Cengiz Aldemir/ANKARA- Türkiye Varlık Fonu’nun denetimlerinin, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını yaptığı Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından yapılmasını ‘denetim etiği’ açısından doğru olmadığını söyleyen CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Türkiye Varlık Fonu ile Cumhurbaşkanlığı makamı arasındaki ilişki sonlandırılması gerektiğini vurguladı.
Konu ile ilgili İz Gazete'ye değerlendirmelerde bulunan CHP'li Beko, Türkiye Varlık Fonu (TVF) A.Ş.'nin hali hazırda 93 çalışanının olmasına karşın danışmanlık giderlerinin 2020'de 28 milyon 21 bin 351 TL'ye ulaşarak beş kat arttığını, Fonu’nun, 2020 ve 2019 yılları açısından kar oranında yüzde 16, borç oranında ise yüzde 53 artış olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye Varlık Fonu, Türkiye’nin son dönemde etkisine girdiği otokratik yapının ve merkeziyetçi siyaset anlayışının sembol yapılarından biri haline gelmiştir. Bakın fonun kar oranı yüzde 16, borç oranı ise yüzde 53 artış olmuş. Bu nasıl bir fon yönetimidir. Türkiye Varlık Fonu ile Cumhurbaşkanlığı makamı arasındaki ilişki hemen sonlandırılmalıdır. Bu aynı zamanda partimizin de görüşüdür” eleştirisinde bulundu.
SARAY YÖNETİMİ FONLARI TÜKETİYOR
İşsizlik fonunun AKP tarafından amacı dışında kullanılmasının daha önce tartışmalara neden olduğunu anımsatan CHP'li Beko, Türkiye’nin herhangi bir emtia gelirinin olmadığını ve cari açık probleminin yıllardır sürdürdüğüne vurgu yaparak, "Fona kaynak aktarmayı bırakın, özelleştirmeden elde edilen gelirler, emeklilik ve işsizlik fonu kaynakları, vakıf gelirleri, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Zorunlu Deprem Sigortası’ndan (DASK) sağlanan kaynaklar öngörüsüz Tek adam rejiminde her geçen gün tüketiliyor.
FON KAYNAKLARI KONUSUNDA ENDİŞELİYİZ
Saray yönetiminin İşsizlik Sigortası Fonu’nun kamu bankalarına kaynak aktarımında kullanıldığını, Varlık Fonu içinde yeralan diğer şirket ve fonlara ilişkin bilgi verilmediği eleştirisinde bulunan Beko, "Buradan halkımıza saray yönetimini sikayet etmek istiyorum. Fon’daki birikimler hızla eriyor. Bilgi verilmiyor, İşsizlik Sigorta Fonu’nun nakit varlığı 2020 Nisan ayından bu yana kapanan işyerleri, kısa çalışma ödeneği, nakdi destek ödemeleri ile birlikte 35,5 milyar TL azalmıştı. Bu miktara bakarsak şimdi daha da düştüğünü ön görebiliriz. Salgın sürecinde alınan kararlarla ödeme yükümlülükleri artan, aynı zamanda kamu bankalarına da kaynak aktarımında kullanılan İşsizlik Sigorta Fonu’nun nakit varlıklarındaki erime 45-50 milyar TL’ye dayanmıştır. Bütün bu erimeye rağmen muhalefetin denetleme girişimleri engellendiği için kamu adına bizleri tedirgin ediyor" sözleriyle tepki gösterdi.
"NAS" DİYEN SARAYDA İSRAFATAN GEÇİLMİYOR
Öngörüsüzlüğü yüzünden sanayi sektörünün şartellerini kesen saray yönetiminin, 24 saat yanan elektrik harcamasının yüzbinlerce yoksulun, işsizin, öğrencinin 3 aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde olduğuna dikkat çeken Beko, "Bir taraftan işine gelecek şekilde, "Nas" diye islami inancı olan masum insanları kullanacaksın, diğer taraftan İslam'da israfın haram olduğunu bile bile gıda, elektrik, su, doğalgaz gibi israfa devam edeceksin. "Nas" diyen sarayda lüks araçtan, elektriğe varıncaya kadar, israftan geçilmiyor. Yazık ve günah. Bu nasıl bir anlayıştır?" diye sordu.
SARAY KIŞIMIZI, KARA KIŞA ÇEVİRİYOR
Yoksul kesimin zam yağmuru altında karakış yaşadığını, ülkeyi yönetenlerin gerçeklerden uzak ve sosyo-ekonomok sorunları yok saydığını vurgulayan CHP'li Beko, "Gerçek sorunları gizlemek için gazeteciyi hapise atarak, sanatçıya, "dilini keserim" diyerek gündem değiştirmeye çalışan tek adam yönetimi artık kaybettiğini gördü. Sarayın tavrından dolayı atadığı Bakan ve Bürokratlar bile yanlış yaptırımlar yüzünden görevine devam etmek istemiyor. Derdim var diyeni baskıyla susturmaya çalışıyor. Bu yol yol değil. Saray yönetimi kışımızı kara kışa çeviriyor. İşçiler patronlarından daha yüksek oranda vergi öderken, şirketlerin vergileri bir gecede bir kararname ile sıfırlanıyor. İŞKUR, İşsizlik fonu birikimleri ve SGK kaynaklarından patronlara bol keseden kaynak aktarılırken, halkın geçimi için ciddi bir sosyal politika önlemi gündeme gelmiyor. İşsizlik rekor kırarken, işçilere ait olan İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının büyük bölümü patronlara aktarılıyor. İşsizliğe çare bulunmazken, saray beslemeleri 3’er 4’er maaş alıyor. Eş, dost, tarikat üyeleri ve AKP'nin siyasi kadroları işe gitmeden maaş alıyor."
