Cengiz Aldemir/ANKARA - Türkiye ile Katar arasındaki 5 milyar dolarlık swap anlaşması 15 milyar dolar olarak yenilendi. Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileri, diğer ülkelerle de swap anlaşmaları için görüşmelerin sürdüğünü belirtti.

Swap anlaşmasının içeriğini İz gazeteye değerlendiren CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Swap’ın bir para takası olduğunu belirterek, “ Ülke ekonomisinin devam edebilmesi için dışarıdan borç bulması gerekiyor. Bu yaşıyor olduğumuz çarpık düzenin somutlanmış halidir” dedi.

AKP iktidarının Türkiye’yi dışarıdan borç almaya mahkum eden bir sürece girdiğini ifade eden Böke, “2002 Yılından bugüne kadar adım adım Türkiye’yi dışa bağımlı kılan AKP iktidarı, Türkiye’yi swap anlaşmalarına kadar düşürmüştür. Swapın gündeme gelmiş olması sadece swapın kendisi üzerinden değil de, yani bir ülkede sadece vatandaş düzeyinde swap oldu mu olmadı mı? üzerinden kendi ekonomik durumu değerlendiriliyorsa, bu ekonomik bağımsızlığını yitirmiş kırılgan olduğunu ve zor günler yaşanıyor olduğunu göstermektedir” tespitinde bulundu.

SWAP’I YASAKLAYAN KENDİLERİ

Katar ile yapılmış olan swap anlaşmasının özünün, “ Sen benden TL’yi al, bana Katar riyali ver” demekten başka bir şey olmadığını söyleyen Böke, iktidarın geçtiğimiz yıl swap piyasasına müdahale ettiğini hatırlatarak,“ Biz o riyal ile ne yapacağız? Türkiye’nin dışarıya 170 milyar dolar borcu var. Şimdi o dolarlara sahip olanlar, Türkiye’ye yeni borç vermek istemiyorlar. İktidar bu yüzden swap arayışına giriyor. 10 milyarlık Katar riyalinin ne işe yarayacağı muamma. Niye doğrudan dolara erişemiyorlar? Nedeni de bu iktidarın daha önce attığı adımlardır. Geçen yıl swapı yasaklayan iktidar, dolara ulaşamayınca tekrar swap’a sarılmıştır. İktidarın dolara erişme ihtiyacı olmasına rağmen o dolarları elinde tutanlara, “ ben senin TL ile iş yapmana izin vermeyeceğim” diyor. Özetle Türkiye’yi sıkıştıran iktidardan başka kimse değil. Swaptan medet ummak ayrı bir sıkıntı, bu sıkıntının medet olacağını düşünmek de bir başka sıkıntı” sözleriyle değerlendirdi.

TOPLUM RAHATSIZ

Türkiye’de ittifakların değerler ve programların bütünü üzerinden değil mekanik olarak tartışıldığını belirten CHP’li Böke, milletin kime oy vereceği varsayımı üzerinden yaklaşıldığında kurtuluş reçetesinin ortaya çıkmadığını vurguladı. Toplumun siyasetten ne isteyeceğini tanımlayabildiğini belirten Böke, “ Toplum o ittifakı kurmuş vaziyette. Vatandaşa sorduğunuzda kamucu bir anlayışın yanında yer aldığını görüyorsunuz. Hastaneye gittiğimde sosyal güvencem olsun istiyor. İşe gittiğinde ölüm tehdidi ile burun buruna yaşamak istemiyor. Bu tehdit korona ile gelse de, iş güvenliği sağlanmıyorsa da istemiyorum diyor. Asgari ücretin, açlık sınırının altında kalmasından dolayı bir rahatsızlık var. Toplum bu rahatsızlığı siyasi bir talebe dönüştürmeye çok hazır” dedi.

BİLİNÇLİ YAPILAN AYRIŞTIRMA

İktidarın bir kimlik ayrıştırması ve toplumu geren bir çaba içinde olduğunu ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında ana muhalefet bir parti liderinin Anıtkabrine alınıp alınmayacağı tartışmalarını örnek vererek hükümete tepki gösteren Böke, “ İktidar kendi hükümranlığını sürdürmek için bu yola başvuruyor. Bunu bile bile yaptıklarının da altını çizmek isterim. Gerilim Yaratma hevesi içinde bir iktidar var. Toplum demokrasi, ekonomik sıkıntılar, ayrıştırılmadan gelen bu rahatsızlıklarını siyasetten de talep etmesi gerekiyor ve peşinden gitmesi gerekiyor” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi