İZ GAZETE - CUMHURİYET Halk Partisi İzmir Milletvekili Atila Sertel ‘Ümit Kartal ile Potkal’ programına konuk oldu. Koronavirüs salgını sebebiyle İz Gazete stüdyosu yerine İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal’ın ve Atila Sertel’in evlerinden canlı bağlantı ile yapılan yayına ilgi büyüktü.

“Evde kal” çağrısının altının boş olduğunu yineleyen Sertel, hükumete yüklendi. Sertel, “Sıkıntılı ve ciddiye alınması gerekilen bir tablo var. Belli yaş grupları evde tutuluyor. Ancak diğerlerine ‘Hadi bakalım işe’ diyorsun. Sokağa çıkmamak lazım ama eve de ekmek lazım aş lazım. Sokağa çıkma diyorsun insanlara ama karınlarını nasıl doyuracaklarını, kiralarını nasıl ödeyeceklerini ve ihtiyaçlarını nasıl gidereceklerini söylemiyorsun. Yaklaşım çok ciddi yaklaşım değil. Sosyal devlet bu arada bütün devletin kurumlarının faaliyete geçmesi lazım” diye konuştu.

‘TEDBİR TOPLUM İÇİN OLMALI’

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yardıma muhtaç aileler için hazırladığı gıda yardımını olumlu bulduğunu kaydeden Sertel, “11 belediye başkanlarımız, İlçe belediye başkalarımız tamamı kriz döneminde canla başla çalışıyorlar” dedi.

Sertel sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ortada bir ayrımcılık var. Şu anda belediyelerimizle gerekli iletişim kurulmuyor.İktidar dışlama yolunu seçiyor. Bu doğru değil. Valilikler kriz yönetimleri oluşturuyor. Ülkenin en saygın kuruluşlarından biri Tabipler Odası katılmıyor. Eczacılar Odasını katmıyorlar. Topyekûn hareket ve toplumu kapsayan hareket lazım. Tedbir bütün toplum için olmalı”

Cumhuriyet Halk Partisi olarak infaz süresinin kısalmasını içeren yargı paketiyle ilgili çalışma halinde olduklarının belirten Atila Sertel, “Orada da bir siyasi tutum alınıyor. Mesela tutuklu gazeteciler yok, hasta tutsaklar yok. Mesela ‘terörden yatanları dışında tutuyor’ diyor ama terör kime göre neye göre? Barış Terkoğlu’nu da terör kapsamında değerlendirebiliyor”

‘TEHLİKELİ DURUM’

Sertel şöyle konuştu:

“Eline silah almamış herhangi bir şekilde örgüte katılmamış sadece düşünce ve inançlarından dolayı yargılamak ve mahkum etmek ve terörist ilan etmek gerçekten vicdanla örtüşen bir durum değil. Dağda Mehmetçiğimizi öldüren terörist ile kalemi elinde yazı yazan insanı teröristi aynı kefeye koyuyorsunuz. Bir yandan gazeteciye haksızlık ettiğin gibi öte yandan dağda ki teröristi de masumlaştırıyorsun. Bu çok tehlikeli bir durum. Biz; 15 Temmuz darbe olayında eline silah alan, bombalayan ile askerlerimize polisimize ateş edenle vatandaşa ateş edenler ile birtakım cemaat faaliyetlerine katılmış olana da terörist diyorsun. Teröristin tanımını bu kadar ucuzlatırsanız terörle mücadeleye zafiyet vermiş olursunuz”

‘YEREL MEDYAYA HERKES GÖZÜ GİBİ BAKMALI’

Olağanüstü süreçlerde medyanın rolünün önemli olduğuna vurguda bulunan ve “Yerel medyaya herkes gözü gibi bakmalı” diyen Sertel, “Şu dönemde özel sektör ilanları bıçak gibi kesildi. Ancak yerel basına daha çok destek verilmeli. Siz şimdi hemşireye ek ödenek veriyorsunuz, doktora veriyorsunuz hastabakıcıya vermiyorsunuz. Bu doğru değil. Gazeteciler de sağlıklarını tehlikeye atarak işini yapıyorlar. Bu işin hakkı olduğu için verilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Editör: Haber Merkezi