CENGİZ ALDEMİR/ANKARA- Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Rize İkizdere doğa katliamıyla ilgili konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Kenya’nın kurucu Başkanı Kenu Kenyattu’nun, ”Batılılar Kenya’ya geldiklerinde onların elinde İncil bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapatıp dua etmemiz söylendi. Fakat gözlerimizi açtığımızda İncil bizim elimizde topraklarımız ise onların elindeydi” sözlerini anımsattı.

ERDOĞAN’IN ŞİRKETLERİ

20 yıllık AKP döneminde ülkenin köylüsünün, gencinin, kadınının, erkeğinin toprağını, dağını, taşını, suyunu, deresini AKP’den, Tayyip Erdoğan’ın ortağı olduğu şirketlerden kurtarmaya çalıştığını belirten HDP’li Çepni, halkın doğasını devletten korumaya çalıştığına dikkat çekerek, “Oysa Anayasa hükümete, devlete, devlet kurumlarına, kolluk güçlerine ve yurttaşlara da ormanları, doğayı, yaşam alanlarını koruma görevi veriyor. Fakat yasanın 56. Maddesinin bunun tam tersini söylüyor. Şimdi halk, doğayı devletten, iktidardan korumaya çalışıyor. Halimiz tam olarak budur. Bir ülke ayağa kalkmış Tayyip Erdoğan’ın şirketleriyle başa çıkamıyor” dedi.

TALİMATI ERDOĞAN VERDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Rize İkizdere Eskencidere vadisinde taş ocağı projesi gibi ibretlik bir mücadelenin yaşandığını ileri süren Çepni, taş ocağı projesinin iki yıl önce gündeme geldiğini ve yürütmeyi durdurma kararı alındığını, daha sonrasında ise “ÇED gerekli değildir” kararı alınarak taş ocağına ruhsat verildiğini anımsatarak, “Köylüler yaklaşık iki ay önce köyün girişine bir çadır kurarak taş ocağına karşı kamuoyu oluşturmaya başlamışlar. Dertlerini anlatmaya çalışmışlar. Bu taş ocağının neden burada olmaması gerektiğini anlatmaya çalışmışlar. İki köyün arasında burası. Bu iki köy; yaz kış dolu olan köylerdir. Yani burası bir yaşam alanı. Bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararı ile köylülerin tapulu mallarına el konuldu. Bunu kendine yerli ve milli diyen Tayyip Erdoğan yaptı” eleştirisinde bulundu.

SERMAYE YANLISI FIRSATÇI İKTİDAR

23 Nisanda sokağa çıkma yasağını fırsata çeviren iktidarın doğaya saldırma planını hayata geçirdiğini vurgulayan Çepni, “Bu iktidar fırsatçıdır. Darbeleri, OHAL’leri fırsata çeviren bir iktidardır. OHAL günlerinde patronlarla toplantı yapan Tayyip Erdoğan şöyle demişti patronlara “Niye itiraz ediyorsunuz? Ne güzel işte bakın OHAL koşullarında işçiler greve çıkamıyor. Sizin buna sevinmeniz lazım.” demişti. Ben de o gün oradaydım. Asker ablukasıyla insanlara saldırıldı. Gazlar atıldı. Fiziki şiddet uygulandı. İnsanlar gözaltına alındı. Askerlerin korumasında ağaç katliamı yapmaya başlandı. Burada köylülerin çaylıkları var ve köylüler bu çaylıkları ile geçiniyorlar. Burası bal üretilen bir vadi. Cengiz İnşaatın kârını bu devletin bekası olarak gören bir anlayışın sonucu bunlar. İbretlik bir durumdur. Varsa yoksa bunların derdi kârdır. Kim hayır diyorsa terörist ve vatan hainidir. Yüzükle geldiniz, dünyanın en büyük zenginlerinden biri oldunuz” ifadelerini kullandı.

HALKA DİRENİŞ ÇAĞRISI

Başka gidecek yerleri olmayan İkizdere köylülerinin direnmeye devam ettiğini, köylülerin bir çuval patates ve soğana mahkûm etmeye çalışmanın nafile olduğunu vurgulayan Çepni, İkizdere ve Türkiye halkına geleceğine sahip çıkma çağrısında bulundu. Doğaya sahip çıkmanın demokrasiye sahip çıkmak olduğunu vurgulayan ve direnen İkizderelilere seslenen Çepni, “Artık herkes sizin ne mal olduğunuzu biliyor. Halkın bu itirazı, bu direnişi sürecek. Asla ikna olmayacaklar, yalanlarınıza ikna olmayacaklar. Bu da size dert olsun. İkizdere de peşkeş çekiliyor, yok ediliyor. Onurunu, vicdanını satanlar size karşı vatan millet edebiyatıyla saldırıyorlar. Gerçeği ve onurlu geleceği temsil eden sizsiniz. Onurlu direnişimiz kazanmak zorundadır. İkizdere direnişini selamlıyorum. İkizdere taş ocağı olmasın. İkizdere vadisine dokunma diyorum.”

Editör: Haber Merkezi