CENGİZ ALDEMİR/ ANKARA- Meclis Genel Kurulu'nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, 5 parti grubunun ortak önergesiyle, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi, kuraklıkla mücadele ve su kaynaklarının verimli kullanılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasından dolayı mutluluğunu dile getirdi. Bakan, 43 araştırma önergesinden 6 tanesini ve konuyla bağlantılı 50 tane soru önergesi verdiğini anımsattı.

STEPHAN HAWKİNG’İN UYARILARI

İnsanların dünyadan başka yaşayacak bir yeri olmadığını vurgulayan Bakan, insanlığın Mars'ta yaşam kurma mücadelesinin yanıtının iklim krizinde gizli olduğunu söyledi.  Dünyanın, iklim kriziyle bir varoluş problemi içinde olduğunu belirten CHP’li Bakan, "Tekrar, öğrenmenin en önemli unsurudur." diyen İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking’in, "İnsanoğlu önümüzdeki altı yüz senede Dünya'yı bir ateş topuna çevirecek. Artan nüfus ve enerji talebi gezegeni felakete sürükleyecek. İnsanlık hayatta kalmak için Dünya'yı yüz yıl içinde terk etmeli. Burada tükeniyoruz. Gitmemiz gereken tek yer başka dünyalar. Diğer güneş sistemlerini keşfetmemizin tam zamanı. Farklı sistemlere yayılmak, bizi kendimizden kurtaran tek şey olabilir. İnsanların Dünya'yı terk etmesi gerektiğine inanıyorum." Sözleriyle insanlığa yaptığı uyarıyı anımsattı.

ÇEVRE BAKANLIĞI’NIN ÇEVREYLE İLGİSİ YOK

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Paris İklim Anlaşması için mücadele etmesi gerektiğini savunan Murat Bakan, Bakanlığın şehircilik ve çevreyle ilgisinin olmadığını, Enerji ve Sanayi Bakanlığının çöp ve maden arama yüzünden ülkenin doğasını yağmalamakla eleştirdi. Türkiye’nin, yenilenebilir enerjiye yönelmesi gerektiğinin altını çizen Bakan, dünyanın Paris Anlaşması'na taraf olmayan ülkelere yaptırım uygulamasını getirebileceği ve karbon vergisiyle karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulundu.

PARİS ANLAŞMASI ONAYLANMALI

Türkiye’nin Paris Anlaşması'nın onaylanmaması durumunda, dünyanın yok oluşuna katkıda bulunan bir ülke durumuna düşeceğini belirten Bakan, dünyanın, "çevre ekonomisi" denilen sürece girdiğini, döngüsel ekonominin artık en önemli ekonomik model olarak ortaya çıkacağını vurgulayarak, “ Siz Türkiye olarak bunun dışında kalıyorsunuz. Ve bizim ticaret, ihracat yapan firmalarımız, rekabette geriye düşecek bir konuma geliyor. Yaşadığımız her şey gerçek; o büyük hortumlar, seller, tayfunlar, kasırgalar, ani yağışlar, bir yılda yağacak yağmurun birkaç saat içinde yağması mesela, çölleşen tarım arazileri, eriyen buzullar, ocak ayında tomurcuklanan meyve ağaçları, bunların hepsi gerçek. Ve bunlar aslında küresel iklim krizi de değil, yıkımının göstergeleri” uyarısında bulundu.

YENİ PANDEMİLER KAPIDA

Yaşanan pandeminin iklim krizinden bağımsız olmadığını, doğaya saygı gösterilmediği sürece yeni pandemiler yaşanacağını, suların azalmasıyla kuraklık, gıda, su yokluğu krizleri yaşanacağı uyarılarında bulunan Bakan, varsılların, kapitalizmin yarattığı sorundan zerre kadar sorumluluğu bulunmayan en çok yoksulların etkileneceğini söyledi. İklim krizinin Anadolu'nun verimli topraklarını vurmaya başladığını vurgulayan Bakan, Anadolu'da sulak alanların, havzaların kuruyarak yok olduğunun görüldüğünü söyledi.

İKTİDARIN DOĞAYA DÜŞMAN ANLAYIŞI

Komisyonun kurulmasının doğru bir adım ancak yeterli olmadığını ifade eden Bakan, iktidarın bu konuda ki çelişkilerine dikkat çekerek, “Bir taraftan bu komisyonu kurup diğer taraftan eskiden orman arazisi olan külliyede iklim kriziyle mücadele toplantısı yapamazsınız. Bir taraftan doğaya düşman "Kanal İstanbul'u inadına yapacağız." deyip diğer taraftan iklim kriziyle mücadele yapamazsınız. Bir taraftan kömüre dayalı termik santraller planlayıp diğer taraftan "iklim kriziyle mücadele" diyemezsiniz. Bir taraftan havaalanı, yol, köprü için milyonlarca ağaç kesip diğer taraftan "iklim kriziyle mücadele" diyemezsiniz. Yaşanacak olan Ss, toprak, hava, gıda krizidir; insanlığın gerçek beka sorunu iklim krizidir” sözleriyle tepki gösterdi.

Editör: Haber Merkezi