Cengiz Aldemir/ANKARA - AKP tarafından hazırlanan ‘Çoklu Baro’ sistemi tasarısının ayrıntıları belli oldu. Tasarıya göre, 5 binden fazla avukat bulunan illerde asgari 2 bin avukatla bir baro kurulabilecek. Bir ilde, birden çok baronun bulunması halinde avukat bunlardan birisine kayıt yaptıracak. Her adalet dairesinde, bölgesinde bulunduğu baro için, her mahkeme salonunda ve icra dairesinde ise avukatlar için ihtiyaca yetecek nitelikte yer ayrılacak. Baro seçimi de ekimin ilk haftasında yapılacak.
Uzun süre “Yok böyle bir taslak” denilmesine rağmen, AKP’nin taslağına ulaşıldı. Adli tatilin başlayacağı 20 Temmuz’dan önce ‘Çoklu Baro’ sistemini getirecek teklifin yasalaştırılması öngörülüyor.
ANTİK ÇAĞ’DAN BUGÜNE…
AKP’nin getirdiği Çoklu Baro tasarısına tepki gösteren isimlerden CHP’nin hukukçu İzmir Milletvekili Murat Bakan, baroların antik çağdan bugüne hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi savunma gibi bir sorumluluğu ve yükümlülüğü olduğunu hatırlattı. Bakan, katıldığı bir televizyon programında, iktidarın baroları bölerek yok etmeyi amaçladığını vurguladı. Çoklu Baro ile Türkiye’de siyasallaşmış yargının son ve savunma ayağının da siyasallaştırılmak istendiğinin altını çizen Bakan, iktidarın, Türkiye Barolar Birliği seçimlerinde istedikleri insanın barolar birliği başkanı seçilmesini ve delegasyon yapısının değiştirilmesini hedeflediklerini vurguladı.
HUKUKSUZLUĞA KARŞI OLAN BAROLAR
Yüksek yargının siyasallaştırıldığını ve tek kişi kontrolü altına sokulduğunu hatırlatan Bakan, çoklu baro projesi ile demokrasi, insan hakları, özgürlük, hukukun üstünlüğü mücadelesini gözeten baroların, bölünerek yok edilmeye çalışıldığını ileri sürdü. CHP’li Bakan şöyle konuştu: “Çocuk istismarı oluyor, bunun karşısında barolar var. Çorlu’da tren kazası duruşmasındaydım. Ailelerini kaybeden insanların yanında mücadelesinde Tekirdağ ve diğer illerden baro başkanları oradaydı. Soma’daki madencilerin duruşmasında yine aynı barolar vardı. Doğa talan ediliyor işte HES’ler, JES’lerle ilgili nerede bir hukuksuzluk varsa barolar orada oluyor. İktidar ise bunu engelleyerek, Baroları etnisitesine, inanç kimliğine ve siyasi düşüncesine göre çoklu baro yapmak istiyor.”
