Özgür Coşkun ile Politik’İz programının konuğu olan CHP Konak Meclis Üyesi ve TÜLOV Saymanı Ecz. Barış Özgen, eczacılar açısından da pandemi sürecinin zorlu geçtiğini söyleyerek hükümetin verdiği yanlış kararlar yüzünden günah keçisi ilan edildiklerini dile getirdi.

AKP’nin İzmir’de gerçekleştirdiği kongrenin halk sağlığını ciddi şekilde tehlikeye attığını ifade eden Özgen, “Yapılacak yorun belli. Sadece dünkü kongre değil, vaka sayılarına baktığımızda özellikle Karadeniz’de AKP’nin kongre yaptığı illerde rakamlar çok yüksek. Salonların lebalep dolu olmasıyla övünülüyorsa halk ne yapsın? Şu anda Türkiye’de en tehlikeli durumda AKP kongrelerine katılan insanlardır. Biz de kongre yaptık. Biz de o salonları lebalep doldurmayı bilirdik. Ancak insan sağlığı her şeyden önemli ve siyasetçilerin de topluma örnek olması gerekiyor” diye konuştu.

‘YARALARI SARMAYA ÇALIŞIYORUZ’

Konak’ta yapılan çalışmalara dair konuşan Özgen, belediye ile güzel bir uyum içinde olduklarını belirterek, “Abdül Batur yılların tecrübesi. Bu bizim için büyük bir şans. Biz de büyük bir sinerjiyle çalışıyoruz. Örgütle de çok sıkı çalışmalar yürütüyor. İzmir’de depremden sele kadar birçok felaket yaşanmasına rağmen harika işler yapılıyor. Bu felaketler birtakım etkinliklerimizi erteliyor ama esnafa, halka dokunmamızı etkilemiyor. Bu süreçten çok başarılı çıktığımızı düşünüyorum. Muhtarlarımızla da iletişim halindeyiz. Aynı şekilde esnafla da iletişim halindeyiz ve yanlarında olarak, yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Pandemi sürecine baktığımızda en çok etkilenen esnaf kesimi kahvecilerdir. Kahveciler Odası Başkanının belediyelerimize başvurusuyla destekler verildi. Biz de 341 kahveci esnafına 350’şer liralık destek verdik.  Bütçemiz doğrultusunda elimizden geldiğince yanlarına olmaya çalışıyoruz.  Müzisyenler de aynı şekilde çok zor durumda. Belediyemizin müzisyenlerle de ilgili birtakım çalışmaları var. Eğer ki bu iş belediyelere bırakılmış olsaydı bu kadar kötü boyutlara ulaşılmazdı. Bu olayları siyasileştirmemek lazım” şeklinde konuştu.

‘HİÇ DURMADIK’

Konak Belediyesi’nin sağlık komisyonu çalışmalarına da değinen Özgen, “Pandemi sürecinde hiç durmadık.  İlk önce her yeri dezenfeksiyon işlemiyle başladık. İzmir deprem sonrası Abdül Başkanımızın oluruyla sağlık ve hijyen çadırı oluşturduk.  Bölgenin tek sağlık ve hijyen çadırıydı. Yaptığımız tüm işlemleri parti tabanımızla birlikte yapıyoruz. Bu başarı parti tabanıyla kazanılmıştır. Tek bir kişinin değildir. Bu kadar baskıya rağmen başarılı olduysak bu örgütle parti tabanıyla sağlanmıştır” dedi.

‘VİRÜSE KARŞI TEK SİLAH AŞI’

Çok tartışılan aşı meselesinde sorunlar yaşandığını ifade eden Özgen, virüse karşı tek silah aşı olduğunun altını çizdi. Toplumdaki kutuplaştırıcı dilin aşı karşıtlığını da tetiklediğini sözlerine ekleyen Özgen, “Onun için ocak ayının ilk meclisinde aşıyı ele aldık. Bir önerge verdik. Kabul edildi. Hızla aşılanmamız gerekiyor. Aşının etkili olabilmesi için toplumun yüzde 70’inin aşılanması gerekiyor. Artık çağımızın yeni tehdidi virüsler. Bu yüzden milli bir aşı politikanızın olması gerekiyor. Acilen bir aşı eylem planına ihtiyacımız var. Bu sene grip aşısında sorun yaşadık.  Şimdi de Kovid-19 aşısında sorun yaşıyoruz. Bu yüzden tedirginiz. Yaz döneminde rahat edebilmemiz için Nisan ayına kadar bu aşılamaların bitmesi gerekiyor. Aksi takdirde yaz aylarında sıkıntı yaşanır. Mutlaka yerli aşıya yatırım yapmamız gerekiyor. pandemiyi yönetecek siyasilerin güvenilir olması gerekiyor demiştik.  İşin ciddiyeti kavranamadı. Güven sarsılırsa konulan kurallara kimse uymaz. Bu işi siyasi şova dönüştürmemek gerekiyordu. Esnafta dayanacak güç kalmadı. Keşke ekonomik yönden güçlü olsak, esnafa destek tam olsa ve bu iş tamamen bertaraf edilene kadar sosyal izolasyonu sağlasak. Ama geldiğimiz noktada bu ekonomik şartlarda mümkün görünmüyor. Yalnız halk sağlığı her şeyden önemlidir. Bütçeyi nereye harcayacağız da çok önemlidir” açıklamasında bulundu.

‘ÇOK YALNIZ BIRAKILDIK’

Eczacılar açısından da pandemi sürecinin zorlu geçtiğini söyleyen Özgen, “Pandeminin başından beri eczacılar olarak en ön safta yer aldık ve çok yalnız bırakıldık. Hükümetin verdiği yanlış kararları eczacılar yönetti.  Ona rağmen günah keçisi ilan edildik. Bir tek belediyelerimizden destek gördük.  eczanelerin birinci basamak sağlık hizmeti sunucusu olarak ne kadar vazgeçilmez olduğunu gördük. reçeteleri bile biz sunduk. Bu süreçte ilaç dışı ürünlere de çok rağbet oldu. Bu durum halk sağlığını ciddi ölçüde tehdit etmektedir. Eczacı danışmanlığı dışında alınan bu takviyeler hayati tehlike yaratabilir. Yapılması gereken tek şey; mutlaka sağlık bakanlığı tarafından ruhsatlanmalı ve eczacı danışmanlığında alınmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nı da önlem almaya çağırıyoruz” dedi.

‘CHP’Yİ ETKİLENECEĞİNİ SANMIYORUM’

Muharrem İnce’nin istifasının CHP’yi etkilemeyeceğini aktaran Özgen, “Partimizde uzun yıllar görev aldı ve başarılı çalışmalar yaptı. Biz de elimizden geldiğince destek verdik. Parti içerisinde sorunlar olabilir. Tercihini başka parti kurmaktan yana da kullanabilir. Ancak partinin kurumsal kimliğine zarar verecek söylemlerle ayrılmasını doğru bulmuyorum.  AKP’nin içinde de kopmalar oldu. 2 parti çıktı. MHP’de de kopmalar oldu. İYİ Parti çıktı.  Ama CHP 97 yıllık bir çınar ve köklerini Kurtuluş Savaşı’ndan almış bir partidir. 2018 Sayın İnce Cumhurbaşkanı adayı olduğunda da bu yönetim vardı. Ne değişti de bu söylemlerde bulunuyor. O yüzden partinin çok fazla etkileneceğini sanmıyorum.  Yolu açık olsun.  Türkiye’nin çok daha önemli gündemi var” şeklinde konuştu.

‘CUMHURİYETE LAYIK İNSANLARIN YETİŞECEĞİ OKUL’

Son olarak TÜLOV’un yaptığı çalışmalardan da bahseden Özgen, “Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı (TÜLOV), ülkemizin tarihi, kültürel, coğrafi tüm güzelliklerinin tanıtılmasını sağlamak için yurt içi yurt dışı lobi faaliyetleri yürütüyoruz.  Aynı zamanda Türkiye hakkında yürütülen kötü niyetli lobi faaliyetlerine karşı söylemler geliştiriyoruz.  Aynı zamanda ülkemiz için önemli değerlere sahip çıkıyoruz.  İktidara yakın birçok vakfın olduğu ortamda cumhuriyetin değerlerine sahip çıkanlara yalnız değilsiniz diyoruz.  TÜLOV kamu yararına tek vakıf. Gücümüz yettikçe TÜLOV’u hak ettiği yere getirmeye çalışıyoruz. Belediye ve diğer STK’larla da iş birliği içinde hareket ediyoruz. Cumhuriyete layık insanların yetişeceği bir okul olarak görüyoruz ve çok önemsiyoruz” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi