AHMET MURAT SEÇİLMİŞ/İZ GAZETE- İçerisinde 600 ton asbest barındırdığı öne sürülen Brezilya Donanması’na ait Nae Sao Paulo isimli uçak gemisinin söküm için Aliağa’ya gelecek olmasına tepkiler sürüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, denize, çevreye ve insan sağlığına zarar vereceği öngörülen geminin sökümüne onay vermesi tartışma konusu olurken HKP İzmir İl Örgütü, asbestli geminin durdurulması için çağrıda bulundu.

HKP İzmir İl Başkanı Tacettin Çolak daha önce tepkiler sayesinde İzmir’e gelmeyen Nae Sao Paulo gemisinin söküm için tekrar buraya getirileceğini söyleyerek geminin yaratacağı tehditleri hatırlattı. Çolak, “Asbest lifleri solunduğunda tehlikeli ve öldürücüdür. Solunan lifler akciğerlerde birikir ve zarar verir. Bu durumda akciğerlerde zedelenmeler başlar ve bu ve kansere yol açar. Ayrıca yola çıkan Gemide; asbestin yanı sıra tonlarca özellikle kurşun başta olmak üzere ağır metaller, ağır yağlar, zehirli gazlar, hidrokarbonlar, radyoaktif maddeler, bulunmaktadır. Aliağa halkı bu zehirleri solumak zorunda değildir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı onayı ile Aliağa’ya doğru yola çıkan asbest yüklü gemi derhal durdurulmalıdır. Aliağa’ya girişi yasaklanmalıdır” dedi.

‘GÖZLERİNİ PARA HIRSI BÜRÜMÜŞ’

Asbestin işçi sağlığı ve halk sağlığı açısından on yıllara uzanan kanser riskinden bahseden Çolak, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Bu riski yok etmenin tek yolu; asbest içeren tüm ürünlerin ithalinin, pazarlanmasının, üretilmesinin, işlenmesinin ve kullanılmasının yasaklanmasıdır. Bu yasağa tehlikeli atık olarak asbest içeren gemilerin ülkemize getirilerek sökülmesi de dahil edilmelidir. Meslek Hastalıkları Hastanesi bile bulunmayan Aliağa’da gemi sökümünde çalışan tüm işçiler kanser tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu tehlike bilindiği halde Asbest Söküm ve Atık Yönetimi Merkezi kurulması ve asbestli gemi sökümüne izin verilmesi halk düşmanlığıdır. Bu nedenle Nae Sao Paulo adlı bu geminin ülkemiz karasularına girmesi yasaklanmalıdır. Gözlerini para hırsı bürümüş şirket sahiplerinin çalışma izinleri iptal edilmelidir. Para babaları kâr edecek diye çevreye, insan sağlığına verilen zararlara ve ölümlere yol açılamaz. Asbestin yol açtığı hastalıklar ölümcül hastalıklar olup gemi söküm tesislerinde çalışan işçi kardeşlerimiz her gün bu tehlikeye maruz kalmaktadırlar. Bakanlık bu tehlikeleri bildiği halde bu geminin sökümüne izin vermektedir. Bu bir insanlık suçudur”

‘DENETİM YAPILMALI’

“Sözde Türkiye’de asbest kullanımı 12 yıldır yasak ama gemi söküm tesislerinde asbestli gemi sökmek serbest” diyen Çolak ek olarak şunları söyledi:

“Özellikle gelişmiş ülkeler, ülkemizi çöplük gibi görüp, bu zehirli gemileri ülkemize yolluyorlar. Türkiye’nin  resmi kurumları gerekli izinleri vermekte sakınca görmüyor. Nitekim adının içinde ‘çevre’ sözcüğü olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 30 Mayıs 2022’de geminin İzmir Aliağa’da sökümü için Sök Denizcilik firmasına izin verdi. Geminin 600 ton asbest barındırdığı iddia ediliyor. Bu nedenle bu tesisler denetime açılmalı ve denetimler asbest uzmanı bağımsız kurumlarca yapılmalıdır.”

‘İNSANLIK SUÇU İŞLEMEKTEDİRLER’

Gemi söküm tesislerinde çalışan işçilerin yaşadığı tehlikelere de değinen Çolak, “ İşçiler burada köle gibi çalıştırılmaktadır. Buna ek olarak patlama, yüksekten düşme, vinç devrilmesi, yanma ve kanser olma gibi riskler altında çalışmaktadırlar. Patronlar, İş Yasasından kaynaklanan yükümlülükleri dahi yerine getirmiyorlar. İşçiler, iş elbiselerini ya para vererek bit pazarından alıyorlar ya da başkalarının eski kıyafetlerini giyiyorlar. Görüldüğü üzere asbest kullanımını yasaklayan siyasi iktidar, gemi söküm tesislerinde asbestli gemi sökümüne izin veriyor. Para babalarının kâr hırsı için işçiler ölümcül hastalıklara maruz kalıyorlar. İşçi düşmanı bu tavır konusunda sessiz kalan AKP’giller insanlık suçu işlemektedirler”

‘TOPYEKÛN MÜCADELE ŞARTTIR’

“Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu işçi düşmanı, çevre düşmanı, doğa düşmanı uygulamalara karşı çıkmak görevimizdir” diyen Çolak, “Bu konuda sessiz kalanlar, buna izin verenler ve ihaleyi alan şirketler suç işlemektedirler. Bu işçi düşmanı anlayışa karşı topyekün mücadele şarttır. Sınıf sendikacılığını savunan işçi sendikaları, demokratik kitle örgütleri, mücadele içine girmek zorundadır. Halkın Kurtuluş Partisi bu görevin sorumluluğunun bilincindedir. Bu konuda duyarlıdır ve mücadele edecektir” ifadelerini kullanarak basın açıklamasını sonlandırdı.

Editör: Haber Merkezi