‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ bildirisi sonrası Erdoğan'ın hedef gösterdiği Türk Tabipler Birliği yöneticileri evlerine düzenlenen baskın sonrası gözaltına alındı. TTB Genel Merkezi’ne beraberindeki vekillerle giden CHP İzmir milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Selin Sayek Böke, burada net bir açıklama yaparak TTB’nin yanında olduklarını vurguladı.

Afrin operasyonuyla ilgili açıklamasında "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" ifadesini kullanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeleri sabah 6.30 sularında evleri polis tarafından basılarak gözaltına alındı. Evleri polis tarafından basılıp, arama yapılan TTB üyeleri şöyle: TTB Başkanı Raşit Tükel, Merkez Konsey üyeleri, Sezai Berber, Sinan Adıyaman, Selma Güngör, Hande Arpat, Ayfer Horasan, Taner Gören, Funda Obuz, Yaşar Ulutaş, Nazım Yılmaz.

DESTEK ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR

Baskına uğrayan TTB merkezine destek için önce CHP'li vekiller Selin Sayek Böke, Şenal Sarıhan, Ali Şeker, Orhan Sarıbal, Niyazi Nefi Kara, KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ile SES Genel Sekreteri Pınar İçel ve SES eş başkanları, TMMOB Başkanı Emin Koramaz ve TMMOB yöneticileri de bina önüne geldi.

“BUGÜN HEPİMİZE DÜŞEN…”

TTB önünde CHP milletvekili Selin Sayek Böke bir açıklama yaptı. Böke şu ifadeleri kullandı:  “Halk sağlığını korumak çağrısı ile savaşa hayır demiş olan Türk Tabipler Birliği’ne yapılmış olan bu açık saldırı, bugün Türkiye’de yaşanan otoriter rejimin düşmanlaştırarak, bizleri birbirimizden ötekileştirerek yaratmak istediği korku ortamının bir yansıması. Bugün hepimize düşen yaşam hakkını savunan hekimlerin yanında yaşam hakkını savunan vatandaşlar olmaktır. Barış demekten korkmayan, ifade özgürlüğünün barış deme hakkı olduğunu kendisi de ifade eden ve savunan ve bununla birlikte sınır ötesinde bir güvenlik mücadelesinde can veren ve bizler için savaşıyor olan gençler için de yaşam hakkı diyen hekimlerin yanında olmak, bugün Türkiye’de demokrasi, özgürlük, laiklik ve barış diyen herkesin en temek görevidir. Barış, ifade özgürlüğü, laiklik ve Türkiye’nin dünyada barışı sağlayan bir güç olması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bir kez daha TTB’ye yapılan bu saldırının toplumun birlikte yaşama kültürünü öldürmek isteyenlerin saldırısı olduğunun altını çiziyoruz.”

NE OLMUŞTU?

TTB, Afrin operasyonuna dair yaptığı "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" başlıklı açıklamada "Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir" demişti.

TTB'nin yaptığı açıklama sonrası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk Tabipleri Birliği’ni “Terörist seviciler” ifadesiyle hedef gösterip şunları söylemişti:

"Bazı kesimler bunu iyi duysunlar. Bugün operasyonun 7. günü. 343 terörist etkisiz hale getirildi. Bunlar tespit edilenler. Bundan rahatsız olan, sözde Türk Tabipler Birliği gibi bir kesim savaşa hayır diye kampanya yürütmek istiyor. Bu terörist sevicilerin bugüne kadar barışa evet dediklerini duymadık. Bunlar bugüne kadar güneydoğuda, doğuda, vatandaşlarım şehit edildi. İçeride olan terör uygulayıcılarına yönelik en ufak açıklama duyduk mu? Duymadık. Bunlar bu işin içindeler. Kandil'e kadar gidip, ondan sonra yazdıkları kitaplarla kendilerine kaynak temin etmeye çalışanların teröristlerin karşısında dikildiklerini duymadık. PYD, YPG, DEAŞ, PKK, bütün bu terör örgütlerinin yapmış olduğu taciz hareketlerine karşı bizim uluslararası hukuktan doğan haklarımızı hazmedemeyen bu sözde kişiler veya dernek kusura bakmasınlar. Attığımız adım kararlı bir adımdır."

TTB TARİHİNDE ÜÇÜNCÜ BENZER OLAY

TTB, 1985 yılında idama karşı bir açıklama yayımlayınca yöneticilerine görevden alınmak üzere dava açılmış, ancak dava beraatle sonuçlanmıştı.

2000'de ise açlık grevlerindeki tutumu nedeniyle aynı şekilde TTB yöneticilerine davalar açılmış, onlardan da beraat kararı çıkmıştı.

Editör: Haber Merkezi