Cengiz Aldemir/ANKARA - İzmir Çeşme ilçesi Ildır ve Germiyan Mahallelerinde yüzlerce hektar alanın küle döndüğü orman yangını sonrası; Rüzgar Enerji Sistemleri (RES) ile ilgili proje faaliyetini meclis gündemine taşıyan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a, yarımada da Gürol Porselen A.Ş. tarafından kurulmak istenen RES yapım kararının yol açacağı telafisi olmayan zararlara karşı atılması düşünülen adımları sordu.

Bakan Kurum’dan gelen yazıda sorularının yanıtını göremediğini, bürokratik söylemlerden başka bir şeyin olmadığını söyleyen Beko, İz Gazete'ye yaptığı değerlendirmesinde, “ Bu bir yanıt değil canlı yaşamın katledilmesinin bir itirafıdır” dedi.

RES’LERİN ZARARLARI

RES’lerin ranta yönelik, yarımadayı bitirecek projelerinden birisi olduğunun altını çizen Beko, Bakan Kurum’a sistemin zararlarını hatırlatarak, “ RES projeleriyle ortaya çıkan toz nedeniyle Karaburun’daki kıl keçilerinde (10.000 adet) verim kaybı var. Keçi tozlu ot yemiyor, Zeytinler toz nedeniyle zarar görüyor. Türbin kanatları kuşları öldürüyor. Karaburun’da 200 çeşit kuş var. Bazı “biyom”a bağlı kuş türleri var. Yani başka hiçbir yerde yaşama şansları yok. Türbinler 106 db gürültü üretiyor. Yakın arazilerde hayvan otlatmak ve tarımda çalışmak zorunda olan köylünün sürekli bu sese maruz kalması duyma bozukluklarına sebep oluyor. Ayrıca manyetik alan etkisi de var. Köylüler, uyuyamadıklarından ve sürekli bir huzursuzluk hali içinde olduklarından şikayetçi” oldukları bilgisini verdi.

BAKANLIĞIN ÇELİŞKİSİ

Almanya’da yüksekliğinin on katı mesafenin iki türbin arası zorunlu olarak bırakılırken, yerleşim yerlerine uzaklıkta da aynı mesafe şartı olduğunu hatırlatan Beko, “Oysa yerleşim yerlerine uzaklık Karaburun’da 150, Mordoğan’da 90 mt.’ye kadar düşmüş durumda. Şirketler, ÇED raporuyla izin verilmiş koordinatlar dışında istediği noktaya kurulum yapabiliyor. Karaburun Yarımadası’nın yüzde 61'i için Çevre Bakanlığı ÇED Gerekli Değildir kararını baştan verdi. Aynı Bakanlık, Yarımada’yı koruma alanı ilan etmek istediğini açıklamış. Bu tam bir çelişki” sözleriyle tepki gösterdi.

ÇEŞME’Yİ KURBAN EDEN SORUMLULAR KİMLER?

Kendisinin de yaşadığı yarımada ile ilgili RES projelerini sürdüren Gürol Porselen A.Ş’nin yurtdışı bağlantılarını Bakan Kurum’un dikkatine sunan ve araştırmasını isteyen Beko, şu iddialarda bulundu: “ Almanya’da burada suça ortak oluyor. Çeşme'deki yasadışı projelerden para kazanmayı bırakmalı. Türkiye’deki İllegal Vega Enerji (ABK RES) & Alman NORDEX rüzgar enerji projesi var. Öylesine yasadışı ki, birçok "suç ortakları" var ve kimse dokunmaya cesaret edemiyor! Çeşme kurban edildi, ama sorumlular kimler?

PROJE DERHAL DURDURULMALI

Türbinleri satmak için Alman bankaları projeyi finanse ediyor. Alman hükümeti ihracat kredisini karşılıyor. Aslında projenin derhal durdurulması gerekir. Alman hükümeti Alman halkının ödediği vergiler ile türbinleri ödemek zorunda kalacak. Çünkü yerel proje sahibi iflas edecek çünkü Türk yüksek mahkemesinin mahkeme kararı bunu açıkça gösteriyor. Bu büyük ölçekli enerji santrali, hiç bir şeffaflık ve ince hesaplama olmadan kurumsal hesap verebilirlik olmaksızın 1. ve 2. derece ulusal korunan alanda yasal planlama yapılmadan inşa edilmiştir.
 

TÜRKİYE’YE BÜYÜK BİR HAKARET
Yasa dışı olarak özel mülklerin yanı sıra hazine arazisi üzerine inşa edilmiştir. Yürütülmekte olan hiçbir çevre raporu yok. Halkın bilgisi ve izni yok.
Mahkeme aleyhde karar verdi, bu proje yürütülemez. Türk anayasasına da aykırı, uluslararası kurallar ve düzenlemelere de aykırı bir durum. Milyonlarca Euro ve borsa hissesi söz konusu ve yolsuzluklar genellikle böyledir. Alman hükümeti ECA - Euler Hermes'in imzaladığı ve takip ettiği iddiaları var. Bu nedenle "Germanwatch" Nordex, Almanya tarafından enerji ve insan hakları davası olarak lanse edildi. Banktrack ise bunu bir "Tehlikeli Anlaşma" olarak niteledi. Türbinler hala Çeşmeye hasar vermeye devam ediyor. Bu durum Almanya için bir utanç ve Türkiye'ye büyük bir hakarettir. Artık yeter!”

Editör: Haber Merkezi