Cengiz Aldemir/ANKARA - Konuyu İzgazete'ye değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Yüksek Hakem Kurulu’nun (YHK) bağlayacağı sözleşmelerinden çoğunlukla düşük zam çıktığını ve 31 Aralık 2020 tarihindeki ücrete zam verilmesini öngören ilke kararının, kadroya alınmayan binlerce KİT işçisini bir kez daha mağdur edeceğini öngörmenin kehanet olmadığını söyledi.

KARAR YARGIYA TAŞINMALI

“İhsası rey” anlamına gelen karardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Beko, “ Eski bir sendika yöneticisi olarak sadece ben değil, bütün sendikalar bu karara karşı çıkmışlardır. Bu karar yargıya taşınmalı ve sendikaların bunu yapacağından hiç şüphem yok. Yargıdan da emekçinin mağduriyetini giderecek vicdani bir karar vermesini bekliyorum” dedi.

İktidarın taşeron işçi düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğunun altını çizen Beko, 750 bine yakın taşeron işçinin kadroya alınmadığını, 1 milyon işçiye kadro vereceğiz diyen iktidarın sadece 250 bin işçiye kadro verip geri kalanını açlığa mahkum ettiğini savundu.

KARAR 2022’YE KADAR UZANABİLİR

İşçi ücretlerine yıllardır YHK kararı gereği yüzde 4 zam yapıldığını, kararın kesin hüküm niteliğinde ve toplu sözleşme yerine geçtiğini hatırlatan Beko, 31 Aralık 2020 tarihindeki ücrete zam kararı değişmezse sürecin, 31 Aralık 2022 şeklinde süreceği uyarısında bulunarak, “Asgari ücretle çalışan taşeron işçilerin ücretlerinin enflasyon karşısında korunması, sosyal haklarının geliştirilmesi ve bu süreçte kadro alamayan işçilerin durumunun ele alınması için konuyu defalarca meclis gündemine taşıdım. Sorunlarını her platformda dile getirdim. Görülüyor ki emekçi karşıtı uygulamalarıyla tarihe geçecek olan AKP iktidarı, işçileri bir kez daha asgari ücrete mahkum ederek, hiçbir sosyal hakkın verilmeyeceğinin sinyalini vermiştir. Açlık sınırı altında olan bu ücretle yaşamak asla kabul edilebilecek bir şey değildir” sözleriyle tepki gösterdi.

İKRAMİYE, SOSYAL HAKLAR YOK

Kadrolu çalışan işçilerin ortalama 5 bin lira maaş, 4 ikramiye ve sosyal hakları verilirken, asgari ücretle çalışanlaraikramiye ve sosyal haklardan mahrum edilerek, sadece yüzde 4+4 oranında zam yapılmasının vicdanları sızlattığını ifade eden Beko, bu konuda verdiği kanun teklifini hatırlattı.

Belediyeler başta olmak üzere 750 bine yakın çalışan taşeron işçinin asgarî ücretle çalıştığını ve dolayısıyla onlara verilmiş olan zammın ilk altı ayda yüzde 4, ikinci altı ayda yüzde 4 olduğunu kaydeden Beko, “Bu arkadaşlarımızın aldıkları maaşlarda ikramiye yok, sosyal hakları yok. Ben de diyorum ki bu eşitsizlik Anayasa'ya aykırı bir durumdur. 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girecek olan bir sözleşmede YHK tarafından verilecek zam 31 Aralık 2020 tarihindeki ücrete yapılacak. Asgari ücret ise 1 Ocak’ta zamlanacak. YHK zammı sonrası ücret, asgari ücretin altında kalırsa asgari ücret seviyesine çekilecek. YHK daha önceki yıllarda 1 Ocak tarihindeki ücrete zam verdiği için işçinin ücreti asgari ücretin altında kalmışsa, ücret önce asgari ücrete yükseltiliyordu. Daha sonra da YHK zammı uygulanıyordu. Hükümet, kamudaki taşeron işçileri kadroya, belediyelerdeki taşeron işçileri ise belediye şirketlerine geçirirken, KİT’lerdeki 100 bine yakın taşeron işçiyi kapsam dışında bırakmıştı” hatırlatmasında bulundu.

Editör: Haber Merkezi