CENGİZ ALDEMİR - Korona salgını ile küresel dünya düzeninin bütün yapısal sorunlarının su yüzüne çıktığını belirten CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Türkiye’nin böylesine büyük bir krize, birçok ülkeden daha olumsuz koşullarda yakalandığını vurguladı. İz gazeteye değerlendirmelerde bulunan Böke, “Öyleyse hemen ve acilen bu gerçeğe uygun rasyonellikte ve radikallikte önlemler almak zorundayız. Atılacak adımların tümü yaşamı savunmaya odaklanmalı. İnsan hayatını merkeze alan, sağlıklı yaşamı yeniden kurabilmeyi önceleyen bir çerçeve gerekli. Türkiye’ye özgü sorunlar ne?, Türkiye’yi ne bekliyor?, Açıklanan paket merhem olabilir mi?, “Ne yapılmalı?” sorularına yanıt aramak zorundayız. Çünkü vereceğimiz yanıtlar sadece bugünü değil geleceği belirleyecek” dedi.

VİRÜS ÖNCESİ KRİZ

AKP iktidarının 18 yıldır siyasi bir tercihle uyguladığı ekonomik programlarla küresel düzenin bir parçası ve ortağı olduğunu ifade eden Böke, Türkiye’nin salgından çok önce başlayan, kendine has bir ekonomik krizin olduğunu hatırlatarak, “Buna ek olarak Saray rejimi özellikle hukuksuz, anti-demokratik ve dışlayıcı kurumsal yıkıma da hız verince Türkiye, koronavirüsü krizinden önce dünyadakinden çok daha ağır bir krize girmişti. Kendi krizimiz tüm derinliği ile hissedilir hale gelmişti bile. Ne yaşıyorduk? İşsizlik ve toplumsal bunalım,aşırı finansallaşma ve borçluluk yaşıyorduk. Ayrıcarisk primimiz sürekli artıyordu. Bütçede öncelik halk değil yandaş rantçıydı, hep. Üstelik Hazine de paraleline, Varlık Fonu’na bağlanmıştı.Varlık Fonu da doğrudan Saray’a.Özetle, korona virüsünden önce zaten kronikleşmiş bir krizin, ağır bir toplumsal bunalımın içindeydik” hatırlatmasında bulundu.

MALİ GEVŞEME ÖNERİSİ

İşsizliğin artması ihtimali ve toplumsal bunalım riskininartabileceği uyarısında bulunan CHP’li Böke, Yüksek risk primi açısından da korona virüsün işleri zorlaştırmaya aday olduğunu kaydetti. Böke iktidara, “Acilen Türkiye’nin risk primini yükselten faktörleri değiştirmek yönünde adım atmalıyız; demokrasi, katılımcılık, şeffaflık ve kapsayıcılık yönünde atılacak her adım hem koronavirüs krizinin sağlık yönetimi açısından hem de makroekonomik sağlığımız açısından önem taşıyor. Bütçe yeniden gözden geçirilmeli ve değişen ihtiyaçlarla uyumlu ama maalesef bugüne kadar atılmış yanlış adımların gerçekliğini de gözeten bir mali gevşemeye gidilmeli” önerisinde bulundu.

YAPISAL ÇÖZÜM

Türkiye’de aşırı borçlu bir reel sektör olduğuna dikkat çeken Böke,bu işin yapısal olarak çözmesi gerektiğini söyledi. Turizm sektörünü örnek gösteren Böke , “Turizm sektörüne dönük öneriler turizmdeki yavaşlamanın sebebini hiç anlamamış gözüküyor. İnsanlar uçak biletleri birden çok pahalı geldiğinden değil, sağlık endişeleri nedeniyle sosyal teması azaltma tercihleri nedeniyle taleplerini azalttılar. İç havayolu taşımacılığında KDV indirimi devletin kendi eliyle vergi geliri kaybından başka bir şey değil. Diğer her tür desteğin ise mutlaka zaten mevsimlik çalıştıkları için güvencesiz ve çoğu zaman esnek çalışma koşullarına mahkum turizm sektörü çalışanlarını düzende tutma koşuluna bağlanması gerekiyor” dedi.

Umudu elden bırakmadan, toplumsal barış ve sağlık için sosyal politika taleplerini ısrarla sürdüreceklerinin altını çizen Böke, bilim insanlarını dinleyerek, önerilerini uygulayarak ve mutlaka dayanışmayla bu zor günlerin aşılacağını sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi