AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican anayasa değişikliğinin cumhurbaşkanlığı sistemine getireceği yeniliklerle ilgili açıklama yaptı. CHP'nin ideolojik temelli bir kampanya yürüterek tarihi algı operasyonundan vazgeçmediğini öne süren Delican, 'Hayır'cıların sahip çıktığı İzmir Marşı'nın notalarının henüz ortaya çıkarılamadığını ve anonim olduğunu hatırlattı. Başkan Delican, geçtiğimiz günlerde Murat Bardakçı'nın 'İzmir Marşı Muamması' başlıklı yazısını hatırlatarak marşın pek çok kaynağa göre 1'inci Dünya Savaşı'nda Kafkasya Cephesi'ne atfedildiği ve İzzettin Hümayi'nin eseri olduğunun öne çıktığını söyledi. Delican, "Ne olursa olsun. Bu toprakların kahraman evlatlarını anlatan bir marş. Hangi cephe, hangi milli kurtuluş hikayemizi anlatırsa anlatsın hepimizindir" diye konuştu. İzmir'in ulusal bağımsızlık savaşı ve cumhuriyet tarihindeki yerinin büyük olduğunu ifade eden Başkan Delican, "Şimdi diyorlar ki; '16 Nisan'da İzmir'in dağlarında çiçekler açacak!' Biz de diyoruz ki; o çiçekler; 9 Eylül 1922'de kurtuluş gününde zaten açmıştı. Bu toprakları vatan yapanların zafer gününde açılmıştı o çiçekler ve 29 Ekim'de de taçlanmıştı. Hepimiz o çiçeklerin yılmaz bekçisiyiz. Hepimiz sularız, hepimiz koruruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve şehitlerimizin onurlu mücadelesi ile milletimizin açtırdığı o çiçekler yaşasın diye, düşmanın ayakları altında kalmasın diye bu reformu zorunlu görüyoruz zaten. Bu tarihi sistem değişikliğine 'evet' ya da 'hayır' demenin ne getirip götüreceğini doğru anlatmak zorundayız. Milletin iradesini tümüyle iktidara taşıyacak cumhurbaşkanlığı sistemini esaret zinciri olarak gösterenlerin algı oyunu artık sökmeyecek" dedi.  

 "CUMHURİYETİ KURAN VE KORUYAN BİR MİLLETİZ"

AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican tarihi siyasi krizlerin ülkeyi gerilettiğini hatırlatarak yasama ve yürütmenin ayrılması ile olası krizleri savacak reform niteliğinde bir adım attıklarını savundu. 'Hayır'cıların cumhuriyet ve değerleri üzerinden, diktatörlük tartışmaları ile suyu bulandırmak istediklerini öne süren Başkan Delican, "Biz cumhuriyeti kuran ecdadımızın emanetçileri olarak alanlara tüm siyasi partilerle, milletimizle çıkmıştık. Şimdi nasıl olur da cumhurbaşkanlığı sistemi adını verdiğimiz bir reform niteliğinde bir açılımla cumhuriyeti yok etmek isteyebiliriz? Her şeyden önce halkın seçtiği bir başkan ve vekiller gerçeği ortada. Ayrıca, hangi diktatör sandıkla gelmiştir ya da gitmiştir? Üstelik bu sistem 60 yıldır tüm sağ partiler ve liderleri tarafından savunulmuş, zaruri görülmüş bir sistem. Hepsi mi diktatör olmak istedi? Tıkanan siyaset ve onun millete dönen zararının önüne geçmek için bu sistem gündeme getirildi her defasında. Pek çok krizle, darbeyle bugüne gelindi. Şimdi; dört bir yandan kuşatılmış ve terör ve ekonomik krizler başta olmak üzere bir cendereye sokulmak istenen ülkemizin kuvvetleri ayağa kalkmak zorunda. Yürütme hız kazanmak, yasama ve yargı bağımsız ve güçlü olmak zorunda. Bu sistem değişikliği; kalıcı bir istikrarla direnmek ve büyümenin tek koşulu" diye konuştu. 

 "BİR ŞEYLERİ ŞIRINGA ETMEK GİBİ BİR DERDİMİZ YOK" 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu tarihi hamle ile biriktirilmiş ve kangrene dönüşmüş sorunları bertaraf etme kararlılığında olduğunu ileri süren Bülent Delican, İzmir halkının bu ayrımları yapacak bilinçte ve öngörüde olduğuna inandığını belirtti. İzmir halkına, anayasa değişikliğinin tüm maddelerini olduğu gibi ortaya koyarak, ülke ve millet için artılarını anlattıklarını belirten Delican, "CHP'nin 30 maddelik kitapçığında olduğu gibi; değişiklik içeren maddeleri kaçırmıyoruz. Vatandaşlarımızla önce değişiklik içeren maddelerin mevcut uygulamasını sonra da ülkemiz ve milletimiz için nasıl bir değişiklik içerdiğini olduğu gibi paylaşıyoruz. Bir şeyleri şırınga etmek gibi bir derdimiz yok. Halkımızın değerleri, ülkemizin değerleri üzerinden ideolojik siyaset yapmanın zemininde değiliz. Biz, Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini sağlayacak bir sistem değişikliğini oylayacağız, bir rejim değişikliğini değil" diye konuştu.

Yürürlükte olan 1982 Anayasası ile cumhurbaşkanlığı sistemini karşılaştırarak vatandaşları aydınlatmaya çalıştıklarını ifade eden Delican, "Karalama kampanyalarına, rejim tehdidi nidalarına prim vermemeleri için uyarıyoruz. 16 Nisan'da sandığa giderek; huzuru ve kaosu; istikrarı ve düzensizliği, krizi ve uyumu, sorumlu ve sorgulanabilir seçilmişle, sorumsuz seçilmişi oylayacağız. Milletin iradesi ile milletin seçtiklerinden oluşan ve yine milletin değiştireceği bir sistemi oylayacağız. Danışma kurulumuzu önümüzdeki günlerde topluyoruz. Genel Merkez düzeyinde katılımla önemli bir toplantı gerçekleştireceğiz. Halkımızla bir araya geleceğimiz kapsamlı bir dizi etkinlik ve projeyi olgunlaştırmak üzereyiz. Önümüzde tam iki ay var. Bu iki ayı iyi değerlendirerek, ülkenin kaderini belirleyecek bu seçime halkımızla birlikte ve 'Evet'le gideceğiz" dedi.

Editör: Haber Merkezi