CengizAldemir/ANKARA- Libya’da şehit olan MİT mensubunun cenazesini haberleştirmesi üzerine yargılanan gazeteciler Murat Ağırel ve Barış Pehlivan cezaevine gönderildi. Daha önce gazeteci Sedef Kabaş ve Sivil toplum ve insan hakları aktivisti işadamı Osman Kavala, 15 Şubat 2022 itibariyle 1568 gündür tutuklu.

BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ AYAKLAR ALTINDA

Basın ve ifade özgürlüğü konusunda İz Gazete’ye değerlendirmelerde bulunan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, AKP'nin 20 yıllık iktidarında basın ve İfade özgürlüğünün ayaklar altına alındığını belirterek, "Öncelikle Birleşmiş Milletler’in 1993 yılında özgür ve bağımsız bir basın için 3 Mayıs'ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul ettiğini hatırlatmak isterim. Bugün ülkede yaşanan ifade özgürlüğü tehdidi 12 Eylül de bile yaşanmamıştır. Ülkedeki tek adam yönetimi yanlış sosyo-ekonomok politikaları yüzünden her türlü özgürlüğe, insan haklarına düşman bir anlayışla hareket eder hale gelmiştir. Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü yoktur ve ne yazık ki bu iktidar döneminde basın ve ifade özgürlüğü ayaklar altına alınmıştır" sözleriyle tepki gösterdi.

AĞIREL VE PEHLİVAN'IN SUÇU NE?

Türkiye'de, iktidarı yanlışlarını ortaya koyan özgür medyanın hapis cezalarıyla ve ekonomik baskılarla susturulurken, iktidarı savunan yandaş medyaya her türlü imkânın sağlandığını söyleyen CHP'li Beko, "2021'de 54 gazete kapandı. Son 3 yılda kapanan gazete ise 119. 119 gazetede çalışan gazetecilerin işlerini kaybetmesi demektir. Halkı aydınlatmak için yola çıkanlar en büyük sorunu yaşar hale geldiler. Bizde maalesef medya iktidarı savunuyorsa her türlü imkânın sağlandığı bir organa dönmüş durumda. Gazeteci gazeteciliğin hakkını vermek zorundadır. Ne yazık ki saray rejimi halkı aydınlatmak isteyen gazeteciler için en büyük sorunu yaşar hale getirdiler. İşte bugün gazetecilikten başka bir şey yapmayan, iktidarın yanlışlarını ortaya çıkardığı için tutsak edilen Murat Ağırel ve Barış Pehlivan cezaevine gönderildi. Kapalı cezaevinden açık cezaevine sevk edilen gazeteciler şimdilik koronavirüs önlemleri kapsamında izinli olarak çıktılar. Sonuçta beyin emekçisi gazetecilerin haber yüzünden cezaevine hiç girmemeleri gerekiyor. Gazetecilik suç değildir. Soruyorum bu gazetecilerin suçları ne?" diye sordu.

KABAŞ DAVASI HUKUK CİNAYETİDİR

Gazeteci Sedef Kabaş'ın tutuklanmasının bir hukuk cinayeti olarak değerlendiren CHP'li Beko, “Bu ülkede bir sürü hırsız ve birtakım suçlular varken devlet suçlu olarak Sedef Kabaş'ı mı bulmuştur? Bu tutuklama talebi bir hukuk cinayetidir. Türkiye AKP iktidarında dünyada en itibarsız ülkeler arasında yer almaktadır. Yabancı yatırımcıdan, insan hakları örgütlerine kadar yerli yabancı bütün sivil kitle örgütleri Türkiye'nin demokratik bir ülke olmadığını her platformda ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.

KAVALA 1568 GÜNDÜR TUTUKLU

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tahliye kararına rağmen 1568 gündür tutuklu olan iş insanı Osman Kavala dava sürecinin trajik bir tiyatro haline dönüştüğünü ve siyasi bir dava olduğunu söyleyen CHP'li Beko, "Türkiye’de medyanın maruz kaldığı antidemokratik uygulamalar elbette uluslararası alandaki karnesine de zayıf not olarak yansıdı. İşte Türkiye'nin 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 153’üncü sırada yer alan karnesi budur. Sadece basın özgürlüğü değil, sivil toplum ve insan hakları aktivisti iş insanı Osman Kavala, 15 Şubat 2022 itibariyle 1568 gündür tutuklu. Saray yönetimi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını tanımamaktadır. Bu konuya bakacak olursak, Uluslararası Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 139 ülke arasında 117’nci sıradayız. Nedeni de böyle davalar yüzünden. Dünyada cezaevinde en fazla gazetecinin olduğu ülkeler sıralamasında, cezaevindeki gazeteci sayımız 37’den 17’ye düşse de yine 6’ncıyız. Demokrasi Endeksi’nde 167 ülke arasında 110’uncu sırada hibrit rejimler kategorisindeyiz" eleştirisinde bulundu.

Editör: Haber Merkezi