TUGAY CAN / İZ GAZETE - İzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinin temsilcilerin katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasında,basın açıklaması metnini okuyan KESK dönem sözcüsü Hülya Ulaşoğlu, AKP iktidarının seçim sürecinde toplumda kutuplaşmayı derinleştirerek, ırkçılık, ayrımcılık ve nefret söylemi gibi toplumsal fay hatlarını harekete geçirerek şekillendirilmeye çalıştığını ifade etti. Ulaşoğlu, bu tip siyasi üslubun tehlikeli olduğunun altını çizerek Sakarya’da etnik kimliği nedeniyle nefret saldırısı sonucu öldürülen yurttaşı örnek olarak gösterdi.
‘AYRIMCILIĞI KÖRÜKLEYEN AKP-MHP YÖNETİCİLERİDİR’
Ulaşoğlu, “Bir insanın etnik kimliğinin sorulması, sorgulanması başlı başına sorun iken, bu kimliğini dile getirmesinden ötürü yaşam hakkının elinden alınmasının başlıca sorumlusu, ırkçılığı ve her alanda ayrımcılığı körükleyen AKP - MHP iktidar bloğunun yöneticileridir.” dedi. İktidarın ayrımcı dilinin sadece Kürtleri ya da başka etnik kimlikleri değil, kadınları, LGBTİ+ bireyleri, Alevileri ve hatta işçileri, emekçileri hedef aldığını belirten Ulaşoğlu, “Nefreti, ayrımcılığı körükleyen dilin karşısında eşitlik ve kardeşlik talebini daha yüksek sesle ifade etmek, en önemli görevlerimizden biri olarak biz emek ve demokrasi güçlerinin önünde durmaktadır. Ancak bu sesin güçlenmesiyle ölüm ve çatışmaların önüne geçebiliriz.” diye konuştu.
‘METİN AKPINAR VE MÜJDAT GEZEN DAHA FAZLA DEMOKRASİ İSTEDİKLERİ İÇİN HEDEF GÖSTERİLDİ’
Ulaşoğlu, iktidarın nefret söylemini olabildiğine beslediğine işaret ederek Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'e yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dile getirilen ‘müsvedde’ söylemini hatırlatarak fikir beyanını yargı sopasıyla tehdit ettiğini kaydetti. Ulaşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;
“Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, sadece “daha fazla demokrasi” taleplerini dile getirdikleri için bizzat Cumhurbaşkanı tarafından “müsvedde” olarak nitelenip kitlelere hedef gösterildi. Yalnız kendilerinin değil, çok geniş toplumsal kesimlerin özlemini ifade eden Akpınar ve Gezen, hedef göstermeyi talimat bilen savcılarca gözaltına aldırılırken, bu tür baskılarla esas korku salınmak isteyen iki sanatçı şahsında bütün toplumdur. Gösterilen sopa, demokrasi talebini yükselten bütün yurttaşlaradır.”
‘EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN BİRİNCİ GÖREVİ..’
Halklar arası kutuplaştırma, düşmanlaştırma çabalarına karşı durmak için mücadele etmenin, kardeşliği hâkim kılmanın emek ve demokrasi güçlerinin birincil görevi olduğunu yineleyen Ulaşoğlu sözlerini şöyle tamamladı;
“Aksi yönde bütün çabalara karşı yükselteceğimiz sese, tüm yurttaşlarımızın da ses katması çağrısında bulunurken, otoriter, totaliter ve tekçi zihniyet ve uygulamalara karşı demokrasi ve özgürlük talebiyle söylenen her sözün de sözümüz olduğunu, baskılara karşı tüm yurttaşlarımızla omuz omuza duracağımızı ifade ederiz.”
