Bayraklı Belediyesi Başkan Aday Adayı Mehmethanoğlu, yayınladığı manifestoda Türkiye Cumhuriyetinin zorlu bir dönemden geçtiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı; 

Partimize ve parti meclisimize

Manifestomdur.

Parti iktidar içindir. Başkaca var oluş nedeni yoktur.

Yapı ve işleyiş iktidar olmanın önünde engel ise, yenilenmek kaçınılmazdır.

Siyaset, halkı ileri götürmek yükseğe çıkarma sanatıdır.

Siyasette halk son doğrulayıcıdır.

Türkiye Cumhuriyetinin, Anayasada yazılı tarifleri risk altındadır.

Her dönemde, gerici siyasi haydutlar tarifleri, değiştirmeye teşebbüs etmektedir.

Cumhuriyetin çoktan üstesinden gelmesi gereken siyasal İslam, tarihin mezarlığından çıkartılıp ülkeye musallat edilmiştir.

Bin yıllık Devlet, ticari şirkete dönüşmüştür.

Ülke, kirlenmiş bir nehir gibi akıp gitmektedir.

Kirli bir nehri, kirlenmeden içine alabilmek için, bir deniz, bir okyanus olmak gerekir. Bu partidir. Bu Parti CHP dir.

Önümüzde, Ülkemizin yanlış kaynamış kemiklerini çözüp, yeniden oturtmak gibi zorlu bir görev bizi beklemektedir.

İslamcılar, Ülkemizin bir bölümünü ayırıp, en yoksul en eğitimsiz kesimini kendisine av alanı yapmıştır.

İslamcı parti, üstüne kapandığı bu yoksul kitlenin, Cumhuriyet değerlerinden uzak durmasını özellikle sağlamaktadır.

Hakikat, hiçbir zaman kendini dediğim dedik birinin ellerine bırakmaz ve her sabit düşünce sahibi için bir hapishanedir.

Cumhuriyetin sökülen değerleri maalesef, İslamcı yamalarla kapatılmaktadır. Bu acıdır.

İslamcılık ve yanı sıra küresel siyasetin yaydığı kirlilik, en laik kesimleri bile zehirlemektedir.

Buna rağmen ülkenin laiklik refleksi kıvanç vericidir.

Mustafa Kemal hiçbir dönemde olmadığı kadar halka akmaktadır.

Törensel Atatürk ten, halklaşmış Atatürk’e geçiş halindeyiz.

Tarih AKP dönemini, Laik Türkiye’nin stres testinden başarıyla geçtiği bir dönem olarak kayda geçirecektir. Bu kesinleşmiştir.

Retorik tutkusunu, gruplaşmayı ve siyaset egosunu bir yana bırakmak gerekir.

Dünyada, yeni bir barbarlık dönemi başlamıştır.

Ülkemiz, örgütlenmiş bir ahlaksızlıkla karşı karşıyadır.

Batı dünyası, ne yazık ki gerileme halindedir.

Dünya uygarlığı, yok olma tehlikesi altındadır.

Batı, kendi değerlerinden hızla uzaklaşmaktadır.

1945 de kurulan dünya sistemi, sona ermiştir.

Dünya, uzun bir fetret devrine girmiştir.

Bir düzen yıkılmış, yenisi kurulamamıştır.

Ülkemiz, Dünyada ki böylesine bir alt üst oluşu, liyakatsiz ve gerici kadrolarla yönetemez.

Yoksul ve dindar kütleyi bu kadronun elinden kurtarmamız gerekir.

Uzun süren acılar, insanı ve halkı yozlaştırır.

Ve iyi yüreklilik parti koridorlarında uzun süre bekletilirse çürür.

Doğruluk tek başına bir şey ifade etmez.

Doğruluk güç ile donatılmaz ise, batıp gitmeye mahkumdur.

Dinbaz tüccarlar aracılığı ile din ahlakı güzelleştiren değil, tam tersi çirkinleştiren aparat haline gelmiştir.

Dini, dinbaz haydutların elinden kurtarmak en acil görevdir.

olmak için koşullar mevcuttur.

Yoksul ve dindar kütleye daha yakından bakabilmemiz gerekiyor.

CHP’nin en büyük misyonu, Cumhuriyet değerleriyle halkımızı uyumlu hale getirmektir.

Değiştirmek istediğimiz ve oyuna talip olduğumuz yoksul ve dindar halkımıza, derinlemesine yeniden bakmamız gerekiyor.

Ülkemiz, ne yazık ki tarihsel bir ikilemin içindedir.

Devlet ve Ülke yönetme kapasite ve yeteneği olmayan gerici siyasi damar iktidara gelebilmekte, Devlet ve ülke yönetme kapasite ve yeterliliği olan ilerici damar iktidara gelememektedir.

Ülke olarak en büyük yanılgımız, tarihimizi bir gardırop olarak görmektir.

Oysa tarih bir bütündür ve içerisinden istediğiniz bir kostümü seçip giymek gibi bir lüksü, bir yanlışlığı kaldırmaz.

Ve tarih eksik tamlamadır, bu kaçınılmazdır.

Vaka-ı Hayriye’nin eksiğini, Tanzimat tamamlamıştır.

Tanzimat’ın eksik bıraktığını birinci ve ikinci Meşrutiyet tamamlamıştır.

Ve bunların tamamının eksik bıraktığını, Cumhuriyet tamamlamıştır.

Cumhuriyetimizin eksiklerini tamamlama görevini, tarih bizim omuzlarımıza yıkmaktadır.

Bu tarih bizimdir. Bize aittir. Bu kutlu görevden geri duramayız.

Ancak duraksamayan, kararlı ve çalışkan bir kadro, doğruyu güç ile birleştirerek bu tarihsel misyonun üstesinden gelebilir.

Bilgi için bilgi, bilmek için bilmek insanoğlunun en büyük tuzağıdır.

Bilgi hayatın içine akmalıdır. Bilgi kütleye, halka, ülkeye akmalıdır.

Yobaz yıkıcılar kalabalıklara tuzak kurmuşlardır. Tuzağı yok etmek için bilgi ve eylem gerekmektedir.

Örgütlü ahlaksızlığı yok etmek için, onlardan daha cesur olmamız gerekmektedir.

Kolay yaşamak isteyenler, sürünün içinde kalmaya mahkumdur. Zoru seçmek zorundayız.

Ve belediyeler

Belediye, insan hayatının doğumundan ölümüne değin her noktasına dokunan kurumdur.

Merkezi yönetim, halkın refah seviyesini yükseltmek içindir.

Yerel yönetim ise, halkın yaşam kalitesini yükseltmek için vardır.

Belediye yol, su, asfalt değildir; kaliteli yol, kaliteli su, kaliteli asfalt ve kaliteli hayat demektir.

Belediyecilik insanın gündelik hayatını kolaylaştırmak ve renk katmak demektir. Alt yapısıyla, çevre düzeniyle, sanat ve kültürüyle…

Bir belediyenin kültür, sanat ve estetik alanında yaratacağı etki ve kapasiteyi hiçbir kurum yaratamaz.

Hiçbir kurum, yoksul ve kimsesiz yurttaşa belediye gibi dolaysız dokunamaz.

Belediyenin üretebileceği dolaysız siyasi etkiyi, hiçbir kurum üretemez.

Belediye; yeni yönetim ve hizmet modellerini denemek ve uygulamak için en uygun kurumdur.

Belediye, halkın siyasi kültür ve alışkanlığını doğrudan etkileyen ve değiştiren en önemli kurumdur.

Belediyeler siyasetin kuluçkasıdır; Adam yetiştirir.

Belediye, beldesinde yaşayan farklı sınıf ve kültüre mensup yurttaşları bir araya getirebilen, bir arada tutabilen gerçek çimentodur.

Ve belediye, Cumhuriyeti derinleştirecek ve Cumhuriyetin imkanlarını sunup yaşatabilecek yegane kurumdur.

Yerel iktidar başarısı, merkezi iktidarın anahtarıdır.

Bir partinin ruhu, seçim ile ve seçtiği kadrolarla belirlenir.

Tazelenmek ve cüretli olmak durumundayız.

CHP sendelerse, halk düşer.

CHP yürürse, ülke yürür.

Yol açıktır. Umudumuz ve yeteneğimiz vardır.

Ülkemiz, bir demagog’un cebine sığmayacak kadar büyüktür.

Ülkemiz, CHP ile daha da büyük olacaktır.

‘’Bu memleket bizimdir

Bu cehennem bu cennet bizimdir

Bu hasret bizimdir

Bu davet bizim

Ve bu Cumhuriyet bizim"

Editör: Haber Merkezi