Cengiz Aldemir/ANKARA - Deprem kurtarma çalışmalarına katılan 100’ün üzerinde CHP’li milletvekillerinden birisi olan İzmir milletvekili Murat Bakan, kurtarma çalışmalarını canlı veren bir TV kanalına yaptığı açıklamada, Milletvekilleri ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.

PAKDEMİRLİ ELEŞTİRİSİ

CHP’li milletvekillerinin çadır kentlere giderek, sabahlara kadar nöbetleşe çalıştığını ve vatandaşın sorunlarını çözmeye çalıştığını kaydeden Bakan, İsim vermeden Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin enkaz altında fotoğraf ve video çektirmesini eleştirerek,“ Bizler sabahlara kadar kurtarma alanlarında vatandaşın her sorunun çözmeye çalışırken, birileri kameralarla enkazın üstüne çıkıp fotoğraf çektirerek şov yapmaktalar. Bizler dayanışmayı artırmak için elimizden geleni yaptık ve yapacağız. Politika ve reklam yapmak için burada değiliz. Acıyı ve sevinci bir arada yaşıyoruz” dedi.

ÇADIR İÇİN AFAD RAPOR İSTİYOR, İBB HEMEN VERİYOR

İzmir’de yerel yönetimlerin çalışmaları konusuna da değinen Bakan, enkazdan kurtarılan 100’ün üzerinde vatandaşın 55’ini ilk birkaç saat içinde İzmir Büyükşehir Belediyesinin ekiplerinin kurtardığı bilgisini verdi. Belediyenin teknik kurumsal kapasitesinin büyüklüğüne dikkat çeken CHP’li Bakan “Kimin ihtiyacı varsa çadır kentlerde çadır alabiliyor. Bunu niye söylüyorum? AFAD’dan çadır alabilmeniz için, önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın o binanın sağlam mı? değil mi? raporunu vermesi gerekiyor. Vatandaş o raporu aldıktan sonra çadır alabiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) “ihtiyacım var” diyen tüm yurttaşlarımıza sorgu sula olmadın çadır, battaniye, yemek her türlü ihtiyacını sağlıyor. Bunu belirtmek gerek. Belediyenin 5 bin aktif olarak doğrudan ve dolaylı olarak katılıyor. Dönüşümlü olarak düşündüğünüzde 10 bin personel görev yapıyor” bilgisini verdi.

11 BELEDİYE DESTEK VERDİ

Büyükşehir belediyesinin dışında 11 ilçe belediye başkanları kendi ekipleriyle seyyar mutfak, su, yardım ve itfaiye ekiplerini gönderdiğini belirten Bakan, belediyeler ile halkın bir dayanışma içinde çalıştığını vurguladı. Bakan, yurttaşların yaralarını hızlı bir şekilde sarmak için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

KARDEŞİM VE ENİŞTEMİ KAYBETTİM

1999 depreminde kardeşi ve eniştesini kaybettiğini hatırlatan Bakan, depremde kötü binadan önce ahlaksız siyasetin, rant ve yağma düzeninin insanları öldürdüğünü vurgulayarak, “Türkiye’nin kaynaklarının birilerinin cebine aktarılması, peşkeş çekilmesidir. Geçmediğimiz yolların, köprülerin, uçmadığımız havaalanlarına para ödememiz gibi deprem vergilerinin nerelere gittiğini sorgulamaması insanların. Bizde, vatandaşta hepimizde suç var. Ama bu işin en büyük sorumlusu 18 yıldır ülkeyi yöneten iktidardır. Bugün için bunun siyaset yapmak istemiyoruz. Acılar var bugün burada ama bunu da söylemek zorundayız. Ben bu acıyı 1999 yılında Gölcük depreminde yaşadım. 21 sene sonra da milletvekili olarak aynı acıları yaşıyorum. Neden bizler bu acıları yeniden yaşıyoruz? Yıkılan binalarla ilgili daha önceden risk raporu var. Bayraklı Belediyesi 80’in üzerinde binayla ilgili riskli, hasarlı raporu vermiş. Yıkılan bu 8 bina da riskli, hasarlı 80 binanın içinde. Şimdiye kadar neden hiçbir şey yapılmadı?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

SORUMLULAR SORGULANMALI

5 yıl Belediye Meclis Üyeliği yaptığını hatırlatan Bakan, Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesinin bakanlar kurulundan bir gecede geçtiğini, İzmir’in ise kentsel projelerinin 5 sene bakanlar kurulunda beklediğini, İzmir Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşüm yapmasın diye afet alanı ilan ettiklerini hatırlatan Bakan, “Bu kararları alanların, deprem vergilerini başka yerlere harcayanların hiç mi sorumluluğu yok bu işlerde?” diye sordu.

Editör: Haber Merkezi