Cengiz Aldemir/ANKARA - Sermayenin, doğa ve insan sağlığı arasında büyük bir çelişik hâlinin yaşandığı bir süreçten geçildiğini söyleyen Ekolojist ve HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Sanayi Komisyonu’nda yaptığı konuşmasında, AKP iktidarı döneminde yaşanan doğa katliamlarını hatırlattı.
TÜRKİYE’NİN ENERJİ İHTİYACI YOK
Getirilen yasa teklifinin maden şirketlerinin yararını gözeten bir düzenleme olduğunu söyleyen Çepni, Türkiye’nin enerji ihtiyacının olmadığını savundu. TMMOB’un raporunda, iletim hatlarının tamirinden yüzde 15’den fazla enerji elde edilebileceği, bunun da bütün HES’lerden elde edilen enerjiye eşit olduğu bilgisini paylaşan Çepni, “Enerji ihtiyacı meselesi tam olarak enerji şirketlerinin rant meselesidir. Ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarının bütün doğal varlıklarının enerji şirketlerine peşkeş çekilmesi meselesidir” değerlendirmesinde bulundu.
YENİLENEBİLİR ENEJİYİ SAVUNUYORUZ
Karadeniz’in HES çöplüğüne dönüşerek, sularının yok olmayla karşı karşıya olduğu tespitinde bulunan Çepni, dereleri şirketlere satarak peşkeş çekildiğini ileri sürdü. Hiçbir enerji ihtiyacı, kalkınma, gelişme tarifinin halka, doğaya rağmen tarif edilemeyeceğinin vurguladı. Fosil yakıt karşısında yenilenebilir enerjiyi yerinde ve yerelinde olan kamusal enerjiyi savunduklarını söyleyen Çepni, “Şimdi, siz Aydın’a gidip JES’leri savunabilir misiniz? İnsanlar köyde nefes alamıyorlar. Karadeniz’e gidip HES’leri savunabilir misiniz? Bakın, Hasankeyf’te kurulan baraj Ilısu Barajı yenilenebilir enerjidir, HES, değil mi? HES’tir ama on iki bin yıllık tarihi yok etmiştir, suyun altında bırakmıştır. Şimdi, bunun adı yenilenebilir olarak savunulabilir mi? Savunulamaz” eleştirisinde bulundu.
FOSİL YAKITLARDAN KURTULMAK ŞART
HES’lerin ve biyokütle enerji santrallerinin yenilenebilir enerji statüsünden çıkarılması gerektiğini savunan Ekolojist Çepni, fosil yakıtlardan kurtulmanın önemine değinerek, “Yenilenebilir enerji meselesinde Paris İklim Anlaşması’na bağlı olarak ne kadar çok yenilenebilir yatırım yaparsanız fosil yakıt emisyonu yakma hakkınız artıyor. Dolayısıyla aslında bu bir taraftan da Avrupa’dan kaçan fosil yakıt şirketlerinin Türkiye gibi ülkelere gelmesi, çağrılması anlamına da aynı zamanda geliyor yani bir dizi oyun aslında sürüyor. Bundan vazgeçmek lazım. Tüm dünya fosil yakıtlardan kurtulmaya çalışırken Türkiye de bundan kurtulmaya çalışmalıdır” uyarısında bulundu.
SİPARİŞ BİR YASA TEKLİFİ
Maden yasasının tartışıldığı saatlerde maden işçilerinin eylemde olduğunu hatırlatan Çepni, tazminatı ödenmeyen işçilerin ölmüne yasa çıkartılmaya çalışıldığını belirterek, “O direnen maden işçilerini selamlıyorum. Bizim bu komisyonumuz aynı zamanda direnen maden işçilerini dinlemelidir. Ancak böyle, bir halkçı yasa açığa çıkarabiliriz. Bu yasa teklifi toplamda içinde örneğin her yurttaşın yenilenebilir enerji tesisi kurma hakkını vererek doğru bir tespitte bulunuyor. Torba yasada bunların hepsi aynı anda geçtiği için tartışamıyoruz maalesef. Bir sermaye ihtiyacına yani Alamos Gold’un sipariş yasa teklifidir. Buradan hızla uzaklaşmak lazım. Burada yaptığımız şey, bu ülkenin geleceğine, doğasına, doğal yaşamına çok net olarak ihanettir. Eğitimi, sağlığı düzeltebiliriz, herhangi bir yasayı düzeltebiliriz fakat geleceğimize dönük yaptığımız bir hatayı düzeltme şansımız yoktur. Bu hatadan ısrarla, hızlıca dönmeliyiz.”
