Cengiz Aldemir/ANKARA - AKP döneminde her gün en az 3 kadının öldürüldüğünü söyleyen CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İz gazeteye yaptığı açıklamasında emekçi kadınların 8 Mart Dünya Emekçi gününü kutladı. ‘Pandemi sürecinde kadına şiddet arttı ama hala caydırıcı ceza yok!’ diye tepki gösteren Beko, Kadınlara yönelik tacizin, tecavüzün ve şiddetin her gün artarak devam ettiğini, 8 Martlarda kadınlar alanlara çıkarak, meydanları doldurarak kendilerine yaşatılanın kader olmadığını belirterek, erkeklerin kadın mücadelesine destek vermesinin önemli olduğunu vurguladı.
TEK ADAM YÖNETİMİ SAMİMİ DEĞİL
İstanbul'un Kadıköy ilçesinde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden önce çok sayıda kadın örgütü ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile cumartesi günü düzenlenen "Büyük Kadın Buluşması" etkinliğinin sonunda dokuz kişi polis tarafından gözaltına alınmasına da tepki gösteren Beko, “ İnsan Hakları Eylem Planı söylemlerini ortaya atan tek adam yönetimi, samimi olmadığını bugün Kadıköy’de yine ortaya koymuş ve gözaltılar yapılmıştır. Uygulanan cezasızlık politikaları sonucunda 2019-2020 pandemi döneminde kadın cinayetlerinin sıradan ve meşru hale getirildiği böylesi bir ortamda, kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddetin ortadan kaldırılmasına dönük yeni ve caydırıcı tedbirler maalesef yok!” eleştirisinde bulundu.
AKP’YLE KADIN LEHİNE NE VARSA BUDANIYOR
Türkiye Kadın Hareketi bileşenlerinin, “Haklarımızdan da mücadelemizden de vazgeçmeyeceğiz” çağrısına destek veren CHP’li Beko, Kadınların eşitlik, özgürlük ve insan onuruna yakışır yaşam şartlarına sahip olma mücadelesi verdiğini anımsattı. Politikacıları, siyasi partileri ve sivil toplum bileşenlerine siyasal/toplumsal sorumluluk almaya ve kadınları eşit yurttaşlar olmaktan çıkarmak, kadınların emeğini sömürmek ve kadınları güçsüzleştirmek isteyen söylem ve politikalara karşı çıkmaya ve kadın örgütleriyle dayanışma içinde olmaya çağıran Beko, “AKP’yle yasalarda kadınlar lehine olabilecek her ne varsa bunları budama girişimleri bugün hızla yasaların tamamen kaldırılması taleplerine dönüşmüştür. ‘Aile reisliği geri getirilsin’, ‘çocukların velayeti babaya verilsin’, ‘ev içi emek nedeniyle evlilik içinde edinilen malların eşit paylaşımından vazgeçilsin’, ‘kadına karşı şiddetle ilgili 6284 sayılı yasa tamamen kaldırılsın’, ‘Avrupa Konseyi’nin şiddetle ilgili sözleşmesinden Türkiye imzasını çeksin’ gibi talepler yaygınlaştırılmaya başlandı. Daha da ötesi, bu taleplerin gerçekleştirilmesinin önünde engel olarak görülen kadın örgütleri de açıkça hedef olarak gösterilmektedir” ifadelerini kullandı.
KADINI KORUMAYAN YASANIN MEŞRUİYETİ OLMAZ
Yasaların varlık ve meşruiyetinin, temel hak ve hürriyetleri korunmasından kaynaklı olduğunu anımsatan Beko, Kadının, emek, beden ve yaşam hakkını koruyamayan yasaların da hiçbir meşruiyetinin olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Türkiye’de kadın cinayetlerindeki akıl almaz artış, işgücündeki kadın sayısının muazzam düşüşü, erkeğin uyguladığı şiddete bağlı boşanma davalarının sayısındaki artış, kadın cinayeti davalarında, her türden gerekçe ile uygulanan iyi hal veya haksız tahrik indirimleri kadının yasa eliyle değersizleştirildiğini, yeni kadın cinayetlerine davetiye çıkarıldığını bizlere göstermektedir. Bunları bilerek 8 Mart emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum.”
