GÜLSEN CANDEMİR/İZ GAZETE - Urla’da son kez hakim karşısına çıkan Zeynep Altıok Akatlı, Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlaması ile yargılandığı davada beraat etti.Zeynep Akatlı’yı partisi ve belediye başkanları yalnız bırakmadı.İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır'ın da Zeynep Altıok'a destek olarak mahkemede bulunduğu duruşmanın sonucu, alkışlarla kutlandı.

Kadın hakim kararında ‘Suç unsuru oluşmamıştır, beraatine’ dedi. AKP'li Cumhurbaşkanı ODTÜ’lü öğrencilerin, mezuniyet töreninde taşıdığı ‘Tayyipgiller’ karikatürünün ardından tutuklanması üzerine destek tweeti atan Zeynep Altıok Akatlı, dokunulmazlığı kalktıktan sonra Cumhurbaşkanı'na hakaretten yargılanmaya başlamıştı. Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında eski savunmasını yineleyen Akatlı, mizahın ve düşünce özgürlüğünün yargılanamayacağını ifade etti. Savunmasının ardından Akatlı’nın avukatı Hasan Fehmi Demir ise, daha önce hiçbir başbakan ve cumhurbaşkanının karikatür nedeniyle hakaret davası açmadığını, sadece tek bir tweet ile ceza verilmesinin mümkün olamayacağını aktardı. Cumhurbaşkanı makamında oturan kişinin eleştiriye açık olması gerektiğini söyleyen avukat Demir, aynı zamanda siyasi bir partinin genel başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanına hakaret maddesinden yararlanmasının mümkün olmayacağını ifade ederek, müvekkilinin beraatını istedi.

EMSAL OLSUN

Verilen beş dakikalık aranın ardından hâkim ‘Suç unsuru oluşmamıştır’ diyerek sanığın beraatına karar verdi. Beraat eden CHP İzmir Eski Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı duruşma sonrası yaptığı değerlendirmede, “Bu karar benzer şekilde yargılanan tüm vatandaşlar için emsal olmasını diliyorum. Düşünce ve ifade bir haktır. Sistem eleştirisini yüksek sesle söylemek bir haktır. Her eleştirel ifadenin yargılanıyor olması, yargının bu şekilde meşgul ediliyor olması hak ihlalinin tekrarını içeriyor. Kararın özgür bir ülke için emsal olmasını, düşüncenin önündeki engellerin kalmamasına katkı sunmasını temenni ediyorum” dedi. Akatlı, kendisinin her duruşmasına katılarak destekte bulunan herkese de çok teşekkür etti.

BERAAT KARARI GÜZELDİ

Duruşma sonrası gazetemize konuşan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Hukuk adına yargı adına sevindirici ve murtluluk verici bir karar. Siyasetçilerin eleştiriye açık olması gerekiyor. Özellikle de 17 Nisan Referandumundan sonra partili cumhurbaşkanının anayasaya girmesinden sonra hakaret suçunun artık kaldırılması gerekiyor, çünkü hem partili olup, hem de anayasaya göre tarafsız olması gereken cumhurbaşkanının bu eleştirilere açık olması gerekir. Beraat kararı güzeldi. Suç oluşmadı dendi. Mutluyuz.”dedi.

MİZAH İÇERİYOR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise duruşma öncesi gazetemize yaptığı değerlendirmede “Hiç kuşkusuz aklanacağına inanıyorum. Tamamen ironi mizah ve teşbih içeren bir tİvit nedeniyle yaftalanması bile haksızlık dilerim ki aklanacaktır.”diye temennisini dile getirmişti.

BAYIR DA YARGILANMIŞ

Aynı mahkemede yıllar önce aynı suçla yargılanan İzmir Milletvekili Tacettin Bayır da duruşma öncesi şu değerlendirmeyi yaptı: “2011 yılında il başkanıyken ben de nasibimi almıştım. Erdoğan’a hakaretten yargılanmıştım. Yine Urla’daydı duruşma meşhur Zekeriya Öz hakkımda dava açmıştı. Yıl 2019 Erdoğan’da hiçbir değişiklik yok. Tek değişen tutuklama şikayetçi dairesi genişlemiş. Özgürlüklerin ve demokrasinin olduğu yerde bu tür davalar olmaz. Tabi ki insanlar eleştiri hakkını kullanacaklar. Kaldı ki Zeynep Altıok sıradan bir vatandaş olmanın ötesinde milletin seçtiği bir milletvekiliydi o dönemde. Bizler için de zaman zaman dosyalar geliyor. Bunları yaparak bizleri susturabileceklerini düşünüyorlar. Yanılıyorlar. Biz bildiğimizi savunuyoruz.”

DESTEK OLDULAR

Duruşmaya CHP Urla örgütü, Haziran Hareketi İzmir Düşünce Topluluğu, Konak Kent Konseyi, Bergama Eski Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Narlıdere Alevi Bektaşi Derneği ile Tüm Bel-Sen yönetimi katılarak, Akatlı’yla dayanışma gösterdi.

Altıok’un savunmasında 'Hak savunucu olduğum için yargılanıyorum' ifadesi dikkat çekti.

'HAK SAVUNUCU OLDUĞUM İÇİN YARGILANIYORUM'

“Yaşamı boyunca bilimin düşüncenin ve hümanizmin açtığı yolda eşitlik ve hak mücadelesi yürütmüş biriyim. Benim için hak savunusunun adalet arayışına ve kesif bir adaletsizliğe dönüştüğü tarih 2 Temmuz 1993 yani ülkemi ve kendimi içinde bulduğum ortaçağ karanlığıdır. Gün geldi milletin meclisinde Hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma yemin ettim. 26 yıllık hak arayışım sayısız hukuksuzluğa tanıklık ettim, adalet istediğimi yüksek sesle ifade ettiğim için işimden atıldım ancak hak savunusu nedeniyle yargılanacağım benim bile aklıma gelmemişti”

DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ TEMEL İNSAN HAKKIDIR

“Eleştiri kültürünün beslendiği, muhakeme ve düşünceyi geliştiren felsefe örneğin müfredattan çıkarıldı. Bu koşullarda eleştiriyi hakaretten ayırma pratiğinin de zora düştüğünü sadece Cumhurbaşkanının vatandaşlara açtığı hakaret davalarının sayısına bakarak bile anlayabiliriz. Kültürsüzlüğümüzün kışını tarif den eleştirmen Füsun Akatlı’dan alıntılayarak “mizah dünyayı ve hayatı bir algılayış ve/ya da ona karşı bir tavır alış biçimidir” diyebiliriz. Eleştirinin en nezaketli hali belki de mizah ve ironiden geçiyor. Düşünce ve ifade özgürlüğü en temel insan hakkıdır”

SİYASİ ELEŞTİRİ HAKKIMI KULLANDIM

“Türkiye’nin önde gelen nitelikli üniversitelerinden ODTÜ’lü öğrenciler tıpkı üniversitelerinde verilen eğitim gibi sürekli olarak hedef alınıyorlar, direnme hakkını kullandıklarında şiddete maruz kalıyorlar. Bugün bir mezuniyet töreninde ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında sistem eleştirisi ve direnme hakkı çerçevesinde açtıkları pankartta yer alan karikatür nedeniyle öğrencilerin en nezaketsiz şekilde gözaltına alınmasını eleştirdiğim tweet üzerinden hakaret suçlamasıyla yargılanıyorum. Ben bir insan hakları savunucusu olarak bu ülkenin pırıl pırıl öğrencilerinin düşünme, ifade etme, üretme, sanat, mizah üretme, eleştirme ve direnme haklarının tümünü yok sayan tutumu eleştirdim, siyasi eleştiri hakkımı kullanarak onların yanında yer aldım. Siyasetçiler her zaman her dozda eleştiri ile karşı karşıya kalırlar. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Kendi ile barışık, vatandaşı ile barışık, düşünceye saygılı nice siyasetçi çoğu zaman hakarete varan eleştirileri bile yargıya taşımaya gerek görmezken Cumhurbaşkanı içeriği hakaret, küfür içermeyen 140 vuruşluk tweetler üzerinden ülkenin yargısını, gündemini meşgul ederken ben bu ülkenin aydınları, barış isteyen akademisyenleri, seçilmiş siyasetçileri, gerçekleri yazan gazetecileri, hak savunucuları, yazarları, çizerleri, hukukçuları, gençleri, öğrencileri türlü sebeplerle yargılanır ve bedel öderken böyle bir dava ile sizleri ve basın emekçilerini meşgul etmekten utanıyorum”

Editör: Haber Merkezi