Cengiz Aldemir/ANKARA - Konuyu İz gazete ile paylaşan CHP’li Böke, dünya ekonomilerinde yeni bir krizin ilk adımlarının görülmeye başlandığına dikkat çekti. CHP’li Böke, yeni Tip Koronavirüs (Kovid19) salgınının dünya genelinde hem üretim hem de talebi olumsuz etkilemesi, dolayısıyla ekonomik durgunluğa yol açacağını ileri sürdü. Bu yöndeki ilk etkilerin petrol fiyatlarındaki sert düşüşle ortaya çıktığını vurgulayan Böke, dünya ekonomisindeki arz-talep kayıplarına ve finansal piyasalardaki çalkantıya dönük gelişmelere karşı hazırlıklı olunması uyarısında bulundu. Bu kapsamda alınması gerekli tedbirlerin araştırılmasını isteyen Böke, salgının yaşamsal etkilerine ek olarak, Türkiye için hem makroekonomik açıdan hem de kayıt dışılığın yüksek olması nedeniyle iş ve işçi sağlığı açısından etkilerinin büyük endişe yarattığı söyledi.

DURGUNLUK UYARISI

Küresel ekonominin yeni bir çalkantı dönemine girdiğini ifade eden Böke, “ Kriz, ekonominin yapısından kaynaklı olmakla birlikte, konjonktürel olarak tetikleyici unsuru Yeni Tip Koronavirüs (Kovid-19) salgını oluşturmaktadır. Salgınının dünya genelinde hem üretim hem de talebi olumsuz etkilemesi, dolayısıyla ekonomik durgunluğa yol açması beklenmekte, bu yöndeki gelişmeler de hali hazırda görülmektedir. Salgının yol açtığı ekonomik yavaşlama petrol talebini azaltmıştır. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve Rusya’nın ek üretim kesintisi konusunda anlaşmaya varamamasının da ardından ham petrolün varil fiyatı düşerek, Şubat 2016’dan bu yana en düşük seviyeyi görmüştür. Petrol fiyatlarının düşmesinin Türkiye gibi petrol ve türevlerini ithal eden ülkeler açısından olumlu gibi görünmekle birlikte, Türkiye’nin dış ticaretinde sırasıyla 2. ve 3. sırada bulunan Rusya ve Çin ile ticaretimize etkisi düşünüldüğünde gelişmelerin Türkiye için risk de taşıdığı görülmektedir” dedi.

RİSK ALGISI YÜKSEK

Tüm dünyayı alt üst eden salgının Türkiye için makroekonomik açıdan etkileri ve yarattığı endişeleri dile getiren CHP’li Böke, “Ara malı, ithal ettiğimiz pazarlardaki olumsuz gelişmenin Türkiye’nin üretimine etkisi, özellikle AB ve ABD pazarına yaptığımız ihracatımıza etkisi, finansal piyasalardaki fiyatlamalar ve risk iştahının azalması nedeniyle Türkiye gibi risk algısı yüksek ülkelerin pastadan pay almasının daha da zorlaşması, olarak sayılabilir. Bunlarla birlikte söz konusu olası bir salgının, sadece finansal piyasaların tedirginliği üzerinden değerlendirilemeyeceği açıktır. Türkiye gibi, güvencesiz ve hizmet sektörüne dayalı ekonomilerde böyle bir gelişmenin emekçiler açısından çok önemli etkileri olacağı da öngörülmelidir” uyarısında bulundu.

GÜVENCESİZ ÇALIŞANLAR

Türkiye gibi kayıt dışılığın yüksek olduğu ekonomilerde binlerce emekçini güvencesiz çalıştığını hatırlatan Böke, çalışanların artan sağlık riskleri karşısında korunmasına dönük planlamanın şimdiden yapılmış olmasının sosyal devlet ilkesinin bir gereği olduğunu söyledi. Konu ile ilgili bir de araştırma önergesi verdiğini ifade eden Böke, sanayi üretiminde ortak üretim alanlarında emekçilerin sağlığını koruyacak önlemlerin, hizmet sektöründe ise AVM’lerde, ulaşımda, kuryelikte, vb. esnek ve güvencesiz çalışanlar için alınacak önlemler ile genel olarak iş ve işçi güvenliği merkezli planlama ve hazırlıklar vakit kaybetmeden yapılmalıdır. Alınması gerekli tedbirlerin meclis de konuşulması ve tartışılması gerekiyor” önerisinde bulundu.

Editör: Haber Merkezi