DERLEYEN: NİL KAHRAMANOĞLU/ İZ GAZETE- İz TV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programının konuğu CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan oldu. Bakan, 9 Eylül kutlamaları ve sonrasında yaşanan tartışmalardan EGM’nin kendisi hakkında yapacağı suç duyurusuna kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

'UMARIM MİLAT OLUR'

9 Eylül kutlamalarına dair değerlendirmelerde bulunan Bakan, “100. yıl herhalde hepimizin bir kere görebileceği bir şey. 26 Ağustos’u, 30 Ağustos’u ve 9 Eylül’ü arka arkaya yaşadık. İzmir’deki kutlamalar da öncesinde Afyon Kocatepe’de başladı. Soyer de bir yürüyüş yaptı. Ben avukatım ama onun dışında bir de amatör olarak yaptığım pilotluk var. İzmir Havacılık Kulübü olarak bir Zafer Uçuşu planladık. Kocatepe’den başlayarak Ahırdağı’nın üzerinde uçtuk. Süvarilerimizin izlediği rotayı izleyerek İzmir’e geldik ve 9-10 Eylül’de gösteri uçuşu yaptık. Tarihte 100 yıl sonra yaşanacak bir dönüm noktasını hakkıyla kutladığımızı düşünüyorum.  İnsanların neşesini kaybettiği, umudunu yitirdiği, konserlerin-festivallerin yasaklandığı bir dönemde sadece İzmir’e değil Türkiye’ye umut oldu. Tarkan konseri bunun finaliydi. İnanılmaz bir konseri. Herkesin ihtiyacı varmış böyle bir şeye. Bir de şunun altını çizmek istediğim bir şey; siyaset üstü bir şey oldu orada. Liberali, muhafazakârı, Atatürkçüsü, Cumhuriyetçisi, milliyetçisi kendini nasıl tanımlarsa tanımlasın, orada bir siyasi partinin şovunu görmedi. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu, birkaç milyonluk bir kitleye hitap etmedi.  Bu da kemale ermiş bir insan olduğunun göstergesi. Aynı durumda sayın cumhurbaşkanı olsaydı nasıl bir siyasi şova çevirirdi. Bunu da herkesin görmesi gerektiğini düşünüyorum. Her şeyiyle dört dörtlük bir 9 Eylül yaşadık. Umarım bu, cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken bir milat olur” diye konuştu.

'ELEŞTİRİLER ABESLE İŞTİGAL'

İBB Başkanı Tunç Soyer’in 9 Eylül konuşmasına yönelik tartışmaların gereksiz olduğunu ifade eden Bakan, “Tunç Bey’in sözleri tartışma konusu olacak bir şey değildi. İktidar kıskançlık içerisinde ‘Bunu gölgelemek için ne yaparız?’ diye düşünmüş. Tunç Soyer’i eleştirelim derken Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’unda yazan sözleri çarpıttı. Tunç Bey, Osmanlı demiyor ki 100 yıl önce ülkeyi yönetenlerden bahsediyor. Kendi saltanatını korumak isteyen, İngiliz hayranı Vahdettin ve Damat Ferit’e ecdadım diyen ve ecdadıma laf söylüyorsun diye eleştiren bir iktidardan bahsediyoruz. Fesli Kadir’in torunları bunlar. Bunların Cumhuriyet ile hesapları var. Vahdettin benim ecdadım değil. Benim ecdadım ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Tabii ki Osmanlı genel olarak bizim ecdadımızdır. Bizden önce bu topraklarda yaşamışlardır. Ama ülkeyi İngilizlere teslim etmiş, ülkeyi bölüp parçalamış, Mondros’u, Sevr’i imzalamış Vahdettin bizim ecdadımız değil. Örneğin Fatih Sultan Mehmet; onun da eleştirilecek yanları vardır. Ama vizyoner, 4 lisan bilen, sanata ilgi duyan, İstanbul’u fetih eden biridir. Ama kardeş katlini başlatmıştır. Bu da olumsuzdur. Tarihsel gerçeklikler içerisinde hareket etmek gerekir.  Tunç Soyer’in konuşmasını son derece yerinde ve doğru buluyorum. Eleştirilmesini de abesle iştigaldir” açıklamasında bulundu.

'FİKİR FARKLILIĞI'

İYİ Parti cephesinden Soyer’e yönelik yapılan eleştirileri de değerlendiren Bakan, şunları söyledi: 

“Hepimizin farklı düşüncesi var. Her konuda aynı düşünmemiz beklenemez. Bizim ortak noktamız; demokrasi, şeffaflık, hesap verilebilirlik, hukukun üstünlüğüdür. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişle ilgili ortak deklarasyon yayınladık. Farklı hassasiyetlerimiz olabilir. Ama bu bizi kavga eder noktaya getirmez. Buradan böyle bir sonuç çıkarmamak gerekir. Bizimle ilgili eleştirileri alırız, değerlendiririz. Bu bir kavga değil, fikir farklılıklarıdır. Bunları anlayışla karşılamak lazım.”

'HAKLARINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİM'

Son olarak EGM’nin kendisine yönelik yapacağı suç duyurusuna dair açıklamalarda bulunan Bakan, “Milletvekili olduğum günden bu yana asker ve polisin özlük haklarını Meclis’te savunan biriyim.  İddia ediyorum ki Cumhuriyet tarihinde asker ve polisle ilgili en çok kanun teklifi, soru önergesi ve Meclis konuşması yapan milletvekiliyim. Çünkü ben asker çocuğuyum. Babam astsubay maaşıyla 3 çocuğunu yetiştirdi. Asker-polis çocuğunun neler yaşadığını bilen biriyim. Dünyanın en zor mesleğini yapan bu insanların nereden geldiğini de bilirim. Bu vatanın evlatları ve bu vatan için canını verecek insanlardır. Bu insanların özlük haklarını savunmak zorundayız. Ben bunu yaparken militarist değil, mesleki zorlukları ve hak ettiklerini savunuyorum.  Niye polis 3 yıl için 10 bin 800 lira alsın? Başka kurumda 30-40 bin ücret alınırken polis 10 bin 800 lira alsın? Bu sözleşmeyi düşük koşullarla yapmış olabilirsin. İptal et yeni bir ihale yap. 330 bin personelin var. İddia ediyorum ki polis 50 bin liradan az promosyon bedeli almayacak. İnsanların sıkıntıları var. Rahat bir nefes alsınlar, bunu hak ediyorlar diyorum. Polisin promosyon bedeline kim çöktü derken bu para nerede demek istiyorum.  Bunu sormaya devam edeceğim. Bununla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü beni savcılığa şikâyet edecekmiş, etsin. Korkumuz, çekincemiz yok. Bir vekil olarak görevimi yapıyorum. Meclis’te olduğum sürece askerin, polisin hakkını savunmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi