Gizem TABAN/İZ GAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konak İlçe Başkanlığı ve İlçe Sağlık Komisyonu, ‘Tek Adam Rejiminde Pandemi Var, Bilim Yok’ konulu bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İlçe binasında gerçekleşen açıklamada CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu ve İlçe Sağlık Komisyonu Başkanı Barış Özgen, AKP iktidarının pandemi yönetimine, sağlık sistemine ve aşılama sürecine yönelik eleştirilerini dile getirdi. 

‘ERDOĞAN’A SORULAR’
Konuşmasına AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sorular yönelterek başlayan CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, “Sayın Erdoğan'a soruyoruz: Sağlık çalışanları Covid-19’la mücadele ederken hayatlarını feda ediyorlar. Hayat kurtarmak için hayatını feda edenlerin elleri öpülmez mi? Sağlık çalışanlarının tek isteği vardı: ‘Covid-19 meslek hastalığı olsun!’ Niçin yapmıyorsunuz? Çok sayıda sağlıkçı hayatını kaybetti. Bütün bunların sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Pandemi sürecindeyiz. İnsanlar can derdinde. Aşı bekliyorlar. Ispartalı yaşlı bir kadın, ‘70 yaşın üzerindeyim, bir türlü aşı sırası gelmedi’ diyor. Nerede bu aşılar? Kim Türkiye’ye getirecek? Halkın can güvenliğini kim sağlayacak? Bu ülkeyi kim yönetiyor?” diye konuştu. 



‘NESİNİ DÜNYA TAKDİR ETSİN?’
AKP iktidarının sağlık sistemini ve pandemi yönetimini eleştiren Başkan Gruşçu, “Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için 2020’de müteahhitlik şirketlerine 8,7 milyar lira kira ve hizmet bedeli ödedi. 2021 yılı için de kira ve hizmet bedellerinin karşılığı olarak Sağlık Bakanlığı bütçesinden 16,4 milyar lira ödenek ayrıldı. Müteahhitlik şirketlerine bir yılda ödenen tutar ile bin yataklı 8 şehir hastanesi yapılabilirdi. Neden bu paralar müteahhitlere ödendi? Şehir hastaneleriyle övünenler, hasta garantili hastane inşa edenler, 150 metre yakınımızdaki Sevgi Yolu'nda takı satarak geçimini sağlamaya çalışan gencecik kardeşimiz Aslı Özkısırlar için neden yatak bulamadılar? Bunun sorumlusu kim? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Şimdi Konak ilçemizde SMA hastası olan Ada bebeğe dayanışmayla umut olmaya çalışıyoruz. Ada bebek gibi ülkemizde umut ışığı bekleyen 1300 SMA hastasının ilaçları neden temin edilemiyor? Tedavileri için gerekli olan bütçe neden sağlanamıyor? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Biz güçlü bir devletiz, her bir yurttaşımıza el uzatabilecek güçteyiz. Gücümüz 5'li çeteye ve Londra'daki faiz tefecilerine yeterken neden 83 milyon yurttaşımız sağlık hizmetlerinden adaletle yararlanamıyor? Vatandaşlarına 3-5 maskeyi bile dağıtamayan, test için IBAN numarası veren, artan vaka ve ölüm sayılarını gizleyerek süreci şeffaf yönetmeyen ve böylece bilimsel uygulamaların önünü kapayan, aşı tedariki konusundaki acizlik içinde çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamalar yapan bir salgın yönetiminin nesini dünya takdir etsin?” açıklamalarında bulundu. 


‘PARAN KADAR TEDAVİ’
AKP Hükümeti’nin yurttaşları 'paran kadar tedavi' sistemi ile karşı karşıya bıraktığını belirten Başkan Gruşçu, şunları söyledi: “Şahsım hükümetinin her fırsatta sağlıkta çağ atladık söylemlerinin gerçeklikten ne kadar uzak olduğunun en büyük göstergesi maalesef bugün karşı karşıya olduğumuz Covid-19 ve sorgulanması gereken sağlık sistemi tablosudur. Getirdikleri sistemler ile muayene katılım payı, reçete katılım payı, ilaç katılım payı, ilaç fark bedeli, bıçak parası adı altında randevu almaktan hastaneden çıkana kadar her aşama için para tahsilatının önünü açtılar. Sosyal Güvenlik Kurumu primleri, katkı katılım payları ve ilave ücretlerden dolayı hastaneye gidemeyip acil servislerde uzun kuyruklar oluşturdular. Yoksul yurttaşlarımızın elinden tutmak yerine parası olmayan vatandaşımızı ölüme terk ettiler.”


‘CHP OLARAK SÖZ VERİYORUZ’
‘CHP olarak vatandaşlarımıza söz veriyoruz’ diyen Gruşçu, “Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında güçlü sosyal devlet anlayışıyla üreteceğimiz sağlık politikaları sayesinde, halkın cebinden alıp, zengine hizmet eden değil, toplumun her kesimine eşit ve adaletli hizmet sağlayan bir sağlık yapısı oluşturacağız. Tedavinin sadece dayısı olana değil, karda kışta yolları kapanan köydeki yurttaşımıza da gitmesini sağlayacağız. Ülkemizin kaynaklarını 83 milyon insanımıza adaletle dağıtmaya söz veriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’ye huzuru, barışı ve adaleti getireceğiz” ifadelerini kullandı.



‘TÜRKİYE’Yİ REZİL ETTİLER’
‘Türkiye olarak G7 ülkeleri arasında halkına doğrudan en az desteği veren ülke konumundayız’ diyerek konuşmasına başlayan CHP Konak İlçe Sağlık Komisyonu Başkanı Barış Özgen, “Gelişmiş ülkeler 1 yıldır vatandaşlarının sağlığı için peşpeşe teşvik paketleri ve destekler açıklarken, Türkiye’ de ise halkımız açlık ve virüs arasına sıkıştırılmış, sefalete terk edilmiş durumda. Maske mesafe hijyen önerisi ile başlayan AKP’nin pandemi sürecine, ardından sokağa çıkma yasakları ve iller arasında seyahat yasakları eklendi. Ancak herkese evde kal denirken işçilere, emekçilere sabahın köründe servislere binin fabrikalarda yan yana çalışın dediler. Binlerce esnafın işyerleri kapatılırken bu insanlara yaşamlarını nasıl sürdüreceklerini söylemediler. İnsanlara evde kalın derken Ayasofya’ da şov yapmayı ihmal etmediler. Sosyal izolasyon derken halkın sağlığını hiçe sayan lebaleb kongrelerle böbürlendiler. Esnafı açlığa sefalete terk ederken, sarayda müzikli gecelerde gülüp eğlendiler. Halkını yıllardır sadakaya mahkum edenler bu sefer onu da veremeyip, üstüne bir de İBAN numarası gönderdiler. Halkına yardım elini uzatmaktan acizler, Belediyelerimizin yardım paralarına çöktüler. Canı pahasına çalışan sağlıkçıların haklarını gasp ettiler. Her gün bir sağlık emekçimiz vefat ederken, Covid’i meslek hastalığı ilan etmeyip Türk Tabipler Birliği’ne terörist dediler. Vaka sayalarını gizleyip yalan söyleyerek, Türkiye’yi dünyaya rezil ettiler. Gelinen noktada tek adam rejimindeki pandemi süreci Türkiye de artık kontrolden çıkmıştır” diye konuştu.


‘HAYATLARA MÂL OLAN KARARLARI KİM NASIL ALIYOR?’
CHP’li Özgen ayrıca, “Yerli ve milli olduğunu iddia edenlere soruyoruz; Yerli aşılarımızı üreten Hıfzıssıhha Enstitüsü ile bünyesinde 20’ye yakın ilaç üreten Bomonti İlaç Fabrikasını neden kapattınız? Şimdi hangi ülke koronavirüse ilaç ya da aşı bulacak ve hangi yandaşınıza aşıyı ya da ilacı getirteceksiniz? Avrupa Birliği tarafından AB kaynaklı aşıların hangi ülkelere ne kadar gönderildiğinin açıklandığı belgeye göre, lebaleb AKP kongreleri öncesi Türkiye'ye 1,5 milyon doz aşının çoktan geldiği ortaya çıkmıştır. Türkiye’ye geldiği belgelenen "1,5 milyon doz Pfizer/Biontech aşısı öncelikli olarak kimlere yapılmıştır? Bu aşılar acaba lebaleb AKP kongrelerine katılan ileri gelen AKP’lilere yapılmış olabilir mi? Bugüne kadar geleceğini vaat ettiğiniz 50 milyon doz aşı nerede? İkinci doz aşı neden 14 günden 28 güne hatta bir ara 37 güne çıktı? Ülkede neden bilimsel bir salgın yönetimi yok? Bilim kurulu ne işe yarıyor? Halkın hayatına mal olan kararları kim nasıl alıyor?” açıklamalarında bulundu.