Nihat Zeybekçi burada Didem Arslan Yılmaz'ın moderatörlüğünde Nagehan Alçı, Sevilay Yılman ve Deniz Zeyrek'in sorularını yanıtladı. AKP tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Nihat Zeybekci, dün katıldığı programda "İzmirliler, 'Bunları çözse çözse AKP'liler çözer' diyor. Şu anki anketlerin sonucu o. Şu anda yüzde 3 fazla çıkıyoruz. 'Oyunuzu kime vereceksiniz' dendiğinde CHP çıkıyor. İzmir hala kararsızlık anlamında en yoğun şehir" dedi. İzmir'de yaşam tarzı gibi bir problemin bulunmadığını belirten Zeybekci, "Yaşamla ilgili bir problem varsa o da yaşam kalitesiyle ilgili" dedi. Zeybekci, "İzmir bir zevk, refah ve mutluluk kenti olmaladır" ifadesini kullandı.

Programda yöneltilen sorular ve Zeybekci'nin bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

Didem Arslan Yılmaz: Pazar günü Cumhur İttifakı'nın ilk mitingi İzmir'de oldu. Neden ilk miting İzmir'de oldu?

Muhteşem bir mitingdi. Sayın Cumhurbaşkanımız ve MHP Genel Başkanı'nın ilk defa katıldığı mitingdi. Alan sıkıntısı var. 2. Kordon komple doluydu. İnsanlar oraya yaklaşamadı. Kesinlikle 250 bin rahat olurdu meydan rahat olsaydı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hayatımda ilk defa o kadar kalabalık bir topluluğa uzun süre hitabımız oldu. Bir yerden başlayacaktı. İzmir çok önemli. İzmirsiz bir Türkiye'yi tek kanatlı uçmaya çalışan bir Türkiye gibi görüyorum ben.

'İZMİR KİMSENİN KALESİ DEĞİL, KENDİNE ÖZEL BİR KALE'

Nagehan Alçı: Türkiye'nin konum olarak çok değerli bir yeri. AKP adayı olarak zor bir yerden aday oldunuz. Epeyce bir zamandır CHP'nin kalesi olarak algılanan bir kent. Bu farkı neye bağlıyorsunuz?

İzmir bizim için gözümüzün bebeği. Dünyanın en güzel şehri yaratılıştan. İzmir kimsenin kalesi değil, kendine özel bir kale. Demokrasi anlamında Serbest Cumhuriyet'in başlangıcı. Zamanında rahmetli Özal'la adım atılmış bir şehir. Aralık ayının ilk haftası gibi, adaylığımız açıklandıktan sonra 'İzmir'in en önemli problemi nedir?' diye sorduk. İşsizlikte Türkiye ortalamasının 4 puan üzerinde. İşsizlik birinci sırada gelir diye bekledim ama dördüncü ve beşinci sırada çıktı. Bir, iki ve üçte şehrin altyapısı, yaşam kalitesiyle ilgili vatandaşların beklentileri vardı.

Türkiye'nin geride bıraktığı problemlerle mücadele ediliyor olması. Çevre hassasiyetleri, çöp sorunu. Her yağmurda kanalizasyonun şehri basma problemi. İzmir Körfezi'nin kent atıklarıyla zehirlenmesi gibi problemler çıktı. İzmirliler, 'Bunları çözse çözse AKP'liler çözer' diyor. Şu anki anketlerin sonucu o. Şu anda yüzde 3 fazla çıkıyoruz. 'Oyunuzu kime vereceksiniz' dendiğinde CHP çıkıyor. İzmir hala kararsızlık anlamında en yoğun şehir. O kararsızlarla beraber İzmir çok farklı yere gelecektir.

'BİZİM AKP'Yİ İZMİRLİ YAPMAMIZ LAZIM DİYORUM'

Didem Arslan Yılmaz: AKP İzmir'de nasıl bir hata yaptı sizce?

Vatandaşın, milletin iradesine karşı kayıtsız şartsız bir teslimiyetim var benim. Vatandaş ne diyorsa, o kararda yorum yapmamak lazım. İradenin dediği doğru. Demek ki projeler ve çözümle ilgili kabiliyetimizi ve samimiyetimizi tam olarak anlatamadık. Her partinin güçlü olamadığı şehirler vardır. Diyorum ki, 'Biz AKP'yi İzmirli yapmamız lazım'. Bu siyasetin bir sonucu. Başka partilerin başka illerde olduğu gibi.

'CHP'NİN ADAYININ ÇUKUR EYLEMCİLERİNE DESTEK SÖZÜ VAR'

Deniz Zeyrek: AKP'nin elindeki belediyelerde 'beka' daha faydalı gibi görünüyor. Siz projelerinizi açıkladınız. 10 Numara İzmir konsepti toplantınızda 'Bu bir yerel seçim' dediniz. Mitingi izledim dünkü. Orada 'beka meselesi' dendi. Siz bu çelişkiyle nasıl baş ediyorsunuz?

Cümlenin tamamını almadan başındakini alırsak yanlış sonuca varırız. Yaptığımız yerel seçimdir. Muhtar seçeceğiz, belediye meclis üyesi, il genel meclisi ve belediye başkanı seçeceğiz. Bir ülke gerçeğimiz var. Türkiye'nin coğrafyası itibarıyla seçimin sonucunun yorumlanma şekilleri var. Bizde net bir şekilde ortaya koyuyor. Deniliyor ki, 'Biz bu seçimlerde aldığımız sonuçları falanca yere selam göndereceğiz. Kürdistan'da kazanacağız, batıda AKP'ye kaybettireceğiz.' Bugün terör örgütüyle artık her şekliyle organik bağı olan, ondan müsaade almadan bir kelime bile edemeyen, sonuçta yasal anlamda seçimlere katılan bir parti HDP.

Eş Genel Başkanı'nın açıklaması şu 'Biz İzmir'de bir isim üzerinde uzlaşacağız'. CHP'nin bir adayı 'Kalbimiz gönlümüz sizinle' diyor. Kılıçdaroğlu'nun adayını diyorum. Net bir şekilde çukur eylemcilerine methiyesi var. Ülkeyi savunma refleksine karşı duruşu var. Adayın açıklandığı ertesi gün sabah, HDP'nin resmi açıklaması, "Bu aday bizim adayımızdır, aday çıkarmayacağız" dedi. Bunun bir beka sorunu olup olmadığına birlikte karar verelim. Mesajları açalım vatandaşımız kendisi karar versin. Benim orada söylediğim şu, niye gizliyorsunuz bunu? Kılıçdaroğlu bunu bir türlü kabul etmiyor. Bu neyin karşılığında oldu? CHP'nin listelerine baktığımızda kim HDP'li, kim İYİ Partili çok net değil. Birilerinin bu seçimi, Kandil veya dağla organik bağ içinde yapmasından dolayı vatandaşımızın takdiri nedir? Bunun yorumlanması açısından vatandaşımızın takdirine sunmak lazım.

'HDP'Lİ KARDEŞLERİMİ O PARTİNİN YÖNETİMİYLE AYNI TUTAMAYIZ'

Sevilay Yılman: İzmir'deki kampanyanız sürecinde herkesi kucaklamaya dönük, İzmirlilerle bir arada bir şeyler yapabilmenin hoşnutluğuyla görüyorum sizi. Biraz önce HDP ile konuşurken, sayın Cumhurbaşkanı da Tunç Soyer'in Kandil'in adayı olduğunu söyledi. Eğer HDP aynı şeyi sizin için söyleseydi, 'Bizim adayımız Nihat Zeybekci' olsaydı tavrınız ne olurdu.

HDP yönetimi bana bunu söyleseydi, reddettiğimi söylerdim. Onların şunu söylemesi lazımdı 'Benim listemde şu HDP'li, şu İYİ Partilidir' demeliydi.

Sevilay Yılman: HDP'nin oylarına talipsiniz…

HDP'li Kürt kardeşlerimizi direk o partinin yönetimi diyerek algılamayız.

Sevilay Yılman: Sokaktasınız, HDP'ye oy verenlerle bir arada oluyorsunuz.

Bu topraklarda birlikte yaşamak zorundayız. Kıyamete kadar bu topraklarda Kürt ve Türk kardeşçe ilelebet yaşayacaktır. Benim dikkat çekmeye çalıştığım ayrımcılık. Çukur eylemlerinin hedefi neydi? Bu ülkenin bir parçasını koparmak değil miydi? Bir partinin üst yönetimiyle ilgili tespitte bulunuyoruz. Kürt kardeşimi onlarla bir tutmak haksızlık olur. Bir kardeşimiz gelip de 'Ben HDP'ye oy verdim sana oy vermeyeceğim' derse, eyvallah.

Nagehan Alçı: Sayın Cumhurbaşkanı Tunç Soyer için 'Kandil'in adayı' dedi. Siz buna katılıyor musunuz?

CHP'nin adayı için 'Bizim adayımızdır, destekliyoruz ve aday çıkarmıyoruz' diyenlerin bunun cevabını vermesi gerekir. Bu sözleri benim yorumlamama ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum.