Cengiz Aldemir/ ANKARA - Meclis Küresel İklim Değişikliği Komisyonu'nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan Türkiye’nin kanayan yarası. haline gelen Madenciliğin doğaya düşman bir faaliyet olduğunu ve kılı kırk yararak yapılması gerektiğini vurguladı.

Yeraltı zenginlikleri ihtiyaca göre çıkartılmalı

ABD'nin petrol ve yeraltı zenginliklerini koruyarak, Orta Doğu'daki petrol rezervlerini kendi rezervi gibi kullandığını anımsatan Bakan, katma değeri yüksek olan bilim ve teknoloji ile ilgili örnekler verdi. CHP'li Bakan, yeraltı zenginliklerinin en uygun koşullar yaratarak, doğaya zarar vermeden, ekonominin ihtiyacı olduğu kadarının çıkartılması gerektiğini söyledi.

Avrupa kömürlü termik santralleri kapatıyor

Bakan, Almanya'nın, 2038 yılına kadar mevcut termik santrallerin tamamını kapatmayı taahhüt ettiğini, Fransa'nın, kömür yataklarını 2022, İtalya 2023, İngiltere 2024, Yunanistan 2028, Macaristan 2030, Slovakya 2030 yılına kadar, Avrupa Birliğinde yeni kömürlü termik santral planlayan ülkenin olmadı örneğini verdi.

Karbon emisyonu azaltmamız lazım!

Türkiye'nin enerji konusuna sadece enerji açısından bakmaması gerektiğini kaydeden Bakan, Avrupa Yeşil Mutabakatına dikkat çekerek, "Enerji Türkiye’nin tüm ekonomi politikalarının, bütünün bir parçası. Şimdi, Avrupa Birliği, sınırda karbon vergisi ve döngüsel ekonomi diye Avrupa Yeşil

Mutabakatı çerçevesinde iki ayrı şey getiriyor. Sınırda karbon vergisiyle Türkiye’nin gelecek önümüzdeki ay açıklayacaklar herhâlde ay sonunda, ay ortasında 1,8 milyar euro sınırda karbon vergisi ödeyeceğiz. Karbon emisyonumuzu azaltmamız lazım" uyarısında bulundu.

Dünya iklim finansmanına gidiyor

Güneş ve rüzgar enerji maliyetinin termik ve kömürden daha ucuz olduğunu, dünyanın iklim finansmanına gittiğini belirten Bakan, enerji çeşitliliğine dikkat çekerek, "Kaynağımız beklesin toprağın altında, çıkarmak zorunda değiliz. Ve bakın, dünya iklim finansmanına gidiyor artık, tüm dünyadaki yatırım bankaları iklimle ilgili projeleri finanse edecek. Siz, Alpu Termik Santralini 5 kere ihaleye çıkardınız. 7 kere ve Alpu’ya yapacağınız, bu kapasite için ödenecek bedeller Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli iki katına çıkarabilecek rakamda" ifadelerini kullandı.

Paris sözleşmesine nasıl bakıyorsunuz?

İklim Başmüzakerecisi olan, Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı ile Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar'ın, Paris sözleşmesi'nin Türkiye’ye ne getirip ne götüreceğini bildiklerini vurgulayan Bakan, komisyona gelen Bakan yardımcılarına Paris sözleşmesi ile ilgili yaklaşımlarını, yeni kurulacak termik santral sayısını ve Türkiye'nin kömürden, fosil yakıttan çıkması ile ilgili planlarının olup olmadığını sordu.

Özel çevre koruma alanımız çok az

Türkiye'nin sulak alanları, millî parkları, özel çevre koruma bölgelerinin olması gerekenden çok az olduğunu vurgulayan CHP'li Bakan, iktidarın çevreye ve doğaya verdiği zararları anımsatarak, "Yine, millî park ilan edilmesi gereken çok alanımız, özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesi gereken alanlarımız ilan edilmedi. Dolayısıyla, bu ÇED süreçlerini çok önemli kılıyor. Kahramanmaraş’ın yüzde 58’i madenlere ruhsatlı; Burdur ve yöresinde yaklaşık

950 bin hektarlık alanda 571 adet taş mermer ocağı var. Bu ocaklarının yüzde 35’i ormanı, yüzde 40’ı mera alanını yok etmiş. ÇED sürecini aşıyorlar, büyük çaplı maden tesislerine dönüşüyor, 228 tane ocak var o bölgede. Bu Türkiye’nin ulusal güvenlik meselesi. Yani bu iklim krizinde de enerji politikaları çok önemli ama bu ülkenin diğer bakanlıkların da olan hassasiyet ne yazık ki Enerji Bakanlığında yok diye düşünüyorum."

Editör: Haber Merkezi