Cengiz Aldemir/ANKARA - Merkez Bankası başkan yardımcılığı atamalarında ‘tecrübe şartı’ ve beş yıllık görev süresi kaldırıldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Anonim Şirketi esas mukavelesinde değişiklik yapılmasına ilişkin cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete’de yayınlandı.

Yapılan değişikliğin 12’nci maddesinde, “Aynı Esas mukavelenin 29’uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘ve meslekleri ile ilgili olarak en az on yıl çalışmış’ ibaresi, ‘başkanın (guvernör) önerisi üzerine müşterek kararla beş yıl süre ile’ ibaresi ve aynı fıkranın üçüncü maddesi yürürlükten kaldırıldı.” denildi.

Böylece herhangi bir üniversite mezunu, mesleki yeterlilik olmadan Merkez Bankası başkan yardımcısı olarak atanıp beş yıl ile sınırlı kalmadan görev yapabilecek. İz gazeteye değerlendirmelerde bulunan  CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, “Tecrübe ve bilginin değil kimi tanıdığının belirleyici olduğu yandaş düzeni yıkacağız, bilginin esas olduğu ve bilgiye herkesin eşit fırsatlarla erişeceği sosyal adalet düzenini kuracağız” dedi.

UÇURUMDAN YUVARLANIYORUZ

İstihdam ve işgücü verileri ekonominin alarm verdiğini, Toplumsal bunalımın derinleştiğini belirten Böke, iktidarın son ekonomi politik uygulamalarına tepki göstererek, “Bir uçurumdan aşağı yuvarlanıyoruz. Son bir yılda nüfus arttı ama 3 milyon kişi işgücüne katılmaktan vazgeçti. Düzen umutsuzluk yaratıyor, insanlar iş aramaktan dahi vazgeçiyor. Umutsuzluk gençler arasında yaygın. 6 milyon genç ne eğitimde ne işte, geçen yıla göre 1 milyon daha çok genç bu umutsuzluğa itilmiş. Son bir yılda istihdam 2,6 milyon kişi için artık yok. Düzen istihdam yaratmak bir yana var olan iş alanlarını yok ediyor. Bu gidişe bir dur demeliyiz! Umudun, üretimin, istihdamın merkezinde olduğu yeni düzeni mutlaka kuracağız, kurmalıyız” diye konuştu.

GERÇEKLERDEN KOPUK YÖNETİM

AKP iktidarının ülkenin sosyo-ekonomik sorunlarını daha da derinleştirdiğini vurgulayan Böke, “ Ekonominin gerçeklerinden kopuk yönetimin ortaya çıkarttığı maliyetlerin de, baroları bölüp parçalayarak halkın savunma hakkının gasp edilmesinin de, İstanbul Sözleşmesi’ni yırtıp atarak kadınları ve çocukları erkek egemen düzenin pençelerinde korumasız bırakma eğilimi de, gerçekleri haber yapan medyanın susturulması da bu halin sonuçlarıdır. Ortaya çıkan bu ağır sonuçlardan kurtuluş ancak bu sonuçlara neden olan düzeni değiştirerek mümkün olacak. Bu gerçeklik son birkaç yıldır günden güne daha da belirgin hale geliyor” uyarısında bulundu.

EN BELİRGİN İKİLİ HANEDANDA

Ekonomide neden-sonuç ilişkisinin iktidar eliyle siyasileştirildiğinin altını çizen Böke şöyle konuştu. “ Ekonomide en belirgin ikili, faiz-enflasyon ilişkisi… Hanedan buyuruyor. Buyurduğu sorgulanmadan gerçeklik kabul ediliyor. 81 milyonun geleceğini belirleyen politikalar bilimsel gerçekliklere değil Hanedanın buyurduğu üzerine kuruluyor.

Somutlamak gerekirse, mesela Hanedan “Enflasyon üzerinde yüksek faiz olumsuz bir etkiye sahiptir” diye buyuruyor. 11’inci Kalkınma Planı, Hanedanın buyruğunu sektirmeden yerine getiriyor; kalkınma planı metninin 288’inci maddesinde bu buyruk kalkınma planının temeline oturtuluyor.”