CENGİZ ALDEMİR /ANKARA- Meclis'te düzenlediği basın toplantısında iktidarı Kod-29 üzerinden sert bir dille eleştiren HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, saray iktidarının pandemiyle mücadele etmek yerine halkla, işçiyle, emekçiyle mücadele etmeyi tercih ettiğini söyledi.

KİM İÇİN “EVDE KAL” DENİLDİ?

İşçi, emekçi ve yoksulların şantiyelerde, ofislerde, fabrikalarda sağlıksız koşullarda çalışmasına göz yuman iktidarın diğer taraftan, kime denildiği belli olmayan “evde kal “çağrısında bulunmasını eleştiren Çepni, “Bu konuda bizim tam kapatma gerçekleşmeli, çok zorunlu sektörler dışında bütün çalışanlar ücretli izine çıkartılmalıdır dedik. Fakat iktidar bu süreci bir fırsata çevirerek, Allah’ın lütfu gibi ele alarak tam tersine bu süreçte ihaleler yapmaya devam etti. Yandaş şirketlere ihaleler vermeye, onlara halkın bütçesini hortumlamaya ve doğaya dönük talanlar devam etti. Bu süreçte en çok yoksullar, işçiler, emekçiler hayatını kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor” dedi.

ŞİRKETLERE TEŞVİK, HALKA DUA, SABIR

Emekçilerin Kod-29 diye bir garabetle karşı karşıya kaldıklarına dikkat çeken HDP’li Çepni, pandemi sürecinde açıklanan bütün paketlerin büyüyen ve gelişen sermaye şirketlerine teşvik olarak verilirken, halka ise dua ve sabır telakki edildiğini söyledi. Pandemi sürecinde hiçbir emekçinin işten atılmayacağı sözlerine rağmen, binlerce çalışanın Kod-29 gerekçesiyle işten atıldığını belirten Çepni, “En son açıklanan rakamlara göre 2020 senesinde Kod-29 gerekçesiyle işten atılan işçi sayısı 177 bin. Atılanlar kıdem, ihbar tazminatı almadılar, işsizlik sigortasından da faydalanamaz hale geldiler Kod-29 ahlaksızlık diye tabir ediliyor dolayısıyla Kod-29’dan işten atılan işçiler bir başka fabrikada, bir başka işyerinde bu kötü sicilden dolayı işe giremez hale geldiler. Yani Kod-29’dan atılan 177 bin işçi aslında kelimenin gerçek anlamıyla ölüme mahkum edildi” sözleriyle tepki gösterdi.

KOD-29’LA PATRONLARA YENİ YOL GÖSTERİLİYOR

Atılan Migros, Systemair, HSK, Baldur, Döhler, Yasin Kaplan Halı, Güven Boya, SML, PTT, Simbo ve Bambi ayakkabı işçilerinin halklarını almak için aylardır direndiğini, kolluk güçleri tarafından darp edildiğini ve gözaltına alındıklarını anımsatan Çepni, kod-29’un kaldırılmasının gerekçesini eleştirerek, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, işçi çıkartmayı yasaklamanıza rağmen 176 bin işçinin yalanla, düzenbazlıkla işten atıldığını kabul ediyor. Fakat yine de bir düşüş olduğunun altını çiziyor. Bu gerçekten saray rejiminin işçi ve halk düşmanlığının çok açık bir ifadesi. Bu genelgede ne bir ciddiyet ne hukuk ne adalet ne insan hakları var. Burada sözüm ona Kod-29’u kaldırıyor. Aslında patronlara yeni yollar gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

KOD-29’DAN ATILAN İŞÇİLER GERİ ALINSIN

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kod-29’u kaldıran genelgesinin hak aramayı zorlaştıran, emek düşmanı, patronlara yeni yol gösteren bir genelge olduğunun altını çizen HDP’li Çepni kor-29’dan atılanların işlerine geri alınmasını isteyerek şöyle konuştu: ” Buradan biz bütün direnen işçiler adına şunu söylüyoruz. Kod-29 derhal bütün sonuçlarıyla bütünüyle ortadan kaldırılmalıdır. Yani Kod-29 gerekçesiyle işten atılan işçiler derhal geri alınmalıdır ve tüm hak kayıpları karşılanmalıdır. Ancak böyle bir çalışmayla bu sorun ortadan kaldırılabilir. Bugün sokaklarda direnen, hakkını arayan işçilere saldırılar derhal durdurulmalıdır. Saldırıların muhatabı olan işçiler iş haklarını istiyorlar. Yani onlardan çalınanları geri istiyorlar. Dolayısıyla suçlu olan hakların arayan işçiler değil, suçlu olan onların haklarını gasp eden, çalan sarayın çevresine kümelenmiş daha doğrusu saraydan cesaretlenmiş, sarayın cezasızlığından beslenen sermaye gruplarıdır. Sonuç olarak direnen bütün işçileri selamlıyorum ve yanlarında olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. Sonuna kadar kazanacağımız ana kadar mücadelemize devam edeceğimizi söylüyoruz.”

Editör: Haber Merkezi