DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları’nın, İçişleri Bakanlığı'nca haklarında yürütülen soruşturmalar kapsamında görevlerinden alınması, Türkiye’de yankı uyandırmış, birçok siyasinin ve vatandaşın tepkisine neden olmuştu. Bu kararın ‘halkın iradesine darbe’ olduğunu vurgulan Bornova Emek ve Demokrasi Güçleri, Hükümet Konağı’nın önünde bir basın açıklaması düzenledi.
‘AKP ÜLKEYİ İÇ SAVAŞA SÜRÜKLÜYOR’
Basın açıklamasından önce orada bulunan HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş kısa bir konuşma yaparak, “AKP, 17 yıldır ülkeyi bir uçuruma sürüklüyor. Dış ve iç borçlarımız, milyonlarca işsiz var. Enflasyon had safhada ve bununla da yetinmedi, şimdi ülkeyi bir iç savaşa sürüklüyor. Çünkü biliyorlar ki iktidarlıklarını çatışma ve zorbalıkla sürdürebilirler. Her gün ortalıkta milletin iradesinden bahsederken, şimdi soruyorum Diyarbakır’da bütün olarak seçimi kazanırken buradaki halkı halktan olarak saymıyor musunuz? Yalan söylerken vicdanınız sızlamıyor mu, yüzünüz kızarmıyor mu? Oradaki halkın iradesine saygısızlık yapıyor, hukuk tanımıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Ardından Bornova Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını yapmak üzere mikrofonu Nuray Öztürk eline aldı. 2016 yılında da çok sayıda belediye başkanının gözaltına alınarek yerlerine kayyum atamaları olduğunu hatırlatan Emek ve Demokrasi Güçleri, “OHAL’in hukuksuz uygulamaları, OHAL kalkmış olmasına rağmen hız kesmeden devam etmektedir. Demokrasi yerle bir edilmiştir’ dedi.
‘AÇIKÇA BİR ÇİFTE STANDARTTIR’
31 Mart 2019 seçimleri arifesinde, “seçilirlerse kayyum atarız” cümlesinin unutulmadığını söyleyen Nuray Öztürk, “Daha önce İstanbul, Ankara ve başka illerde AKP’li belediyelerde uygulandığı üzere; görevden alınan belediye başkanlarının yerine, belediye meclis üyelerinden birinin başkan vekili olarak seçimine olanak vermeden doğrudan kayyum atanması, açıkça bir çifte standarttır. Bizler; demokratik hukuk devleti idealine olan inancı tümden ortadan kaldıran bu hukuk dışı uygulamayı kabul etmiyoruz. OHAL uygulamalarının devamı olan bu hukuksuz uygulamadan vazgeçilerek, görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının derhal görevlerine iadesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BU KAYYUMCU ANLAYIŞI ÇOK İYİ TANIYORUZ’
Bunun bir demokrasi cinayeti olduğunu dile getiren Nuray Öztürk, “Hiç kimsenin ülkemizdeki asgari demokrasi işleyişini yok etmeye, halkın demokratik iradesine ipotek koymaya, yurttaşların demokrasiye ve seçimlere olan inancına darbe vurmaya hakkı yoktur. Biz, baskıcı ve emek karşıtı bu “kayyumcu anlayışı” sadece belediyelerde değil, mücadele ettiğimiz her alanda karşımıza çıktığı için çok iyi tanıyoruz. Yüzbinlerce kamu işçisini yoksulluğa sürükleyen, taşeron işçilerini sözleşmeye bile dahil etmeyen sözleşme masalarında “açık kalan mikrofonlarda”, milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisinin emeğini hükümet tekliflerini meşrulaştırmakla görevli hakem kuruluna teslim eden “samimiyetsiz söylemlerde”, Kaz dağları başta olmak üzere ülkenin yer altını ve yer üstünü yağmalamakta beis görmeyen talancı zihniyette aynı “kayyumcu” anlayışın farklı yüzlerini görebiliyoruz. Van, Diyarbakır ve Mardin’deki halkın seçim iradesini gasp eden anlayış; Kocaeli’ndeki işçinin, Ankara’daki kamu emekçisinin emeğini gasp eden anlayışın bizzatihi kendisidir” diye konuştu.
‘KAYYUMLARIN YEREL YÖNETİMLERİ UĞRATTIĞI ZARAR ORTADADIR’
Tek adam rejimini, baskı politikalarını, halk iradesin gasp edilmesini reddettiğini ifade eden Öztürk, “Sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp etmeye çalışmak, bunu alışkanlık haline getirmek, rejimin siyasal ahlak düzeyinin de göstergesidir. Kaldı ki, geçtiğimiz dönemde aynı belediyelere atanan kayyumların yerel yönetimleri uğrattıkları zararın, yolsuzlukların ve şatafatın bilançosu ortadadır. Kayyumlar sadece demokrasiye değil, atandıkları yerel yönetimlere de büyük ve kalıcı zararlar vermektedir.Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmeli, görevden alınan belediye başkanlarına derhal görevleri iade edilmelidir” ifadelerini kullandı.
