YUSUF BAŞAR / İZ GAZETE - Olayın köylülertarafından görüldüğünü, Servet Turgut ve Osman Siban’ın askerler tarafından gözaltına alınarak‘sağlam’ bir şekilde helikoptere bindirildiğinisöyleyen Öztürk, “Tüm bu bilgilere rağmen Van Valiliğince olay hakkında ‘İki köylünün de, bölgede bölücü terör örgütü mensuplarına yardım yataklık ettiğinin değerlendirildiği, söz konusu teröristin etkisiz hale getirildiği yerde gözetleme yapan ve şüpheli hareketler sergileyen Servet Turgut isimli şahsın, 'dur' ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve yaralandığı gözlemlenmiş, şahıs, mukavemet göstermesine rağmen yakalanıp usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır. Bölgede bölücü terör örgütü mensuplarına yardım, yataklık ettiği değerlendirilen Osman Şiban isimli şahıs da aynı bölgede mukavemet göstermesine rağmen usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır’ şeklinde açıklama yapılmıştır” ifadelerini kullandı

‘KÖYÜNÜZÜ YAKACAĞIZ!’

Öztürk sözlerine Siban ve Turgut ailelerinin avukatı olan Hamit Koçak’ın açıklamaları ile devam etti:

''Sabah altı gibi askerlerin köye geldiğini, köylüleri meydana toplayıp 'Acımız var, öfkemizi sizden çıkaracağız, köyünüzü yakacağız’ diyerek iki kişiyi darp ettiklerini, o sırada Servet Turgut’un köyün 700 metre ilerisinde torbalara saman doldurduğunu, Osman’ın ise o sıralarda evinde olduğunu, öğleden sonra saat 17.00 gibi askerlerin bir daha geldiklerini, Servet Turgut’un yanlarında olduğunu ve 'Osman kim?' diye sorup insanları meydana topladıklarını, Osman ve Servet Turgut’un kimlik tespiti yapıldıktan sonra helikoptere götürüldüklerini, yani helikoptere sapasağlam bindirildiklerini, ayın 13’ünde kolluktan gelen bir telefon ile akrabalarına ikisinin de hastanede olduğu bilgisinin verildiğini, Van Valisinin söylediği gibi bir mukavemetin olmadığını” belirtmiştir.

‘BİNLERCE KİŞİİŞKENCEDE ÖLDÜRÜLDÜ’

ÖHD İzmir Şube Başkanı Öztürk, devlet yetkililerinin alıkonulan kişilerin “kayalıktan düşme”, “gözetleme ve şüpheli hareketler yapma” iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Devlet yetkililerinin bu açıklamaları, geçmişte halka ve muhaliflere yönelik güvenlik güçleri ve paramiliter güçler eliyle gerçekleştirdikleri öldürme, yok etme, kaçırma, kaybetme, karakollarda işkencede öldürdükleri kişilerin ‘kafasını duvara vurdu’, ‘pencereden atladı’, ‘intihar etti’ gibi söylemleriniaratmamaktadır.Ülke tarihinde binlerce kişinin işkencede öldürüldüğü, kaybedildiği bilinmektedir. İstanbul Galatasaray Meydanında Cumartesi Anneleri 800 haftayı aşkın zamandan beri çocuklarının akıbetini sormaktadırlar.Kaybedenler, öldürenler bilindiği halde yetkililerce herhangi bir soruşturma yapılmadığı da bilinmektedir. İnsanların çabaları sonucu failleri bulunan cinayetlerin sorumlularının yargılandığı davalar ise beraatle sonuçlanmaktadır. Cezasızlık politikası siyasi cinayetler için esas hale getirilmiştir.”

‘İŞKENCEDE ZAMAN AŞIMI YOK!’

Yapılanların işkence ve insanlık suçu olduğunu söyleyen, faillerin ise tespit edilerek yargı önüne çıkarılmasını isteyeyen Öztürk, işkence suçlarında zaman aşımının olmadığını hatırlattı. Vefat eden Servet Turgut ve tedavisi devam eden Osman Şiban’ayapılan işkencenin faillerinin bulunarak yargı önüne çıkarılmalarınıtalep eden Öztürk, devlet yetkililerini ‘cezasızlık politikasından’ vazgeçmeye çağırdı.

Editör: Haber Merkezi