DERLEYEN: GİZEM TABAN/ İZ GAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Köksal Yıldırım, İz Televizyonu’nda yayınlanan, İz Medya Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal’ın sunduğu Kayıt programına konuk oldu. Yıldırım, CHP İzmir siyasetine dair çarpıcı mesajlar verdi.

‘OLAĞANÜSTÜ İŞLER YAPIYORUZ’

31 Mart 2019 seçimlerinde göreve gelen CHP’li belediye başkanlarının 3 yıllık performansları hakkında değerlendirmelerde bulunan İl Başkan Yardımcısı Köksal Yıldırım, İzmir özelinde de mesajlar verdi. Yıldırım, şunları söyledi: “Karneyi verecek olan haktır. Ancak biz 11 Büyükşehir’de pek çok ilçede, bunu İzmir için de söyleyebiliriz; olağanüstü işler yapıyoruz. Birincisi, dayanışmayı büyüttük ve yoksulluğu halkın kaderi olmaktan çıkardık. İkincisi, belediye faaliyetini sadece asfalt dökme ve çöp toplamaktan çıkardık, bir kent kültürü yaratma ve kenti birlikte yönetme modelini geliştirdik. Kenti birlikte yönetmek AKP iktidarının hoşuna giden bir şey değildir. Kenti birlikte yönetmek, solun ve sosyal demokratların gündemindedir. Biz, Antalya’dan Adana’ya, Mersin’den İzmir’e, İstanbul’dan Ankara’ya çok başarılı işler yaptık.”

‘TARİHİ YATIRIMLAR YAPTIK’

İzmir’de 3 yılda yaşanan krizlere değinen CHP’li Yıldırım, bunlara rağmen yatırımların da sürdüğünü belirterek, “İzmir’de belediyeleri aldığımız andan itibaren ciddi bir pandemi süreciyle mücadele ettik, hala da bitmedi. Devamında deprem oldu, tsunami oldu. Kent, bu 3 yılı inanılmaz krizlerle geçirdi. Büyükşehir Belediyemiz ve ilçe belediyelerimizin merkezi hükümetten aldığı pay yaklaşık yüzde 50 azaldı. Belediyelerimizin ana gelirlerimiz de bir o kadar düştü. Ama yatırımlar durmadı. Hatta İzmir tarihinin en büyük yatırımlarını yaptık. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer, Buca Metrosu’yla kent tarihinin en büyük yatırımına imza attı. Raylı sistemlerimiz şehrin dört bir yanını kuşattı. Bununla beraber kriz belediyeciliğini yürüttük. Tunç başkanımızın yaptığı en kıymetli işlerden biridir, kriz anında müdahale etmek, çözüm üretebilmek ve yeni yöntemler geliştirebilmek… Kriz belediyeciliği de bize dayanışmayı, birlikte var etmeyi gösterdi” diye konuştu.

‘LİNÇ KAMPANYASI YÜRÜTÜLÜYOR’

İBB AKP Grup Başkanvekili Özgür Hızal’ın belediye meclis toplantısında Narlıdere Metrosu’nda çalışmaların durduğunu iddia etmesi ve İBB Başkanı Tunç Soyer’in aynı toplantıda, çalışmaların sürdüğünü ispat etmesinin hatırlatılması üzerine açıklamalarda bulunan CHP’li Yıldırım, hükümet tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yönelik bir linç kampanyası yürütüldüğüne dikkat çekerek, “Tunç başkanımız naif bir siyaset yapıyor. Doğrudan ‘yalancı’ demez ama yalancı olduğunu ispat eder. Meclis’te yaptığı buydu. İktidar, yeni bir siyaset yapma tarzının gelişmesini istemiyor. İktidarın korktuğu sadece CHP’li belediyelerin başarısı değil, aynı zamanda başka bir siyaset yapma tarzından korkuyorlar. Biz, özgürlükçü, yurttaşla yan yana, dayanışmacı, katılımcı bir siyaseti örgütlüyoruz. Bunun kentteki en önemli aktörü tabii ki Büyükşehir Belediye Başkanı’dır. Tunç başkanın bu konuda özel bir misyonu ve vizyonu var. Bu yüzden de zaman zaman linç kampanyasına dönüşüyor. ‘İnsan herkesi kendi gibi bilir’ derler ya, bunlar da ‘Biz bu koltukta otursak bunları yapardık’ diyor. Ama biz, onların yaptıklarını yapmıyoruz. Bizim büyükşehir belediye başkanlarımız onların yaptıklarını yapmıyorlar. Bu yüzden de her söyledikleri ispatıyla boşa düşüyor” ifadelerini kullandı.

‘TAŞLAR YERİNE OTURDU’

İBB Başkanı Tunç Soyer’in kongre sürecinde il yönetimi için önerdiği tek isim olduğunun vurgulanması ve ‘Tunç başkan ile siyaset yapan bir il başkan yardımcısısınız. Bu ne anlama geliyor?’ sorusunun yönetilmesi üzerine konuşan Yıldırım, “Tunç başkan ile siyasi bir yol arkadaşlığından öte bir ağabey-kardeş şeklinde bir hukukumuz var. Seferihisar’a ilk geldiğimde ilk tanıştığım insan Tunç Soyer’di. O gün bugündür bir ağabey-kardeş gibiyiz, dostluğumuz, yol arkadaşlığımız sürüyor. Ben İzmir’e yerleşmeden önce Ankara’da yaşıyordum, Çankaya Belediyesi’nde meclis üyeliği yaptım, Ankara İl Örgütü’nde Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum. Bizim orada yerel yönetimi yorumlayışımız bambaşkaydı, çünkü Melih Gökçek diye biri vardı. Orada savaşkan bir örgüttük, muhalefetteydik. Dolayısıyla siyaset yapma tarzımız bambaşkaydı. İzmir’e yerleştikten sonra da siyasete devam ettim. İzmir siyasetinde bir parçalanmışlık görüntüsü vardı, birbirinden farklı gruplar ve duruşlar vardı. Ama İl Yönetimi seçildiğinden bugüne, taşların yeniden yerine oturduğunu, kartların yeniden karıldığını düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.

‘AYRIMIZ GAYRIMIZ YOK’

‘İBB siyaseti ile CHP İl Başkanlığı siyaseti arasında bir köprü olma niyetindeydiniz. Bu noktada bir ilerleme oldu mu?’ sorusuna yanıt veren Yıldırım, “Oldu gibi… Tunç başkanımız da böyle tarif etti, ‘Bu sürecin köprüsü olarak var olman faydalı olur’ dedi. İl Başkanımız da sağ olsun aynı noktada aynı nezaketle davrandı. Ben de elimden geldiği kadar süreci birlikte yönetmeye, birlikte üretmeye, kucaklaşmaya, bir arada durmaya yönelik politikalar geliştirmeye gayret ettim. Bu ilişkiyi canlandırmaya, sıcak tutmaya gayret ettim. Çünkü birbirimizden ayrı gayrımız yok. Korkunç bir AKP iktidarı var, bunun karşısında da biz varız. Bizim birbirimizden farkımız yok” dedi.

‘YÜCEL VE SOYER’İN ARASI ÇOK İYİ’

İzmir’de CHP siyasetinde bir kutuplaşma geleneği olduğuna yönelik söylem ve izlenimlerin hatırlatılması üzerine Yıldırım, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve İBB Başkanı Tunç Soyer’in arasında hiçbir sorun olmadığını hatta ilişkilerinin gayet iyi olduğunu vurguladı. Yıldırım, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu artık ortadan kalktı. Sayın Tunç Soyer ve Sayın Deniz Yücel’in arasında herhangi bir sorun olduğunu düşünüyorum. Aksine, ilişkilerini son derece verimli, birbirlerini daha iyi anlar ve birbirlerine yoldaşlıkla omuz verir hattına dönüştürdüklerini düşünüyorum. Bu ilişkinin geçmişten çok daha ileride olduğunu düşünüyorum. Elbette ki bunu ortadan kaldırmak isteyen, bunun böyle olmasını istemeyen kimi siyaset yapıcılar var. Ama bunlar artık siyasetin sadece çok küçük kırıntısı… İl Başkanımız şahsında tüm il örgütümüzün, Büyükşehir Belediye Başkanımız şahsında tüm belediyelerimizin ilişkisi son derece düzgün, iyi, birbirine inanan ve güvenen bir yol arkadaşlığına dönüşmüş durumda.”

‘BATUR İLE DAHA YAKIN GÖRECEĞİZ’

CHP’li Yıldırım, ‘Artık, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve İBB Başkanı Tunç Soyer’i siyaseten daha yakın mı göreceğiz?’ sorusu üzerine şunları söyledi: “Aynı partideyiz ve zaten son derece yakın bir ilişkileri var. Abdül başkan ve Tunç başkan zaten birbirine çok yakın duran iki belediye başkanı ve siyasetçi… Daha mı yakın göreceğiz derseniz; evet çok daha yakın göreceğiz. Nedeni şu; insanlar birbirlerini zamanla çok daha iyi tanıyorlar. Tunç başkan biraz şöyledir; krediyi baştan verir. Tüm ilişkileri iflah olmaz bir iyimserlikle başlar. Artık kentin Büyükşehir Belediye Başkanı diye bir sıkıntısı yok. Tunç başkan en az 2 dönem görev yapmalı.”

‘BİR MARATON KOŞUCUSU’

İBB Başkanı Soyer’in hem gerçek anlamda hem de siyaseten bir maraton koşucusu olduğunun altını çizen Yıldırım, “Yani Tunç başkan kısa vadeli başarılara çok bakmaz, uzun vadeli planlar kurar, uzun vadeli yola çıkar. Bu koşuda da nefesi yetenler ile birlikte koşar, yan yana durur. Nefesi yetmeyenlerin de koluna girer, onları da taşır, yeter ki iyi niyetli, samimi ve dürüst olsun. Bu kadar zorluğun olduğu bir dönemde bizim İzmir tarihinin en büyük yatırımlarını yapmamız Tunç başkanın bir maraton koşucusu olduğunun çok iyi bir göstergesidir. O kurumda ilk kez belediye başkanlığı yapanlar birinci dönemde ekin ekerler, bunun hasadını ikinci dönem yaparlar. İzmir, şu an tarihinin en büyük kentsel dönüşümünü yaşıyor, en büyük altyapı dönüşümünü sağlıyor. Bunların sonucunu bir anda görmeniz mümkün değil, tabii ki bir zamana sirayet edecek. Tunç başkan şu an birçok işin tohumunu ekti, kimilerinin sonuçlarını almaya başladık ama daha fazla ürünü önümüzdeki süreçte göreceğiz” açıklamalarında bulundu.

‘DERDİ KENTİN REFAHIDIR’

‘Tunç başkan siyaseti sevmiyor, partiye çok dahil olmuyor’ şeklindeki söylemler hakkındaki soruya yanıt veren Yıldırım, “Türkiye’de herkes siyasetle ilgilenmek zorunda… Çünkü hayat bizi çok siyasallaştırdı. Tunç başkan da Türkiye’nin 3’üncü büyük kentini yönetiyor. Tabii ki siyasetle ilgileniyor. Ama Tunç başkanın siyasetle ilgilenme algısı, yoksulluğu gidermek üzerinedir. CHP’nin şurasında iktidar olayım diye bakmaz, ya da şu parti ilişkilerinde şu pozisyonu alayım üzerinden siyasetle ilgilenmez. İnsanın özgürleşmesi, refahı için siyasete bakar. Öyle baktığı için de anlık, günlük işlerden tabii ki uzaktır. Yani derdi o değildir, derdi kent halkının refahını ve özgürlüğünü sağlamaktır. Bu zaten siyasetin kendisidir” ifadelerini kullandı.

‘TEK GAYRETİMİZ AKP’DEN KURTULMAK’

Kentin siyasi çekişmelerden yorulduğunu vurgulayan CHP’li Yıldırım, “Kentin, siyasi çekişmelerle harcayacak vakti yok. Bizim, İl Başkanımızın, Büyükşehir Belediye Başkanımızın, tüm belediye başkanlarımızın tek gayreti var; o da el birliğiyle AKP iktidarından bir an önce kurtulmak. AKP iktidarından kurtulduğumuzda olağanüstü işler yapacağımızı 11 Büyükşehir Belediyemiz ile zaten gösterdik. Dolayısıyla kimse bize bu saatten sonra, siyasetin ayak kaydırma işleri, kripto işler, siyasetin kırıntı işleri ya da bunun adı her ne ise bunu yaptıramaz. Kimsenin buna kredisi de yok. Ben, hiçbir belediye başkanımızın da kentte aktif siyaset yapan hiçbir arkadaşımızın da buna tenezzül edeceğini ya da olanak vereceğini sanmam. En başta İl Başkanımız ve Büyükşehir Belediye Başkanımız tüm bu süreci artık bitirdi” diye konuştu.

‘TEK YUMRUK OLACAK’

İBB Başkanı Tunç Soyer, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in bundan sonraki siyasal süreci daha yakın ve beraber sürdüreceği yönündeki iddiaların sorulması üzerine Yıldırım, “Buna İl Başkanımız Deniz Yücel’i de ekleyebilirsiniz. Karşıyaka Belediye Başkanımız Cemil Tugay’ı ekleyebilirsiniz. Sizin televizyonunuzda yaptığı açıklamadan anladığım kadarıyla buna Bornova Belediye Başkanımız Mustafa İduğ’u da ekleyebilirsiniz. Kentin tamamı, kentin tüm yapısı bundan sonra tek yumruk olarak devam edecektir. Ben bunda tereddüt görmüyorum” dedi.

‘ÖRGÜT KLİK ÇEKİŞMESİNDEN BIKTI’

Yıldırım, açıklamalarına şöyle devam etti: “Kliklerin çekişmesinden CHP İzmir Örgütü bıktı, usandı. Bunda bir tereddüt yok. Yeni bir klik çekişmesinin olmayacağı bence artık kesin. Bu defter kapandı. Belediye başkanlarımızın da çok daha uyumlu çalışacağı kesin… Kentteki belediye başkanlarımızdan çok deneyimliler var. Örneğin Abdül Batur, Konak’ta ilk dönemi ancak 20 yıllık belediye başkanlığı tecrübesi olan, sevilen sayılan bir başkan. Tunç başkanımızla gayet uyumlu çalışıyor. Ali Engin, kentte il başkanlığı yapmış, milletvekilliği süreci kıl payı olmamış ama şimdi belediye başkanımız. Hem kentin hafızasını barındırıyor hem de inanılmaz uzlaşmacı, ağabeylik misyonuna sahip, yoldaşlık misyonuna sahip bir başkan. Ali başkanın tüm güçleri birleştirip AKP iktidarına karşı savaşmaktan başka bir derdi olmaz. Ki bu konuda da çok önemli bir yol yüründüğünü, çok önemli bir katkı sunduğunu düşünüyorum. Bu, bundan sonra da bu rotada gidecektir. İl Başkanımız ile Büyükşehir Belediye Başkanımızın el ele kol kola yürüyüşü bundan sonra büyüyerek devam edecektir. Bu gözle görülür bir şey…”

Editör: Haber Merkezi