Türk Silahlı Kuvvetleri personellerinin maaşlarından yapılan kesintilerle varlığını sürdüren, 19 ülkede etkinlik gösteren, 29 bin çalışanı olan ve 310 bin TSK personelinin hissedarı olduğu Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK)’ta son zamanlarda yaşananlar ve basına yansıyan iddialar “OYAK’a AKP darbesi” olarak yorumlandı.

OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Necati Özbahadır’ın daha iki yıllık görev süresi varken sürpriz bir şekilde istifası ile başlayan ve yerine atanan genel müdür Süleyman Savaş Erdem’in TOKİ’de Erdoğan Bayraktar’ın yolsuzluk ve haksız kazanç iddialarını örten Başbakanlık müfettişi olmasının ortaya çıkmasıyla devam eden süreçte, “OYAK’ta AKP operasyonu” söylentileri güçlendi.

OYAK’ın iç yapısı, üyelerin yaşadığı adaletsizlikler, hisse senedi çıkarılarak üyelere dağıtılması ve yönetim yapısındaki ani gelişmelerin araştırılmasının gerekliliğine dikkat çeken Milli Savunma Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, meclis araştırma komisyonu kurulması için önerge verdi. CHP’li 34 milletvekili de meclis araştırma önergesine imza attı.

TSK personellerinin maaşlarının yüzde 10’unun OYAK'a kesilirken, nemaların adaletli bir şekilde dağıtılmadığı ve emekli olan subaylara daha yüksek, diğer personele daha az ikramiye ödendiği iddialarına değinen Bakan, OYAK’ta her alanda general ve amirallerin hâkim olmasını eleştirdi.

TSK PERSONELİ SÖZ SAHİBİ DEĞİL, TEMSİL HAKKI ENGELLENDİ!

Bakan, TSK personellerinin kurum yönetimdeki söz ve temsil hakkı noktasında ise, “OYAK kesintilerinin toplamında astsubayların, uzman jandarmaların, askeri memurların, uzman erbaşların payları daha büyüktür. Fakat yönetimde söz sahibi değildirler. Öte yandan sistemde olan ve olmayan tüm üyelerin, kurum iştiraklerinde hakları olduğu için üyelerine hisse senedi verilmeliyken, bu da yerine getirilmedi. OYAK ve iştiraklerinin yönetim ve denetim kurullarında, bu personelin adil temsil hakkı engellenmiştir” diye konuştu.

O İDDİALARI TEK TEK SORDU!

Halkın ve TSK personelinin OYAK’ta neler olduğunu bilmeye hakkı olduğunu belirten Bakan, basına ve kamuoyuna yansıyan iddiaları şu şekilde sordu: “OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Naci Özbahadır görevini tamamlamasına daha 2 yıllık bir süre olmasına rağmen neden istifa etti veya ettirildi? Son derece başarılı bir şekilde OYAK’ı uluslararası saygın bir kurum haline getiren Genel Müdür Coşkun Ulusoy kurumdan neden ayrılmak zorunda kaldı? Ulusoy ile birlikte toplam kaç yönetici kurumdan ayrılmak zorunda bırakılmıştır ve neden? Genel Müdür olarak atanan Süleyman Erdem’in ataması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla mı olmuştur? Genel Müdür olarak atanan Süleyman Erdem, TOKİ’de yolsuzluk ile ilgili Erdoğan Bayraktar döneminde Müfettiş olarak görev almış mıdır? Almışsa bu dosyanın akıbeti ne olmuştur? Süleyman Erdem’in daha önce dünyada bu büyüklükte bir şirkette yönetim kurulu üyeliği, CEO’luğu ve yahut yönetici sıfatı ile çalışmışlığı var mıdır?  Bu çapta bir kurumu yönetmek için tecrübesi ve uzmanlığı yeterli midir?”

Editör: Haber Merkezi