Gizem TABAN/İZGAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Heyeti İzmir’de yaşanan deprem felaketine ilişkin bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Programda CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Başkan Yardımcıları; Orhan Sarıbal, Ali Öztunç, Ahmet Akın, CHP PM Üyesi Devrim Barış Çelik, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da yer aldı. Bayraklı Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi’nde yapılan toplantıda CHP Heyeti önemli açıklamalarda bulundu.

“ÇÜRÜMÜŞ BİNALARA ARKASINI DÖNEN ÇÜRÜMÜŞ SİYASETE YER YOK”
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke şöyle konuştu: “Hepimize geçmiş olsun. Yaşamını yitiren canlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Tek temennimiz şu an arama kurtarma çalışmalarından bu sabahki gibi mucizevi olumlu haberler duyalım. CHP’nin tüm yetkilileri ilk andan itibaren yaraları sarmak üzere, ihtiyaçları gidermek üzere çalışıyor. Dertlere derman olmak üzere koştuk ve koşmaya da devam edeceğiz. İlk andan itibaren buradaydık, buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz. İnsani sorumluluğumuzun olduğun için ve yetki alanımıza giren sorumluluklarımızdan asla kaçmadığımız için yapacağız. Siyasi şov için değil dayanışma için yapacağız. Tüm sorumluları da aynı zihniyetle iş yapmaya davet ediyoruz. Gün şov yapma günü değil. Gün, siyasi sorumlulukları ve üzerine alınmış yetkileri yerine getirme günü. Bu bilinç ve anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bundan birkaç gün önce depremin ağır acıları altında Cumhurbaşkanı şu cümleyi kurmuştu; ‘Vesayetçi zihniyetin en çok ihmal ettiği alanlardan biri de afetlere dayanıklı yapı inşasıdır’ demişti. Ama unutmayalım bu iktidarın en son dönemde çıkardığı yasalarla, bu vesayetçi zihniyetin ortaya çıkardığı iddia edilen yük artık iktidarın yüküdür, iktidarın sorumluluğudur. Çünkü vatandaşı bu dayanıksız yapılar içerisinde yaşamaya mahkum bırakan çürümüş binaların yükünü iktidarın omzuna alan yasal düzenlemeler yapılmıştır. Sorumlu iktidardır. Ruhsatlı veya ruhsatsız var olan dayanıksız yapıların bir an evvel dayanıklı kılınmasına yükümlü olan bakanlıktır. Biz de bu sorumluluğun yerine getirilmesi için ve parayla satın aldıkları bu yükü yerine getirerek halkın can ve mal güvenliğini sağlamak için bizim üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Sanki hiç deprem olmayacakmış gibi devam eden rantçı zihniyet Türkiye’de can kaybına yol açıyor. İşte bu zihniyeti hep birlikte değiştirmemiz gerekiyor. Çürümüş binalara arkasını dönen çürümüş bir siyasete Türkiye’de yer yok. Bir an evvel iddia edilen el birliğiyle belediyelerimizi de toplantılara davet ederek, belediyelerimizin çalışmalarını görmezden gelen bir anlayışla değil, birlikte Türkiye’de can ve mal güvenliğini sağlayacak adımları atmalıyız. Fay yasasının acilen meclise gelmesi gerekiyor. Bir sonraki depremde yine can kayıplarımızı konuşmak değil, ne kadar sağlıklı yapılarımız olduğunu konuşmamız gerektiği için….Ruhsatlı ruhsatsız tüm binaların deprem ve afet güvenliği karnesinin hazırlanması gerekiyor. Bunun sorumluluğunu üstlenmiş olan yetkililerin bu sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Biz de bu konuda üzerimize düşeni yapacağız. Tüm Türkiye’ye ve İzmirliler’e  şu çağrıda bulunuyoruz; Buradayız, burada olmaya devam edeceğiz, kimseyi aç ve açıkta bırakmayacağız.”

DEPREM PARALARI NEREDE?
Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “İktidarıyla, muhalefetiyle bu işin ciddiyetinin farkında olmak zorundayız. 2002 yılında ‘Geçici’ olduğu söylenerek vergi toplanmaya başlandı. Bu sürece kadar 70 milyar 895 milyon lira olarak toplandı. Sayın Süleyman Soylu Bakan da, ‘Biz bunun 11 milyarını köprü, viyadük ve kamu binaları için harcadık’ dedi. Bu paraların gerisi ne oldu? Hani bu paralarla Türkiye’nin deprem güvenliği sağlanacaktı? Dönemin Maliye bakanı Şimşek de, ‘vergiler duble yollar için harcandı’ dedi. Hemen ardından bir önceki Bakan, ‘Milleti kandırmayın, bu parala bütçenin ihtiyacı olduğu için harcandı’ dedi. Her afet sonrası fay yasasının çıkmasının mecburiyet olduğu vurgulanır. Bakan, ‘Biz bununla ilgili ekip kurduk, çalışıyoruz’ dedi. İnsanlar canlarını kaybettikten sonra meclise gelecek kanun tasarılarının ne anlamı var? Bu kadar insan can çekişirken sizin bu milletin 1 dakikasını bile harcamaya ne hakkınız ne haddiniz var? Bu kanun tasarısı neden hangi gerekçeyle meclise gelmedi. Mış’larla götürürsek bu acıları yaşamak zorunda kalıyoruz. Bizler de kanun teklifleri verdik. Onların da bir araya getirilerek, bu kanunun çıkartılması gerekiyor. 2003 yılından bu yana 58 tane araştırma önergesi verdik, depremle alakalı olarak. Hepsi iktidar tarafında reddedildi. Bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Verdiğimiz önerge ve tekliflerin kanunlaşmaması dolayısıyla alınacak önlemler hep gecikiyor. Ülkemizin yüzde 92 oranındaki nüfus yoğunluğu fay hatları üzerinde ve deprem riskiyle karşı karşıya. Acilen, binaların devlet tarafından destek verilerek güçlenmesi gerekiyor. Bu konuyla ilgili kanun tekliflerimiz de var, ancak dinleyen, duyan iktidar yok. İzmir Narlıdere metrosu zarar görmemiş olup, İzban ve Konak, Karşıyaka tramvayları zarar görmedi. Su kanal, arıtma altyapısı da zarar görmedi, hizmet aksamadı. Yollarda da kayda değer hasar yok. Sadece Kordon’da yarım kalan Kara Yolları Müdürlüğü’ne ait viyadük kirişlerinde kopma ve düşme yaşanmıştır. Tüm belediye ekiplerimiz canla başla görev başındadır.  


 

“GÜN ACIDAN SİYASET YAPMA GÜNÜ DEĞİL”
Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun şunları söyledi: İzmir’imize geçmiş olsun. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bugün kurtulan Elif bebeğimiz hepimiz umut oldu, yüreğimize su serpti. Burada toplumu tüm kesimleri çalışmalara destek veriyor. Herkes elinden geldiğince katkıda bulunmaya çalışıyor, bir canımızı daha nasıl kurtarırızın çabası içindeler. Ama görüyoruz ki sanki bazılarına talimat vermiş gibi çalışmada AFAD ve AKP’li belediyeler var. Bu doğru değil. Gün birlik günü, gün dayanışma günü! Gün, bu acıdan siyaset yapma günü değil! Ama maalesef görüyoruz ki acıdan bile siyaset yapan bir anlayışla karşı karşıyayız. Bunu da reddediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyemiz, Bayraklı Belediyemiz ve diğer belediyelerimiz ilk günden itibaren gerek arama kurtarma çalışmalarında gerekse vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacında yanında olmuştur. Şu anda Büyükşehrimizin sahada 6 bin 224 personeli sürekli görev yapıyor. CHP’li belediyeler olarak 166 araç ve 1071 personelle de destek veriyoruz. Acıyı azaltmak buradaki eksikliği gidermek için hepimiz yoğun bir çaba içerisindeyiz. Şu ana kadar büyükşehrimiz tarafından 2bin 588 çadır kuruldu ve yaklaşık 20 bin battaniye dağıtıldı. Çalışmalar devam ediyor, maske ve dezenfekten dağıtımı sürüyor. Şunun altını çizmek isterim; depremin ilk gününden bu yana bütün arkadaşlarımızla yaraları sarmak için sahadayız. Bu acıyı hafifletme adına her türlü çalışmanın içerisinde olacağız. Hepimize geçmiş olsun.”

 

“AKP ŞOV YAPIYOR”
Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunun her daim hatırlanması gerektiğini iade ederek, “15 gün sonra herkes işine bakacak. Ta ki yeni bir deprem olana kadar yeni bir deprem olduktan sonra vergiler tartışılacak. Yapılması gereken yeni bir strateji. Deprem olursa enkazdan insanları nasıl canlı çıkartacağız ve deprem olduğunda binaların çökmesini nasıl engelleriz bunu da düşüneceğiz. Biz bunu için gerek tüm desteği vermeye hazırız. Türkiye’de binaların risk analizlerinin hemen yapılmalı. Türkiye bir deprem ülkesi ve bu gerçeği depremlerde hatırlamayalım. Hükümet artık bunu farkına varsın. İzmir Büyükşehir Belediyesi ilk anda enkazdan 55 kişiyi çıkarttı. Ama kimileri de şov yapıyor. Bizim amacımız şov değil. Yetkililer görevini iyi yapsın istiyoruz. Ama bakıyoruz ki bakanlar ve AK Parti yetkilileri görüntüye girme derdinde. Bırakın insanlar işlerini yapsınlar. Burası şov yeri değil. İlk müdahaleyi belediye yaptı. İnsanlar sağ çıksın diye çalışan belediye, vinç getiren belediye su ve gıda dağıtan belediye ama enkazın üstüne çıkıp şov yapan AKP. Bunu yapmayın. Depremde şov yapılmaz. Burada bir afet var ve dayanışma olması lazım. Tekrar AKP ‘yi uyarıyoruz artık şov yapmayı kesin” diye konuştu.

“SOYER VE SANDAL ŞEHRİ EMİN OLDUKLARINI TÜM TÜRKİYE’YE GÖSTERDİ”
 CHP İl Başkanı Deniz Yücel, “Yaşadığımız depremde 83 canımızı kaybettik. 1000’e yakın vatandaşımız yaralandı. Enkaz altından gelecek güzel haberleri bekliyoruz. Saatler geçtikçe umutlar tükeniyor. Bugün 3 yaşındaki minik kızımızın sağ kurtarılması hepimize moral, motivasyon verdi. Depremden hemen sonra Büyükşehir ve Bayraklı Belediyelerimiz yıkım ve hasar meydana gelen alanlara intikalve müdahale etti. AFAD henüz bölgeye intikal etmeden 55 vatandaşımız İzmir Büyükşehir Belediyesi itfa,ye daire başkanlığının ekiplerince arama kurtarma çalışmalarında sağ olarak kurtarıldı. Akabinde AFAD’ın da çalışmalarıyla çok sayıda vatandaşlarımız sağ olarak kurtarıldı. Cumartesi günü, depremin üzerinden 24 saat geçmeden Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’e gelerek yıkılan ve hasara uğrayan bölgelerde incelemelerde bulundu. Depremin hemen ardından Genel Başkan Yardımcılarımız, Genel Başkan vekilimiz ve genel sekreterimiz İzmir’e gelerek incelemeler yaptı. Depremin, afetin siyaseti olmaz. Biz CHP olarak süreci siyasileştirmeden, birlik beraberlik içinde yürütmek için çaba sarf ediyoruz. Biz siyasileştirmemeye olağanüstü özen gösterirken bakanlar açıklama yapıyor. Bu açıklamaların hiçbir yerinde belediyelerimiz, itfaiye ekiplerimiz, milletvekillerimiz yok. Seçilmiş bir belediye başkanı o kentin şehri emini, emin kişisidir.  Kente ve kentte yaşayanlara sahip çıkar. Gerek Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve Serdar Sandal şehremin olduklarını Türkiye’ye gösterdiler. Yerel yönetimlerimiz sokakta kalan lojistik desteğe ihtiyacı olanlara yetişerek, çok hızlı planlamalar yaparak örnek çalıma, kriz yönetimi sergilediler. Kovid devam ediyor, salgının yayılmaması ve bulaş olmaması için gerekli önlemler alınıyor. Bizler enkaz bölgesindeki mesaimizin her dakikasını depremin etkisini azaltmak, bu tarz felaketlerin bir daha yaşanmaması için üzerimize düşen sorumlulukları gösteriyoruz. Biz tüm paydaşları işin içine katarak yıkılan binalarda varsa ihmal ve sorumluların peşine düşmeyi de görev biliyoruz. Depremden, fiziki, maddi ve ruhsal olarak etkilenen tüm vatandaşlarımıza tüm imkanlarımızla gerekli desteğin verileceğinin burada taahhüdünü veriyoruz” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi