Altıok, yaptığı basın açıklaması ile beraber Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun Tekin Yayınevinden çıkan “Çocuklar ve Anayasa” adlı son kitabında yer alan 10 maddelik bildiriyi yayınladı.

CHP’li Vekil yaptığı açıklamada 6 aylık bebeğiyle cezaevine giren Ayşe öğretmene atıfta bulunarak “ ‘Çocuklar ölmesin, analar ağlamasın’ diyen, Cumhuriyetimizin aydınlanma ilkelerini benimsemiş, çocukların eğitim hakkının engellendiği, öğretmensiz kaldığı zamanlarda yüreği yanarak bu insani çağrıyı yapan Ayşe öğretmen hapiste. 6 aylık bebeği Deran bebekle onu hapse uğurladık” dedi.

Çocuklarla ilgili rakamlar paylaşan Altıok “2006 yılında çocuklara yönelik 2.414 cinsel taciz davası açılmışken bu sayı %700 lük bir artışla 16.957 ye ulaştı. 2 milyon çocuk işçi var. Her 10 çocuktan 8 i kayıt dışı çalışıyor. Okula gidemeyen 1milyon 300.000Cezaevlerinde 2.200 çocuk var. Deran bebekle aynı kaderi paylaşan çocuk sayısı 668” ifadelerini kullandı.

Zeynep Altıok’un açıklamalarında öne çıkan başlıklar ve İbrahim Kaboğlu’nun çocuklar için hazırladığı 10 maddelik bildiri şu şekilde.

CUMHURİYETİMİZ DEMOKRASİMİZ VE ÇOCUKLARIMIZ TEHDİT ALTINDA

Bugün baskın bir gerici anlayış kuruluşunun 98. Yılında demokrasimizi, özgürlüklerimizi, Cumhuriyetimizi, parlamenter sistemimizi, en çok da çocuklarımızın geleceğini tehdit ediyor. 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, 98 yıldır özgür Türkiye'nin, demokrasinin, halk iradesinin, ulusal egemenliğin ve laikliğin temel kurumu olmuştur. Hiçbir güç halk iradesinin üzerinde değildir. Bu anlayışla saltanata son veren Atatürk ve genç Cumhuriyetin kurucuları parlamenter demokratik sistemi vazgeçilmez unsur olarak kabul etmişlerdi. Barış idealini yeşertmek adına bu tarih, ülkenin geleceğini ve umudunu oluşturan çocuklara armağan edilmiştir. Bu nedenle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, sadece Türkiye çocukları için değil dünya çocukları için de özel bir gündür.

SARAYDAN ALINIP HALKA VERİLEN EGEMENLİK YENİDEN SARAYA VERİLMEK İSTENİYOR

1920’de egemenlik saraydan alınarak halka verildi. Bugün ise geldiğimiz noktada iktidar, egemenliği halktan alarak tek bir kişiye ve saraya vermek istiyor. Cumhuriyetin bütün kazanımlarına saldırarak tüm kavramlar gibi Cumhuriyetin de içini boşaltan, laikliğe karşı açık bir tutum alarak rejim değişikliği dayatan AKP iktidarı, 24 Haziran’da; işlevsizleştirdiği parlamentoya son darbeyi vurarak demokrasiyi rafa kaldırmayı ve bütün gücü tek bir kişinin elinde toplamayı hedefliyor. Bu amaçla onlar ve biz diyerek “yerli ve milli değerleri” dayatarak tüm toplumu ayrıştırarak düşünmeyen, yoz bir toplum yaratmak için var gücüyle çalışıyor. OHAL ve KHK’lar eliyle işi, özgürlüğü hatta yaşama hakkı elinden alınanlar arasında en başı bilime ve akla inanan aydınlanma devrimi savunucusu akademisyenler, biat etmeyen Cumhuriyet savunucuları, Ayşe öğretmenler, sanatçılar, laikler, kadınlar, çocuklar, emekçiler, sendikalar hedefe koyuluyor. Eğitim ve hukuk yok edilerek bir halkın iradesine de kelepçe vurulmak isteniyor.

İKTİDAR ÇOCUKLARI TARİKATLARA TESLİM ETTİ

İktidar, çocukların çağdaş, eşit ve modern bir eğitim alması yerine onları tarikat yurtlarına teslim ederek “kindar” nesiller hedefine yürüyeceği düzenlemeler peşinde. Düşünmeyen, sorgulamayan ve üretmeyen tek tipleşmiş nesiller için çocuklarımızın aklına, bedenine ve ruhuna göz dikmiş bir anlayış karşısında kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Demokratik, laik ve çağdaş bir Türkiye için ve kalıcı barış için 23 Nisan’ın felsefesine sahip çıkmak, onu korumak ve onu yaşatmak için çalışacağız.

Tam da bu noktada paylaşmak istediğim bir önemli metni kamuoyunun dikkatine sunmak isterim. Bugün ülkemizi tehdit eden başta anayasa değişikliği ve mühürsüz seçim olmak üzere tüm hukuksuzluklara karşı yılmaz bir mücadele verdiği için KHK ile ihraç edilen kıymetli hocamız anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu’nun tüm çocuklar için eşit ve özgür bir geleceği korumak mevcut yanlışları önlemek amacıyla bir çocuk anayasası kaleme aldı. TBMM’nin; çağdaşlığa, laikliğe, demokrasiye, barışa, özgürlüğe ve eşitliğe inan seçilmiş bir kadın milletvekili olarak saygın akademisyen/hukukçu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun bu metnini paylaşmayı borç bilirim.

23 Nisan için

ÇOCUKLAR VE ANAYASA

(Ebeveynler ve çocuklarının geleceği için anayasa)

1.- ANAYASA, BUGÜNDEN ÇOK GELECEK KUŞAKLAR İÇİNDİR; BUGÜNDEN GELECEĞE KUŞAKLARI BİRBİRİNE BAĞLAYAN ÇOCUKLARI KAPSAMINA ALMASI ÖLÇÜSÜNDE ANAYASA, “TOPLUMUN ÖZGEÇMİŞİ” OLABİLİR.

2.-YEDİĞİMİZ EKMEK, İÇTİĞİMİZ SU VE SOLUDUĞUMUZ HAVANIN TEMİZ VE SAĞLIKLI OLMASININ GÜVENCESİ OLAN ANAYASA, ÇOCUKLAR VE GELECEĞİ İÇİN YAŞAMSALDIR.

3- NİTELİKLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÜLKEDE BAĞIMSIZLIK VE EGEMENLİK BELGESİ OLARAK ANAYASA, ÇOCUKLAR İÇİN DE GELECEK GÜVENCESİ OLMALIDIR.

4.- DEMOKRATİK TOPLUM SÖZLEŞMESİ OLARAK ANAYASA, TOPLUMSAL İHTİYAÇLARA YANIT VERDİĞİ ÖLÇÜDE UZUN DÖNEMLİ OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIR VE ÇOCUKLARIN GELECEĞİNE HİTAP EDER.

5.- ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK VE HAYSİYET ÜÇLÜSÜNE DAYANAN ANAYASAL DÜZENLEMELER IŞIĞINDA, İNSAN HAKLARINI BİR BÜTÜN OLARAK VE AYRIMSIZ BİR BİÇİMDE HERKES İÇİN TANIMASI, YETİŞKİNLER İÇİN OLDUĞU KADAR ÇOCUKLAR İÇİN DE, ANAYASAL YURTSEVERLİK ÖLÇÜTÜDÜR.

6.- HUKUKA İNANÇLI KUŞAKLAR YETİŞTİRMENİN YOLU, NİTELİKLİ VE BİLİMSEL EĞİTİM HAKKI KADAR, ANAYASAL BİLGİLENME VE SOSYAL DEVLET İLKELERİNİN KENDİLERİNE UYGULANMASINI İSTEYEBİLME HAKKINDAN GEÇER.

7.- ANAYASAL BİLGİLENME HAKKI, ÇOCUKLARI ANAYASANIN YAPIM SÜRECİNE KATMA GEREĞİ KADAR, ANAYASANIN KORUMA ALANINA GİREN ÜLKENİN DOĞAL, TARİHSEL VE KÜLTÜREL MİRASINI ÖĞRENME HAKKINI DA KAPSAMINA ALIR.

8.- ÇOCUKLARDA ANAYASA KÜLTÜRÜ VE BİLİNCİ, KURALI KOYAN VE KURALI UYGULAYAN İLE BUNLARI DENETLEYEN ORGANLARIN BİRBİRİNDEN AYRILMASINI İFADE EDEN ERKLER AYRILIĞINDA SOMUTLAŞAN , “DEVLET ANAYASA İLE DOĞAR VE ANAYASA İLE YAŞAR”; “ANAYASASIZ DEVLET, HUKUKSUZ TOPLUM OLMAZ” DEYİŞLERİ IŞIĞINDA OLUŞTURULMALIDIR.

9.- AYNI ZAMANDA ANAYASA BAYRAMI OLARAK 23 NİSAN ÇOCUK VE EGEMENLİK BAYRAMI, ÇOCUKLARIN YÖNETİME KATILIM HAKKI OLARAK VE YÖNETİCİLERİN ÇOCUK İSTİSMARINI ÖNLEYİCİ BİÇİMDE ANAYASAL GÜVENCEYE KAVUŞTURULMALIDIR.

10.- ÇEVRE, GELİŞME VE BARIŞ BELGESİ OLARAK ANAYASA, ÇOCUKLAR İÇİN AYNI ZAMANDA BİR “DOĞA SÖZLEŞMESİ” NİTELİĞİNDE OLUP, ANAYASAL GÜVENCE ALTINDAKİ “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ” İLKESİ, ÇOCUKLAR İÇİN “DÜNYA SÖZLEŞMESİ” NE AÇILAN KAPIYI OLUŞTURMAKTA; ŞU EREKTE: OLMAK ( BİR DÜNYA YÖNETİM SİSTEMİNE DOĞRU “DEMOKRASİ SÖZLEŞMESİ” ), SAHİP OLMAK (ÜÇ MİLYARDAN ÇOK KİŞİNİN TEMEL GEREKSİNİMLERİNİ KARŞILAMAYI AMAÇLAYAN “TEMEL GEREKSİNİMLER SÖZLEŞMESİ” ), BİRLİKTE YAŞAMAK ( SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞMEYİ YÜRÜRLÜĞE KOYMAK İÇİN “YERYÜZÜ DOĞA SÖZLEŞMESİ”), DİYALOGA GİRMEK ( KÜLTÜRLER ARASINDA HOŞGÖRÜ VE İLETİŞİM KURMAYA YÖNELEN “KÜLTÜREL SÖZLEŞME”).

Editör: Haber Merkezi