Ednan Arslan’ın basın açıklamasında: “Sevgi ve özveri ile çocuklarımızı geleceğe hazırlayan, bizleri yetiştiren, zorluklara göğüs gererek ülkemizin dört bir yanında görev yapan öğretmenlerimizin, eğitim emekçilerinin öğretmenler gününü kutluyoruz. Dünyanın her yerinde farklı tarihlerde öğretmenler günü kutlanmaktadır, 24 Kasım’ı diğerlerinde farklı kılan özellik ise millet mekteplerinin açıldığı gün ve büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının teklif edildiği ve kendisinin de severek kabul ettiği gün olmasıdır. Bugün millet olarak en iyi bildiğimiz kavramlar, büyük rehberimiz Başöğretmen Atatürk’ün bize öğrettikleridir. Cumhuriyettir, demokrasidir, kadın erkek eşitliğidir, laikliktir, çağdaş ve gelişmiş bir toplum idealidir. Bunu gelecek kuşaklara aktaran ise Başöğretmen Atatürk’ün izinde ilerleyen öğretmenlerdir. Bu anlamlı günde görevi başında şehit düşen, ebediyete intikal eden, öğretmenlerimizi ve bu vesile ile Cumhuriyetimizin kurucusu, Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir kez daha minnet ve saygıyla anıyorum. Büyük zorluklar altında mesleklerini sürdüren öğretmenlerimizin, bütün eğitim emekçilerinin öğretmenler gününü kutluyorum. Öğretmenlik dünyanın en meşakkatli mesleğidir. Çünkü öğretmenlik demek; lojmanı olmayan, soba ile ısınan, günlerce yolu kapalı köy okullarında görev yapmaktır. Kentlerin varoşlarında 35-40 öğrencili sınıflarda hayatları değiştirmektir. Öğretmenlik en saygın meslektir. Çünkü öğretmenlik, Başöğretmen Atatürk’ün öğretmeni olmaktır. Ondan devralınan tebeşir ile tahtaya Cumhuriyet yazmaktır. Aydınlık, güzel bir ülkeyi ve geleceğimizi oluşturacak çocuklarımızı yetiştirmektir. Atatürk “Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir ulus henüz ulus adını almak yeteneğini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, ulus denemez. Bir kitle ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere gereksinim duyar”  demiştir.Bu gerçeğin altını bir kez daha çizmek gerekir.

“FİNLANDİYA BİZİM KÖY ENSTİTÜLERİMİZİ ÖRNEK ALDI. YA BİZ?”

Türkiye’nin en sancılı alanının eğitim öğretim sistemi olduğunu söyleyen Ednan Arslan, “16 yılık AKP iktidarında 7 Milli Eğitim Bakanı değişti. Her gelen bakan yeni bir sistem getirdi. Bugün dünyanın en başarılı eğitim sistemlerinden birini kuran Finlandiya Köy Enstitülerini örnek almıştır. Üretimi paylaşımla, evrensel değerleri yerel motiflerle buluşturan köy enstitülerini… Bu okullar dağarcığındaki bilimi, sanatı, aydınlanmayı ülkenin dört bir yanına taşıyan güzide öğretmenleri ile aydınlanma hareketinin önemli merkezlerinden biri olmuştur. Burada yetişen pek çok öğretmen romanları, öykü ve şiirleri, besteleri, bilimsel çalışmaları ile ülkemiz sınırlarını aşmıştır. Cumhuriyeti kuranların ve izleyen kuşakların eğitime ne kadar önem verdikleri ortadadır. 15 Temmuz 1921 tarihinde Ankara’da yapılan 1. Maarif Kongresi Atatürk’ün eğitime verdiği önemi anlatan en iyi örnektir. Atatürk öğretmenlerin savaş alanlarına gitmesine izin vermez, “Bizim onlara asker olarak değil, öğretmen olarak ihtiyacımız var” der. İhtiyacımız olan; eğitimin bir devlet politikası haline gelmesi ve kendi köklerimizden beslenmesidir.”  dedi.

“EĞİTİMDE RAKAMLAR KAYGI VERİYOR”

Eğitim adına verilen rakamların kaygı verici olduğunun altını çizen Arslan, “Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi Plan Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin geçtiğimiz yıla göre GSYH içerisinde payı %1,2, Merkezi Yönetim Bütçesi içerisinde payı ise 0,36 oranında azalmış durumda. AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken, 2019 yılı itibarıyla bu oran yüzde 4,88'e geriledi. 2019'da MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 16 yıllık AKP iktidarı döneminin neredeyse en düşük seviyesine geldi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) üye ülkeleri ve partner ülkeleri kapsayan bir araştırma yapıldı. Veriler 2015 yılına ait fakat bugün içinde geçerli. OECD ülkelerinin, ilk ve ortaöğretim kurumlarında öğrenci başına yaptığı toplam eğitim harcaması (satın alma gücüne göre dolar cinsinden) Türkiye’nin 2 buçuk katı. Onların bir öğrenciye yaptığı harcamayı, biz iki buçuk öğrenciye yapıyoruz. Peki gelecek nesiller bu ülkelerle ekonomide bilimde, sanatta nasıl rekabet edecek? TÜİK verilerine göre en üst gelir grubunun eğitim harcaması, en alt gelir grubunun eğitim harcamasının yaklaşık 25 katıdır. Bu politikalar devam ettiği sürece bu uçurum daha da artacaktır. Yoksul ve dar gelirli ailelerin çocukları altyapısı ve fiziki donanımı yetersiz, branş öğretmeni açığı olan, derslik başına düşen öğrenci sayısının yüksek olduğu okullarda eğitim görmeye devam ediyor. Sayısız üstün nitelikli çocuk olanaksızlıklar içerisinde yok olup gidiyor.”dedi

“ÖĞRETMENLERE EN DÜŞÜK MAAŞI VEREN ÜLKELER ARASINDAYIZ”

Ednan Arslan: “Öğretmenliğin Nobel’i olarak kabul edilen Global Ödülü’nün destekçisi İngiltere merkezli Varkey Vakfı tarafından hazırlanan ve 35 ülkeyi kapsayan rapor geçtiğimiz günlerde yayınlandı. 30 bin kişi ile yapılan ankette eğitimcilerin ülkelerde nasıl algılandığının değerlendirilmesi yapıldı. Çalışmada öğretmenlerin gelir durumları ve diğer meslek gruplarına göre saygınlık ve sosyal statüyle ilgili sorularına yer verildi.  Asya ülkeleri, öğretmenlerin statüsünün en güçlü olduğu ve eğitimcilere en çok saygı duyulan ülkeler olarak öne çıktı. Çin, Malezya, Tayvan, Rusya ve Endonezya'da ilk sıralarda yer alıyor. Türkiye, son beş yılda Yunanistan ve Mısır'ın ardından öğretmenlerin en çok statü kaybettiği üçüncü ülke olarak gösterildi.

Öğretmenlerin gelirine ilişkin OECD 2015 yılında bir rapor yayınladı. Bu raporda öğretmenlerin ülkelere göre maaş karşılaştırması ele alındı. Bu rapora göre Türkiye öğretmenine en düşük maaş veren 10 ülke arasında 5. sırada yer almaktadır. En yüksek maaş veren ülkelerin Avrupa ülkeleri olduğu görülüyor. Lüksemburg, İsviçre Almanya ve Güney Kore gibi ülkeler yıllık ortalama 100 Bin Dolar maaş ödemesi yaparken, aynı zamanda öğretmenlere konaklama olanakları sağlıyor. Türkiye, Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya en düşük maaş veren ülkeler arasında.”ifadelerini kullandı.

“GÜZEL BİR GELECEK İSTİYORSAK EĞİTİMİ PARTİLER ÜSTÜ GÖRMELİYİZ”

Arslan: “Öğretmenler günü bittiğinde sorunlar yine ortada kalacaktır. Milli Eğitim Bakanlığının bir soru önergesine verdiği yanıta göre Türkiye’de 117 bin 113 öğretmen açığı var. Buna karşın her atama döneminde 20 bine yakın öğretmen atanmaktadır. Yeni mezunlar ile birlikte on binlerce öğretmen atama beklemektedir. Son iki yılda atanamadığı için 40’tan fazla öğretmenimiz yaşamına son verdi. Bu gerçekten içimizi yakan bir tablodur. Eğitiminden, ekonomiye, sağlıktan, tarıma, ülkenin sorunlarını çözecek reçete bellidir. Cumhuriyetin kurucu değerlerine geri dönmek, Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yoldan sapmadan yürümektir. Ne diyor Atatürk; “Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.”dedi.

Eğitimin partiler üstü görülmesini söyleyen Ednan Arslan: “Eğitimi bir ideolojinin arka bahçesi olarak gören anlayışı bir kenara bırakarak, köklü değişikler yapmalıyız ve işe öğretmenlerin özlük haklarını yükselterek, atama bekleyen öğretmenlere kadro vererek başlamalıyız. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, sosyal demokrat bir anlayışla, çocuklarımızı ve ülkenin geleceğini emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin sorunlarının çözüldüğü bir ülkede, öğretmenler gününü hakkıyla kutlayacağımıza olan inancımla sözlerimi noktalıyorum.” Dedi.

Editör: Haber Merkezi