Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis genel kurulunda Türkiye Çevre Ajansı kurulmasıyla ilgili konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, bu yasanın ruhunda tümüyle şirket, kâr, esas olarak da sonuçlarla ilgilenen bir mantığın hâkim olduğu bir yasa olduğunu vurguladı.
İKLİM KRİZİNE KATKI YAPAN POLİTİKALAR
AKP'nin getirdiği hiçbir yasada küresel iklim kriziyle mücadeleyle ilgili tek bir maddenin olmadığını herkesin bildiğini söyleyen Çepni, termik santraller, HES'ler…hemen hemen hepsinin küresel iklim krizine katkı yapan politikalar olduğunu ifade ederek, “Sanki torba yasa içerisinde kulağa hoş gelen bir madde gibi görülüyor. Oysa gerçek maalesef çok farklı. 2018 yılını 21,1 milyar dolarla kapatmış skuter şirketleri, arkadaşlar. 2025 yılına kadar yüzde 80 büyümeyle 386 milyar dolara çıkmayı hedefliyorlar skuter şirketleri, 2030 yılında ise hedef 42 milyar dolar; bunu hedefleyenler dünya çapındaki skuter şirketleri. Neymiş? Demek ki bu politikanın, bu düzenlemenin arkasında uluslararası şirketler ve tekeller var ve bunların yerli iş birlikçileri var” değerlendirmesinde bulundu.
KAR VE ŞİRKET MANTIĞI DÜZENLEMESİ
21 Ağustos 2000'de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın elektrikli skutere ilişkin mevzuat düzenlemelerini oluşturmak adına, ilgili kamu kuruluşları ve skuter pazar şirketleriyle mikro hareketlilik ortak akıl toplantısı düzenlediğini hatırlatan Çepni, toplantının zaman ve kimlerle düzenlendiğine dikkat çekerek, “Onlarca yabancı firma, onlarca uluslararası skuter firması, TÜSİAD, MÜSİAD ve buna benzer Türkiyeli şirketler. Bunun içerisinde başka kimse yok, sadece bu şirketler var ve bu şirketler demişler ki: "Bize böyle bir düzenleme yapın." İşte bu düzenleme, işte bu şirketlerin sipariş düzenlemesidir. Şimdi bu, kulağa hoş gelen, sanki, sözüm ona, gençliğin fosil yakıtları kullanmasını engelleyen bir düzenleme gibi karşımıza gelen bu düzenleme aslında, doğrudan AKP mantığıyla, kâr mantığıyla, şirket mantığıyla yapılmış bir düzenlemedir” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
ŞİRKET ONAYINDAN SONRA GELEN TEKLİFLER
Halkı kandırmaya devam eden AKP’nin getireceği her türlü yasa tekliflerinin şirketlerin onayından geçerek getirildiğini ileri süren Çepni, “Önümüze geldiğini burada bir kez daha görüyoruz ve AKP'yi buradan bir kez daha uyarıyoruz: Halkı kandırmaktan vazgeçin, "çevrecilik" adı altında doğayı katletmekten vazgeçin ve halkın bütçesini, halkın paralarını, kaynaklarını şirketlere aktarmaktan vazgeçin. Öyle "antiemperyalizm" adı altında ABD'ye efelenmekten, Fransa'ya efelenmekten vazgeçin. Antiemperyalistlik, işte bu uluslararası şirketlere "Hayır." Demektir” ifadelerini kullandı.
DOĞAYI KAYNAK OLARAK GÖREN İKTİDAR
İktidarın suyu koruma politikasının başında iklim krizine karşı adımlar atması, kentleri beton mezarlıklara dönüştürülme politikalarından vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen Çepni, Kanal İstanbul projesiyle bir kente bir kent daha ekleyerek su kullanımına karşı bir saldırı düzenlendiğini vurguladı. Türkiye’nin su fakiri bir ülke olduğunu ve suyun önemine vurgu yapan Ekolojist Çepni, iktidarın doğayı talan edilecek kaynak olarak gördüğünü belirterek. “Siz doğayı kaynak olarak görüyorsunuz, bizse doğayı bir varlık olarak görüyoruz, insana ait olmayan bir varlık olarak görüyoruz. Şimdi, burada "Kirlet ve temizle; zehirle ama temizle; talan et ama yasalara uygun yap ama bugün yasaları da buna uygun hâle getir." Aşamasındayız” değerlendirmesinde bulundu.
