CHP Konak İlçe Başkanlığı ve Konak İlçe STK Komisyonu “Sivil Toplum Kuruluşları ve demokrasi” konulu basın açıklaması düzenledi. Açıklama sonrasında gündeme dair açıklamalarda bulunan CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, “CHP olarak, az önce de ifade ettiğim gibi etnik kimliklerle, mezhep kimlikleriyle, inanç ile oyunlar oynanan bir sistemin parçası değil, sosyal kimliklerin sorunlarını gündeme getiren yurttaşlarımızın oylarına değil, sorunlarına talibiz. Öğrencilerimizin, basınımızın, memurlarımızın ve herkesin sorunlarını çözeceğiz. Biz buna inanıyoruz, siz de inanın. Hepsini başaracağız” dedi.

“DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERECEĞİZ”

CHP olarak ekonomik anlamda refah içinde yaşayabileceği, geleceğe güvenle bakabildiği bir ülkeyi inşa etmenin sözünü verdiklerinin altını çizen Gruşçu, “Bu yüzden cumhuriyeti, demokrasi ile taçlandıracağız. Demokrasi demek sadece sandıklara gidip günü geldiğinde oy atmak değildir, demokrasi; aş demek, iş demek, ekonomik büyüme demek. Biz bunu gerçekleştirmenin mücadelesini vereceğiz.Demokrasimizin yapı taşı olan STK’ler, Kent Konseyleri, meslek örgütleri ve sendikalarımız yaşadığı müddetçe ülkemiz güçlenmeye devam edecektir. STK’lerin gücünü ortaya koyabildiği, seslerini yükseltebildiği, haklarını adaletle arayabildikleri bir günü hep beraber özlemle bekliyoruz. Şu anda mevcut iktidar ne yazık ki demokrasi iklimini ortadan kaldırmış durumda. Temel hak ve özgürlüklerini arayan insanlarımız kendi haklarını ve özgürlüklerini adalet ile aramak bir yana eylem hakları bile elinden alınmış bir ortam mevcut” açıklamasını yaptı.

“ÖĞRENCİLER MEZUN OLSA DA İŞ BULAMIYOR'

Gruşçu, öğrencilerin yaşadığı yurt sorununa da değinerek, “Güçlü devletimizin, güçlü kaynakları maalesef yandaş müteahhit gruba peşkeş çekilmiş, Londra’daki bir avuç tefecinin eline verilmiş; ama öğrencilerimiz ne yazık ki yurt bulmakta zorluk çeker hale gelmiş. Bu öğrencilerimiz üniversitelerden mezun olduklarında da üzülerek belirtiyoruz ki iş bulamıyorlar”

“EN TEMEL ÇÖZÜM CHP VE MİLLET İTTİFAKI’NIN İKTİDARINDAN GEÇİYOR”

Türkiye, Covid-19 salgını boyunca okulların kapalı kaldığı uzun süre boyunca 2 milyon 316 bin öğrenci uzaktan eğitimin yürütüldüğü EBA sistemine ulaşamadığını aktaran Gruşçu, şunları ifade etti:

“1 milyon 459 bin öğrenci ise internet erişimine sahip değildir.Biz bunu kendi gözlerimizle gördük, rutubet içinde bir göz odada yaşamak zorunda bırakılan ve maalesef evinde elektriği bile olmayan esnaflarımızın ve çocuklarımızın nasıl mücadele vermek zorunda olduğunu gördük. Bazı okullarda farklı düzeylerde sınıfların aynı dersliklerde eğitim gördüğü bilinmektedir. Bunun en temel nedeni 43 bin 627 derslik ihtiyacıdır. Yandaşlara, beşli çetelere ve saray beslemelerine kaynak ayıran bu iktidar çocuklarımızın sağlığını, eğitimini ve geleceği için gereken ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Buradan bir kez daha duyuruyoruz; biz çocuklarımızın geleceği için elimizi taşın altına koymaya hazırız. Eğitim sistemimizin en acil ihtiyaçlarından birinin öğretmen ataması olduğunu da biliyoruz. Eğitimin ve diğer her şeyin en temel çözümü CHP ve Millet İttifakı’nın iktidarından geçiyor.”

Gruşçu, Sayıştay raporlarına göre 138 bin, MEB’in raporuna göre 107 bin öğretmen ihtiyacı olduğunun altını çizerek, “Şu ana kadar yalnızca 20 bin atama yapılmış, öğretmenlerden gelen tepkiler üzerine Erdoğan 15 bin ilave atamayı müjdeymiş gibi duyurmuştur. Bu atamaları gerçekleştirmemek ise Saray’ın bilinçli tercihidir. Biz bu tercihleri değiştireceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye’nin atanamayan öğretmenler diye bir sorunu kalmayacak. Biz atanamayan öğretmenlerimiz ile beraber onların seslerini duyurmaya da, emeklilerin haklarını alabilmesi konusunda da, yurtsuz öğrencilerin yurt bulabilmesinde de ve 3600 Ek Gösterge için de çalışmaya hazırız” ifadesini kullandı.

AKOVA, “BÜYÜK KİTLELER SOSYAL YARDIMLARLA GEÇİNMEK ZORUNDA BIRAKILIYOR”

Sivil Toplum Kuruluşları ve Meslek Odaları Başkanı Özgür Çağlar Akova ise, Küreselleşme ve neo-liberal politikaların yaygınlaşması ile pek çok ülke, kalkınmayı sadece ekonomik büyüme boyutuyla ele aldığından, sosyal ve kültürel kalkınma ile çevresel faktörleri göz ardı etmek zorunda kalmaktadır. Bunun sonucu olarak eşitsizlikler giderek artmakta, yaratılamayan iş alanları nedeniyle, büyük kitleler işsiz kalmakta ve sosyal yardımlarla geçinmek zorunda bırakılmaktadır. Böyle bir kalkınma anlayışı, Soma Maden Faciasında görüldüğü gibi çok büyük insani kayıplara da yol açmaktadır” dedi.

“YABANCILAR İÇİN ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ SINIRLANDIRILMIŞTIR”

Türkiye’de STK’ların dağılımındaki eşitsizlik göze çarptığını belirten Akova, “STK’ların çoğunluğu Türkiye’nin batısındaki metropollerde yer alırken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan STK sayısı çok düşüktür. STK’lar çeşitli mekanizmalarla cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalmaktadır. 18 yaşından küçükler, zihinsel engelli ve sorunlular, kamu görevlileri ve yabancılar için örgütlenme özgürlüğü sınırlandırılmıştır. Etnik ve dinsel grupların desteklenmesi amacıyla vakıf kurulmasına izin verilmemektedir. Anayasa’da tanımlanan örgütlenme özgürlüğü fiiliyatta çeşitli biçimlerde sınırlandırılmaktadır” sözlerine yer verdi.

Editör: Haber Merkezi