İZGAZETE - 14 Ağustos’ta İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde oy çokluğu ile alınan karar ile birlikte İzmir’de aktarma sistemi olarak bilinen ‘90dakika’ uygulamasında değişikliğe gidildi. Buna göre daha önce toplu ulaşımda 90 dakika boyunca ücretsiz aktarma yapan vatandaşlar artık aktarma süresinin 120 dakikaya çıkarılmasına rağmen 1. ve 2. aktarmada 50 kuruş ödemek durumunda kalacak.

Kararın oy çokluğu ile kabul edilmesinden önce kamuoyuna yansıması ile birlikte ‘’90DakikamaDokunma’ hashtagi üst sıralarda yer almış, Tunç Soyer twitter hesabından yaptığı açıklama ile aktarma süresinin 120 dakikaya çıktığını açıklamıştı. Fakat Büyükşehir tepkilere rağmen 1. ve 2. aktarmaya yapılan zam konusunda geri adım atmadı. Kararın oy çokluğuyla kabul edildiği Büyükşehir Meclis oturumunda AKP, MHP ve CHP üyeler arasında Soyer’in de karıştığı gerginlikler yaşanırken alınan karara bir tepki de Toplumsal Özgürlük Partisi’nden geldi.

Büyükşehir Belediye binası önünde toplu ulaşımın kar, zarar hesabı yapılacak bir alan olmadığının aktarıldığı bir açıklama yapan TÖP üyeleri; ‘’Ulaşım kamusal bir hizmettir, ücretsiz olarak verilmelidir!’’ dedi.

Toplumsal Özgürlük Partisi’nin basın açıklaması şöyle;

‘’13 Ağustos Perşembe günü İzmir kamuoyu olarak “90 dakika ücretsiz aktarmada” 1. ve 2. aktarmaların 50’şer kuruş olarak ücretlendirilerek kaldırılacağını” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in attığı tweet ile öğrendik. Ve hemen ertesinde 14 Ağustos Cuma günü yapılan Belediye Meclisi toplantısında bu karar oy çokluğu ile geçirildi.

ŞİPŞAK KARARI PROTESTO EDİYORUZ

2008 yılının Ağustos ayından bu yana 12 senedir toplu ulaşım sisteminin temel bir öğesi haline gelen 90 dakika aktarma sisteminin yıldırım hızıyla kaldırılması kabul edilemez.

İzmir halkına sormadan böylesine önemli bir konuda “şipşak” karar alınmasını protesto ediyoruz.

90 Dakika Aktarmanın kaldırılması önceki dönemlerde de birkaç kez gündeme gelmesine rağmen halkın tepkisi üzerine geri adım atılmıştı.

Fakat şimdi “90 Dakika”nın kaldırılacağı gündeme geldiği gün sosyal medyada tepki rekoru kırmasına “90DakikamaDokunma” hashtaginin 1. Sıraya yükselmiş olmasına rağmen Tunç Soyer yönetimi tepkileri görmezden gelmiş ve bu kararın alınması için zorlamıştır.

ULAŞIM HAKTIR!

İzmir Büyükşehir yönetimini halkın çıkarlarını esas almaya çağırıyoruz!

Toplu taşıma kâr zarar hesabı yapılacak bir alan değildir!

Ulaşım haktır!

Ulaşım kamusal bir hizmettir ve bu hizmet ücretsiz olarak verilmelidir!

Emekçiler işe gidip-gelirken, öğrenciler okula gidip-gelirken, ev emekçisi kadınlar ve yaşlılar günlük ihtiyaçları için ulaşımı ücretsiz olarak kullanabilmelidir.

* * *

90 dakika aktarmanın kaldırılmasıyla ücreti ödenen ve süreli bir zamanda serbestçe ulaşım imkânı sağlayan bir uygulamaya son verilmiştir.

Bu önemli bir kayıptır ve halk için sonuçları olacaktır.

İzmir’in aktarmaya dayalı olarak kurulan ulaşım sisteminde, aktarmaları ücretli hale getirmek ulaşımı pahalılaştırır ve yurttaşların hizmete erişimini zorlaştırır.

BELEDİYE ŞİRKET DEĞİLDİR

Belediye bir şirket değildir. Yerel yönetimler kâr etmeyi esas alamaz. Yerel yönetimler kamusal hizmet üretmek, halka hizmet sunmak için vardır. Fakat neo-liberal anlayışla birlikte yerel yönetim anlayışı da kâr zarar hesabı yapmaya, hizmetleri bir meta gibi yurttaşlara satmaya başlamıştır.

Biz buradan İzmir Büyükşehir Belediyesini uyarıyoruz ve İzmir halkına sesleniyoruz Ulaşım Zammı ile yapılan şey Sosyal Belediyecilik değildir bunun adı Neo-liberal belediyeciliktir.

Ve bakın Tunç Soyer’in Ulaşım Zammı sonrası yaptığı açıklama şöyledir:

“Biz kamu yararına hizmet veren bir dernek veya vakıf değil, belediyeyiz. Geliri ve gideri dengelemek zorunda olan bir kamu kuruluşuyuz. Çarkın bir şekilde dönmesi lazım.”

Bu açıklamanın ruhunda olan şey de neo-liberalizmdir, “çarklar halkın zararına da olsa dönmeli” anlayışıdır.

Demek ki “kamu yararına hizmet vermek” “Belediye başkanımız” için ikincildir “hizmet alım-satımı ve gelir gider dengesi” esastır.

Hükümetin işçi düşmanı politikalarından iyi tanıdığımız “krizde ve salgında yükü emekçinin sırtına yıkma” uygulamasının bir benzerini Sosyal Belediyecilik iddiasında olan İzmir Büyükşehir Belediyesinde görmekteyiz.

Geçim derdi, işsizlik ve pahalılık karşısında ay sonunu getirmeye çalışan halkın yükü Belediye hizmetlerine yaptığı zamlarla daha da ağırlaştırmaktadır.

Krizde, salgında ve hangi gerekçede olursa olsun yükün halkın, emekçilerin sırtına yıkılmasına son verilmelidir!

İzmir Büyük Şehir Belediyesi Halkçı Belediyeciliği hayata geçirecekse hizmetlere zam yapmak yerine halkçı alternatifler üzerine çalışmalıdır.

İlk elden önerilerimiz:

- İşçilere, ev emekçisi kadınlara, öğrencilere ve EYT'lilere ücretsiz aylık abonman kartı verilsin.

- Ulaşıma zam yaparak faturayı halka kesmek yerine, toplu taşımanın bedelini toplu ulaşımı kullanmayan, zenginlere ve işçi çalıştıran şirketlere yansıtılsın. Üst gelir grubu için toplu taşımaya katkı payı uygulaması hayata geçirilsin.

* * *

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ve Belediye Meclisi’nde 90Dakikayı kaldırma yönünde oy kullanan üyeleri tekrar uyarıyoruz bu yanlıştan dönün!

90DakikamaDokunma!

Halk için Hizmet! Ücretsiz Ulaşım!

Krizin Bedeli Patronlara!

İş Ekmek Barış Özgürlük!

Yaşasın Toplumsal Özgürlük Mücadelemiz!''

Editör: Haber Merkezi