Yapılan toplantıda Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın, Bülent Ecevit'in "Köy Kent" projesiyle dalga geçerek CHP'ye yüklenmesine sessiz kalmayan CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel "Akılları sıra dalga geçiyorlar. Onlar 13 yıllık iktidarlarında köylüyü, çiftçiyi yok edip, büyük kentlerin varoşlarına sıkıştırdılar" dedi. Yüksel katıldığı televizyon programında şu açıklamaları yaptı.

Tarımın, çiftçinin İzmir'de Büyükşehir Belediyesinin büyük katkıları ve ödül alan projeleriyle kalkındığını ifade eden Yüksel, şunları söyledi.

BÜLENT ECEVİT'İN MİRASINA SAHİP ÇIKTIĞIMIZ DOĞRUDUR

Bülent Ecevit’in o yıllarda siyaset yaptığı dönemde Türkiye’ de tarımdan geçinen nüfus oranının yüzde 60-70 olduğu dönemlerdir. Köylülüğün çok yüksek oranlarda olduğu dönemlerdir. Şimdi bu iktidar son 13 yıldır tarımdan geçinen insan nüfusumuzu yüzde 25’lere düşürmüştür ve bununla da övünmektedir. Yani kırsal kesimde tarım politikaları iflas ettiği için, köyden kente inanılmaz bir göç yaşanmıştır. Köylülerimiz, çiftçilerimiz bugün ne yazık ki büyük kentlerin varoşlarında iş beklemektedir ve hala köyden gelen yardımlarla geçimlerini sağlayabilmektedir. Bülent Ecevit’in “köy kent” projesi bu anlamda çok önemli bir projeydi. Köyden kente göçü durduracak ve köyde kentlileşmeyi sağlayacak bir projeydi. Aklı sıra AKP yöneticileri İzmir’de bununla dalga geçiyorlar. Bugün İzmir’in geldiği durumu görmezden gelerek akılları sıra ironi yapıyorlar. Ama bugün yine Bülent Ecevit’in mirasçıları olan, Ecevit’in anlayışını sürdüren bizler bu dönemin politikacıları, İzmir’de siyaset yapan sosyal demokrat insanlar olarak Bülent Ecevit nasıl o gün tarıma, köylüye, çiftçiye sahip çıktıysa bizler de bugün aynı anlamda onlara sahip çıkıyoruz. İzmir kırsal kesiminde Tire Süt Kooperatifi, Ödemiş Bademler fidan ve çiçek kooperatifiyle, Bayındır çiçek kooperatifiyle, Urla’daki organik tarım kooperatifleriyle bütün İzmir’in kırsal kesiminde tarımı ayağa kaldıran, kalkındıran projeleri bizim İzmir Büyükşehir belediyemiz sürdürüyor ve Büyükşehir Belediyemizin bu kırsal kalkınma modeli, Birleşmiş milletlerde en iyi kırsal kalkınma modeli seçiliyor.

İZMİR'DE HER İKİ KİŞİDEN BİRİ CHP'YE OY VERİYOR

Köylüye hizmet etmezseniz, tarıma hizmet etmezseniz, çiftçiye hizmet etmezseniz ülkenin önünü açamazsanız, ülke gelişemez, işsizlik bugünkünden çok daha ileri durumlara ulaşır. Nitekim bu iktidar döneminde böyle oldu.Onlar bu durumla dalga geçiyor ama biz ülkenin kalkınmasının tarıma dayalı sanayide olduğunda görüyoruz. Tarım ürünlerini çok daha katma değerli hale getirerek, dışarıya daha pahalıya satabilmek önemlidir.Bunu yaparken bir taraftan da Dünyanın en büyük ekonomik gücü Amerika’da yapılan yarışmalar ve değerlendirmelerde, İzmir Büyükşehir belediyesi ve İzmir kenti olarak sürekli ilk üçe giriyor. İzmir’in dünyanın en sağlıklı kalkınan şehri oluyor. Siz ne kadar gözünüzü kapatırsanız kapatın bunu tüm dünya görüyor, İzmirliler görüyor ve bunun yüzündende İzmir’de her iki kişiden biri bize oy veriyor.

YILDIRIM HEM MADARA, HEM MOSMOR OLDU

2011’de Sayın Binali Yıldırım İzmir’e geldi milletvekili adayı oldu, ne söyleyeceğini bilemiyordu. Hatırlayın o yıl projelerini açıkladılar, hepsi İzmir büyükşehir belediyemizin projeleriydi. Madara oldular, Binali Yıldırım’ın deyimiyle “Mosmor” oldular, Hemen toparlandılar bütün bakanlıkları devreye soktular, çıkara çıkara 35 proje çıkardılar. Sözde İzmir’in plakasıyla bir algı yaratmaya çalıştılar. Yoksa ortada 35 proje falan yoktu. Biz o dönemde, ben birinci sıradan milletvekili adayıydım, Genel Başkan Yardımcısıydım biz o zaman 125 proje üretmiştik hayatın her alanına dair. Bütün bakanlık bürokratlarıyla bu işi beceremedi. Sonra 35 projeyi ortaya attılar. Bana bu projelerin kaçının tam anlamıyla yapıldığını bir söylesinler.

Manisa’daki tünelden söz ediyor. Tünelin 3 kere güzergahı değişti, müteahiti battı. Tünel projesinin ne olduğu belli değil, Konak tüneli, planı olmayan, projesi olmayan ihalesi olmayan bir projedir. Konak’ta hem tarihi yol ettiler, hem üzerindeki yoksul insanları evlerinden ettiler, Doğru dürüst planlanmadığı için girişinde de, çıkışında da sorunlar var, her an insanlar orada Allah korusun bir kaza yapıp ölümle burun buruna gelme tehlikesiyle karşı karşıya. Yine bu tünelle Kemeraltı’na giden yaya trafiğini ortadan kaldırdılar. Biliyorsunuz kemeraltı esnafı da dava açtı. Bu 35 projenin içinde doğru düzgün çalışmayan bir konak tüneli vardır. O da yine büyükşehir Belediyemiz önüne uçan yolu yapmasaydı bir işe yaramazdı.

SAYIN BAKAN 2 BUÇUK YILDIR NEREDESİNİZ ?

Biz birlikte çalışabilmekten söz ediyoruz, bunları birlikte yapabilsek keşke. Ama sürekli böyle “İzmir geridir, çalışmıyor yerel yönetimler algısı yaratmak için” çok haksız eleştirilerde bulunuyorlar. Bakın ortak yapım İZBAN Torbalı istasyonunun açılışında, Bakan kalktı söz veriyor “Bürokratlara emir verdim, Körfez projesinin ÇED sorununun çözülmesi için” diyor. Sayın Bakan iki buçuk yıldır nerdesiniz, iki buçuk yıldır bu talimatı niye vermiyorsunuz. Üstelikte ortak yapılan bir proje, Yüzülebilir körfez diyoruz, dünyanın en büyük çevre projelerinin birinden söz ediyoruz ve siz bunun önünde engelsiniz. Sırf engel olmasınlar diye bu projeleri kamuyla ortak yapmaya çalışıyoruz. Yoksa katkılarından dolayı değil. İZBAN projesine ne katkısı oldu ki Devlet Demiryollarının maddi olarak. Şimdi sadece bu Torbalı aşamasında, sonrasındaki aşamalarda katkıları olmaya başladı.

 

BAKAN İZMİR'DEN ADAY OLACAKSA,KENDİSİNİ TEŞVİK EDERİZ

CHP İzmir İl Başkanı Alaattin YÜKSEL, Binali Yıldırım'ın kendilerine hedef olarak 2019'u koyduklarını hatırlatan bir soru üzerine de "Kendisi aday olmak için söylüyorsa biz teşvik ederiz"diyerek, şunları belirtti.

Bakan daha önce bunu iki kere yapmıştı 2009 ve 2014’te. Her ikisinde de İzmirlilerden cevabını aldı. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Bir üçüncüsünde de gelirse Sayın Bakan bekleriz. Biz buna memnun oluruz, bizim için kolay bir rakip oluyor. Eğer 2019’da yerel yönetimlerde aday olmak gibi bir niyeti varda bunu söylüyorsa, tabi ki herkesin bir düşüncesi olabilir, hedef koyabilir kendisine ama bizim için kolay bir rakip. Biz kendisini teşvik ederiz kendisini, bekleriz Sayın Bakanı.

2 BUÇUK SENEDİR NEREDEYDİNİZ SAYIN BAKAN?

İZBAN açılışında, Sayın Bakan müjde diyerek duyurdu, 2 buçuk yıl sonra Körfez projesinin ÇED sorununun olumlu çözülmesi için Genel Müdürlerine talimat verdiğini, sorunun çözüleceğini söyledi hepimizde alkışladık. 2 buçuk yıl beklemesi bir yana umarım doğru çıkar. Çünkü hemen arkasından, AKP’nin danışma kurulu toplantısında, yine çıkıp ÇED’ in 3 eksiği olduğu söylediler. Bunlar klasik yöntemleri, eğer bir projeyi engellemek, işi uzatmak, ipe un sermek istiyorlarsa bunu hep söylerler. Kentsel dönüşüm projesinde de hep bunu hep söylediler. Bu projelerde eksik olması mümkün değil, varsa da söyleyin bizde bilelim tamamlayalım. Niyetleri aslında üzüm yemek falan değil bağcıyı dövmek, projeyi engellemek. Ben korkarım ki yine aynı mantığı taşıyorlar. Çünkü Torbalı’da bu sözü veriyorsunuz, aynı gün İzmir kent merkezine geliyorsunuz “yok efendim eksikler var” demeye aynı gün başlıyorsunuz. İzmirliler bunları izliyorlar, biz de takipçisi olacağız. Eğer gerçekten bu ÇED raporu ortaya çıkmazsa, İzmir’i ayağa kaldırırız “Sözünüzün eri olun, arkasında durun” diye. 

Editör: Haber Merkezi