TUĞÇE KAŞ / İZ GAZETE - HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, gerçekleştirilen toplantıda konfederasyonların ücret mücadelesi için bir araya gelmesinin önemli olduğunu belirterek, “Bütün konfederasyonların işçinin yaşanabilir bir ücret mücadelesi etrafında yan yana gelmesi önemlidir. Ancak bu birliktelik hükümetle esas olarak hak alma mücadelesi çerçevesinde olmalıdır. Bugüne kadar böyle bir katkı görmedik. Bazı sendikalar işçi sınıfının taleplerini masaya koyarken, bazı konfederasyonlar hükümetle işçi sınıfı arasında da dengeyi sağlama rolü oynadılar. Bugün açısından durum daha kritiktir. Açlık sınırının 2 bin 30 TL olduğu ve askeri ücretle hemen hemen aynı olan koşullarda, insanların bu şartlarda yaşamaya çalışması oldukça güçtür. Sermaye sahipleri de konfederasyonlarda meselenin ciddiyetinin farkındalar.”dedi.

SARAYIN 1 YILLIK HARCAMASI

HDP’li Çepni, iktidarın politikasının, krizin yükünü emekçilerin üzerine yıkmak olduğuna vurgu yaptı. Çepni, bu süreçte aynı zamanda bütçe konusuna da değinerek, “Biz bu süreçte, insanca yaşam için insanca ücret gereklidir diyoruz. DİSK ve KESK herhangi bir rakam söylemediler. Asgari ücretliden verginin de alınmamasını talep ediyoruz. Bütçeden de asgari ücretlilere ve emeklilere hiçbir katkı, iyileştirme söz konusu değilken, tamamen hepsi şirketlerin yeni teşviklerle beslenmesi üzerine kurulu bir düzenle karşı karşıyayız. Sarayın bir yıllık harcamasıyla bütün bu sorunların çözülebileceğini görüyoruz. İktidarın temel politikası, krizin yükünü emekçilerin üzerine yıkmak olmuştur. Bu koşullarda konfederasyonların ve işçi sınıfı emekçilerinin yan yana gelerek, mücadeleyi yükseltmekten başka çaresi yoktur.” açıklamasında bulundu.

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, devletten oluşan asgari ücret belirleme masasının her zaman işçi aleyhine karar verdiğini vurgulayarak, “Asgari ücret tartışmalarının yapıldığı şu günlerde işçilerin taleplerinin ne olduğu emekçilere sorulmuyor. İşçiler asgari ücret tartışmalarına katılamıyor. İşveren temsilcisi, işçi temsilcisi ve devletten oluşan asgari ücret belirleme masası her zaman işçiler aleyhine kararlar veriyor. Masadaki konfederasyon başkanlarının sayısından daha önemlisi işçileri yeterince temsil edip etmedikleridir ve bugüne kadar bu masada emeğin iyi temsil edildiğini söyleyemeyiz. Kaldı ki emek aleyhine pazarlıkta Bakan’a sufle veren bir konfederasyon başkanına geçenlerde tanıklık etmiştik. İşsizlik demokrasinin kılıcı gibi çalışanların tepelerinde sallanırken ve örgütsüzlük dayatılırken, asgari ücret mahkumları nasıl emeklerinin hakkını arayacaklar sorusu anlamlı bir sorudur. Hepimiz buna cevap aramalıyız.” dedi

“BİRÇOK KESİMİ ETKİLİYOR”

Asgari ücretin belirlenmesinin daha geniş kesimler ve emek örgütlerince yapılmasının altını çizen HDP’li Kemalbay, “Bugün asgari ücret açlık sınırının altındadır ve çalışanlara açlık dayatılıyor. Üstelik asgari ücret ile sadece işçilerin alacağı en düşük ücreti belirlenmiş olmuyor aynı zamanda işsizlik ödeneğinden emekli maaşlarına, SGK primlerinden, evde bakım ücretine kadar pek çok insanı etkileyen bir karardır. O yüzden asgari ücretin belirlenmesi tartışmalarına daha geniş kesimler, emek örgütleri katılmalı ve anlaşma sağlanamadığı durumda müzakereler grev ve toplu eylem hakkı içermelidir.” açıklamasında bulundu

Son olarak işçilerin bu süreçe doğrudan katılımının olması gerektiğini belirten HDP’li vekil, “Türk-iş yanı sıra DİSK’in de sürece müdahil olması olumlu ama makyaj olmaktan öteye geçmesi için ilkeler işçilerle belirlenmeli ve işçilerin kararlara doğrudan katılımının yolları açılmalı, müzakereler demokratikleşmeli diye düşünüyorum. ”dedi.

Editör: Haber Merkezi