CENGİZ ALDEMİR/ ANKARA- Gerçeklerin tam olarak yazılamadığı Sayıştay raporlarının buz dağının tepesini gösterdiğini söyleyen CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, katıldığı bir televizyon programında ekonomi yönetimi ve sağlık konusunda iktidarı sert bir dille eleştirdi.

DENETLEME YOK

Meclis ve Sayıştay’ın yaptığı denetleme işinin temel dayanağının demokrasiyi koruma olduğunu söyleyen Böke, devlet kurumları içerisinde büyük bir baskı ortamının hakim olduğunu ileri sürdü. iktidarı kamu zararını ortadan kaldıracak denetleme adımları atmamakla eleştiren Böke, “Bugün kamu zararları konusunda herhangi bir denetleme mekanizması çalışmıyor. Denetleme mekanizmasının en önemli merkezi Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Muhalefet milletvekilleri bu konuda elinden geleni yapmaya yanlışları ortaya koysa da. İktidar bu yanlışları düzeltme refleksi göstermiyor. Şahsım devletinin tavrını bütçede çok net bir şekilde görüyoruz” dedi.

KENDİ BEKASI İÇİN ULUSAL GÜVENLİK TARİFİ…

İktidarın ülke için kritik öneme sahip şirketlere, ulusal güvenlik gerekçesiyle el konacağı ile ilgili kararname hazırladığı iddialarına Böke, “Şahsım devleti yönetimindeki bu keyfilik olduğu sürece, atılan her adımın o keyfiliğin aracı olacağı da çok açık. Bunun anlamı; istediğim zaman kılıfına uydurarak el koyabilirim diyor. Hukukun olmadığı bir yerde, Anayasa Mahkemesi kararlarının çiğnendiği bir yerde, mal güvenliğinin kalmadığı çok açık. Bunun içinde bürokrat yok, cumhurbaşkanı, damat ve üç bakan var. Bu insanlar varlık fonu yönetiminin ve Türkiye bütçesinin başındalar. Zaten istediklerini yapabiliyorlar. Ulusal güvenliğin bekası için değil kendi iktidarının bekası için bir ulusal çıkar tarifi yapıyor. Varlık fonunda cisimleşmiş olan aile şirketi, şimdi de Sanayi İcra Kurulu adı altında kendisine çeşitli varlıklara başka türlü el koyabilmenin mekanizmalarını kuruyor” sözleriyle tepki

gösterdi.

CHP İLE AKP’NİN KAMU ANLAYIŞI FARKI

CHP’nin kamulaştırma anlayışıyla tek adam yönetiminin kamulaştırma anlayışının birbirinden çok farklı olduğuna dikkat çeken Böke, “Bizim tarif ettiğimiz kamulaştırma kamu yararı güden, hukuk çerçevesi içerisinde olan ve var olan kamu zararlarını ortadan kaldırmak yönünde adımlardır. Bu iktidarın hukuksuzca kamulaştırma adımlarıysa, mülkü gasp etme, her hangi bir kamu gözetimiyle değil, bir aile şirketinin zenginliği odaklı iş yapma” şeklinde tarif etti.

YA SAĞLIK YA EKONOMİ AYRIMI OLMAZ

Türkiye’nin ihtiyacı olan şeyin ‘ya sağlık, ya ekonomi’ diyerek insanları tehdit eden bir anlayıştan çok, hem sağlığı hem ekonomiyi bir bütün olarak uygulayacak politikalar oluşturması gerektiğini belirten Ekonomist Böke, dünyadan örnekler vererek,” Uluslararası karşılaştırmalar daha az ölüm yaşanan ülkelerde, ekonomiler de daha az zarar görmüşler. Daha yüksek ölüm oranları yaşanan ülkelerde, ekonomiler de çok küçülmüş görülüyor. Yani sağlığı feda ederek ekonomi kurtarılamıyor. Ekonomiyi feda edince de sağlık kurtarılmıyor. Doğru politikalar uygulandığında bu ikisinin de kurtarılabiliyor” ifadelerini kullandı.

DEVLET CİDDİYETİ YOK

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sağlık ile ilgili toplantıya çağrılmayışına tepki gösteren Böke, Türkiye’de tek adam yönetimiyle, devlet ciddiyetinin ortadan kalktığının bir resmi olduğunu söyledi.

Editör: Haber Merkezi