ÜMİT KARTAL / İZ GAZETE - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı, Koronavirüs salgını sebebiyle online basın toplantısı gerçekleştirdi. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ve CHP İzmir Milletvekillerinin katıldığı basın toplantısında salgın sürecine dair bilgi paylaşımı yapıldı.

CHP İl Başkanı Deniz Yücel’in, İzmir Milletvekilleri ile ortak hazırladığı basın açıklamasını okumasıyla başlayan toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İzmir Milletvekilleri Selin Sayek Böke, Kamil Okyay Sındır ve Bedri Serter de salgına karşı önlemler konusunda açıklamalarda bulundu.

Ortak metni okuyan İl Başkanı Deniz Yücel, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs hastalığının etkilerinin, ülkemizde de en ağır şekilde hissedildiğini, Koronavirüs’ün din, dil, ırk, cinsiyet, zengin, fakir ayırt etmeden insanların yaşamlarını tehdit ettiğini söyledi.

Yücel, “Bu salgın, salt bireyin ve toplumun sağlığını tehdit etmekle kalmıyor ayrıca ekonomik, sosyal, kültürel ve yaşamın her alanında yıkımlara neden oluyor. Her şeyden önce bu kritik süreçte canlarını hiçe sayarak gece - gündüz demeden fedakârca çalışan doktorlarımız ve tüm sağlık çalışanlarımıza ve temel ihtiyaçların karşılanması için büyük bir özveriyle çalışan emekçilerimize gösterdikleri özveriden dolayı teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Yücel açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Akıl ve bilimden uzak, geç kalınan tedbirlerle, taksit taksit alınan tedbirlerle salgınla ve salgının yaratacağı ekonomik ve sosyal tahribatla mücadelede başarılı olmak mümkün değildir. 7 maaşımı bağışlıyorum diyerek, televizyon ekranlarından ıban numarası paylaşarak, ağır ekonomik koşullar altında yıllardır ezilen, bedel ödeyen halkımızdan, sosyal devleti yok sayan bir anlayışla para isteyerek, salgınla mücadelede başarılı olmak mümkün değildir”

6 MADDELİK ÇAĞRI

CHP lideri Kemal kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde salgınla ve salgının ekonomik ve sosyal etkileriyle mücadele konusunda 13 madde halinde kamuoyuyla paylaştığı önerilerin hükümetce dikkate alınarak ivedi bir şekilde hayata geçirilmesi gerekmektiğinin altını çizen Deniz Yücek, CHP İzmir il örgütü ve İzmir milletvekilleri olarak da 6 maddelik dikkat çekmek istedikleri hususları şu şekilde sıraladı:

“1- Corona virüs ve covid-19’a karşı mücadele sadece resmi tedbirlerle değil, halkın bu sürece toplumsal bilinç ve dayanışma duygusu ile sahip çıkması ile mümkündür.

Bakanlığın şeffaflığı konusunda toplumun ve bizlerin endişeleri var.

Toplumun bilgi sahibi olması mücadele sürecini sahiplenmesini sağlayacak,

Tersi bir durum ise korku ve endişeyi artıracaktır. O yüzden tüm bilgiler şeffaf bir biçimde halkla paylaşılmalı, başta seçilmiş yerel yönetimlerle olmak üzere her türlü toplumsal dayanışma desteklenmelidir.

2- İktidarın topluma yapmış olduğu "evde kalın çağrısı" yetersizdir. Eğer bu salgının daha fazla yayılması samimiyetle önlenmek isteniyorsa, "derhal sokağa çıkma yasağı" ilan edilmelidir.

3- devlet olmanın gerekleri siyasal iktidar tarafından derhal yerine getirilmeli, sokağa çıkmamanın açlık anlamına gelmemesi için devlet gerekli tüm adımları atmalı ve vatandaşına sahip çıkmalıdır. Suriye'lilere 40 milyar dolar harcamakla övünen hükümet, kendi vatandaşına daha fazla sahip çıkmalı, ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımıza erzak ve nakit para olmak üzere her türlü ayni ve nakdi yardımları tereddütsüz yapmalıdır. İllerde vali'ler başkanlığında oluşturulan "pandemi kurullarına" tabipler odası, eczacılar odası, gıda mühendisleri odası, barolar, diğer akademik ve ekonomik meslek kuruluşları ile sendikaların da dahil edilmesi gerekmektedir. Çalışmalar ülke düzeyinde ve iller düzeyinde, en şeffaf ve katılımcı şekilde yürütülmelidir.

5- yerel yönetimlerin salgınla mücadelede hükümet eliyle genelgelerle etkisizleştirilmeye çalışılması son derece yanlış ve tehlikelidir. Bu uygulamalara derhal son verilmesi, merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin birlikte ve eşgüdüm içerisinde çalışması sağlanmalıdır.

Bu bağlamda belediyelerimizin 5393 sayılı belediyeler kanunu ve 5216 sayılı büyükşehir belediyeleri kanunu’ndan gelen “bağış kabul etme” haklarının içişleri bakanlığınca bir genelge ile hukuksuz bir şekilde gasp edilmesi anayasa ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır, asla kabul edilemez.

6- hastalıkla burun buruna, büyük bir özveriyle görev yapan sağlık çalışanlarımızın ve ailelerinin her türlü ihtiyaçlarının karşılanması, koruyucu maske, eldiven, siperlik, koruyucu giysi vb. Temel malzeme ihtiyaçlarının eksiksiz bir şekilde temin edilmesi, görev yaptıkları hastaneler ve sağlık kuruluşlarının yakınında konaklama imkanı sağlanmalıdır.”

1000 ERZAK PAKETİ

Başkan Deniz Yücel ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı erzak paketi dayanışma kampanyasına da CHP İzmir il yönetim kurulu ve İzmir milletvekilleri olarak 1000 erzak paketiyle destek olacaklarını duyurdu.

REKTÖRE TEPKİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sağlıkçılar için kiraladığı otel ve yurt hakkında ‘ihtiyacımız yok’ açıklaması yapan Dokuz Eylül Üniversitesi rektörüne de dair de konuşan Başkan Yücel, “Büyükşehir belediyemiz bir otel ve yurt kiraladı. Kiralanan yurdun, Dokuz Eylül Üniversitesi’ne tahsisi konusunda teklif yapıldı. Ancak Tunç Soyer’in bu samimi adımı, rektörlük tarafından ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Sayın Rektör, AKP’de geçmişte Genel Başkan yardımcılığı yapan ve aktif siyasette olan biri. Eğer gerçekten samimiyetle mücadele etmek istiyorsak, tüm yöneticilerin siyasi ideolojik ayrımlarından arınarak birlik beraberliğe hizmet etmesi gerekir. Bize ulaşan doktorlar, sağlıkçılar var. Çok sayıda telefon ve başvuru alıyoruz. Umarım ihtiyaç olmadığına dair gerekçeyle yapılan yanlıştan vazgeçilir” ifadelerini kullandı.

TABİPLER ODASI VURGUSU

Yılmaz Özdil’in köşe yazıları hakkındaki soru üzerine ise Deniz Yücel, “Bize gelen resmi rakamlar bakanlığın açıkladığı rakamlardır. Onun dışında Tabipler Odası ile görüşme halindeyiz. Burada önemli olan toplumun yanlış bilgilendirilmemesi… Bakanlığın ve hükümetin şeffafça süreci paylaşması önemli. Biz burada resmi kurumların yaptığı açıklamaları önemsiyoruz. Valilikler tarafından oluşturulan Pandemi Kurulları’nda da Tabipler Odası’nın mutlaka olması gerekir” şeklinde konuştu.

KONTORLLÜ KARANTİNA

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletveliki Tuncay Özkan da şu açıklamaları yaptı: “Bugün geldiğimiz nokta çaresizlik noktası değil ancak merkezi hükümetin yeterli önlemleri almadığını düşünüyorum. İzmir’in sağlık alt yapısı için merkezi hükümet gerekli önlemleri almamıştır. Bundan sonraki süreçte, Büyükşehir Belediye başkanımızın da ısrarla dile getirdiği talepler yerine getirilmelidir. Başkanımızın öngördüğü gibi, kontrollü karantina acilen uygulanmalıdır. Yoksa salgının önüne geçmek mümkün değil. Merkezi hükümetten bir kararlılık göremiyoruz. Bu süreci, dayanışma ile aşacağız. Türkiye’nin yönetilemediği ve savrulduğunu görüyoruz. Önümüzde zor günler var. Özellikle bu 3 hafta zor geçecek. Herkese sabır diliyorum. Biz İzmir’in her karışını Kovid 19’a ve yönetim boşluğuna karşı savunacağız.”

SERTER: İŞ DÜNYASI ALLAK BULLAK

Milletvekili Bedri Serter: “Çok vahim günlerden geçiyoruz. İş dünyası allak bullak. Herkes dükkanlarını kapatmış vaziyette. Kemeraltı’nda, Karabağlar’da, sanayi bölgelerinde durum bu. Fabrikalar da 5’er partiye bölünmüş şekilde çalışılıyor. İşyerlerini açan insanların zaten müşteri bulma şansları yok. Büyük çoğunlukla AVM’ler de kapandı. Eğer devlet, işsiz kalan vatandaşlarımıza yardımda bulunmazsa asıl sorun o zaman başlayacak. Bir ay iki ay sonra daha büyük sorunlar yaşayabiliriz”

SÜREKLİ’YE CEVAP YOK

Büyükşehir Belediyesi’nin kampanyasına katılan CHP İl Örgütüne teşekkür eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bu dayanışmanın örnek olmasını diledi. Kerem Ali Sürekli’nin kendisi hakkındaki açıklamalarının sorulmasına üzerine ise Başkan Soyer hiçbir şekilde cevap vermeyeceğini söyledi.

TEŞEKKÜR EDEBİLİRLERDİ’

9 Eylül Üniversitesi’nin açıklamaları konusunda ise Tunç Soyer, “Böyle bir talepte bulunmadık şeklinde cevap verilmesi ve bunun basınla paylaşılması çok üzüntü verici. Nezaketen de olsa teşekkür edebilirlerdi” dedi. Sokağa çıkma yasağıyla ilgili bizim ısrarlarının devam ettiğini vurgulayan Soyer, “Bütün dünyada hastalığın nasıl seyrettiğini izliyoruz. Görüyoruz ki bu salgın büyüyecek. Belli ki sağlık olanaklarımız yetersiz kalabilir ve sağlık sistemi çökebilir. İtalya’da ve İspanya’da olduğu gibi… Bütün çabamız yayılım hızını düşürmek için. Salgın, sağlık hizmetleri kapasitemizin üzerinde bir hızla devam ederse, bunun önünü almak mümkün değil. Biz İzmir’de acilen bugün bu saatte derhal, kontrollü karantinaya geçilmesini talep ediyoruz” dedi. Başkan Soyer, sağlık emekçilerinden kendilerine sıkça konaklama imkanları bakımından talepler geldiği için, bu konuya da özen gösterdiklerinin altını çizerken, “Daha fazla yatağa ihtiyacımız var. Cezaevlerindeki personelin de evlerine gitmeden konaklayabilecekleri koşulları yaratmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

BÖKE: ŞEFFAF BİR DAYANIŞMA

Ülkenin derin bir ekonomik problemle de karşı karşıya olduğunu vurgulayan CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke; “Güçlü sosyal devletten beklediğimiz, insanların evden kalmasını sağlayacak ekonomik ve sosyal koşulları sağlama kararlılığıdır. Katılımcı ve şeffaf bir dayanışma anlayışına ihtiyacımız var” dedi.

SINDIR: EKONOMİK KONSEY TOPLANSIN

Kamil Okyay Sındır ise, kapatılan işyeri sayısı 144 bin 690 olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullandı: “Koronavirüs nedeniyle sokağa çıkmanın sınırlandığı bu süreçte oluşan ekonomik mağduriyetlerin giderilmesine yönelik önerilerimiz dikkate alınmalı. Bilim Kurulu’nun önerilerinin bir kısmının hükümet tarafından uygulanamamasına rağmen, ekonomik bir konseyin de acilen toplanması gerekir. Çok ciddi bir oranda işsiz kalan vatandaşımızın durumunun da değerlendirilmesi gerekir. Biz sokağa çıkma sınırlandırılsın ve yasak getirilsin derken, mağdur vatandaşlarımızın da sorunlarını da düşünüyoruz.”

Editör: Haber Merkezi