve biz hep birlikte daha büyük bir nefesi o zaman alabileceğiz.”açıklamasında bulundu.

Altıok sözlerini şöyle tamamladı: “İsyanlara, itirazlara kulak veren başkanımızın bu buluşmayla stratejik planını oluşturacağı ve patili dostlarımızdan tutun bir tek fidanımıza kadar, bir tek insanımızın ihtiyacına kadar duyarlılıkla sürdüreceği bir yerel yönetimin Çiğli’de vücut bulmasından mutluluk duyduğumu söylemek istiyorum. Bunun Çiğli’den, İzmir’den tüm Türkiye’de genel politikalara eriştiği bir anlayışla hareket edelim ve kendimizi bu karanlıktan çıkaralım.”

Editör: Haber Merkezi