Cengiz Aldemir/ANKARA - Gündemle ilgili İz Gazete'ye değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AİHM’in Demirtaş’la ilgili hak ihlali kararına ilişkin, "Kendi adamlarını koruyorlar. Bu karar bizi bağlamaz," sözlerine tepki gösterdi. AİHM kararlarını uygulamamanın hukuki değil tam olarak bir siyasi tercih olduğunu belirten Böke, “Sarayın şahsım düzeninin “hak temelli demokratik dünya” düzeninden kopuş kararlılığını tescilliyor” dedi.

AVRUPA HATASINI YENİ ANLADI

Türkiye’nin insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasiyi savunmak üzere 1949 yılında Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden biri olduğunu anımsatan Böke, AKP iktidarına uzun süre toz kondurmamış olan Avrupa’nın yıllarca ülkenin muhalefetini, aydınlarını, halkını görmezden gelmekle suçlayarak,” Avrupa bu karala hukuk devletini yıkıp yerine Sarayın şahsım devletini kurduğuna dair gerçekliği ancak görebildiğine işaretti. Yani Avrupa yaptığı hatayı yeni anlamıştır” eleştirisinde bulundu.

DEMİRTAŞ VE SİYASİ TUTUKLULAR BIRAKILMALI

Türkiye’nin Menderes’in başbakanlığı dönemi olan 1954 yılında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olduğunu, 1987 yılında bireysel başvuru yetkisini tanıdığını, 1990 yılında ise AİHM’in zorunlu yargı yetkisini kabul ettiğini anımsatan Böke, “Anayasa’nın 90. maddesinde 2004 yılında, yani AKP iktidarı döneminde yapılan bir değişiklikle Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerde yer alan hükümlere ulusal norm hiyerarşisinde üstünlük tanındı. Tüm bunlar hukuk devleti olmanın gereklilikleriydi…AİHM kararı elbette Demirtaş’ın serbest bırakılmasını gerektirir. Karar tutuklamanın esas amacının tartışmaya yer bırakmayacak şekilde demokrasinin aşağı çekilmesi olduğu, Demirtaş’ın tutuklanmasının münferit bir örnek olmadığı, tam tersi “belirli bir örüntü izlediğine” işaret ettiği ve 2015’ten beri yaşananların saray düzenini resmen kuracak olan başkanlık sistemine geçiş süreci olduğunu da tespit ediyor. Hatta karar “Demirtaş başta olmak üzere ama sadece Demirtaş’la sınırlı olmayacak şekilde, tüm tutuklu siyasilerin” serbest bırakılmasını zorunlu kılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

GERÇEK ENFLASYON YÜZDE 37’LERDE

TÜİK'in verilerine göre aralık ayında TÜFE yüzde 1.25 artarken memur ve emekli maaşlarını etkileyecek yıllık enflasyon ise yüzde 14.6 oldu. TÜFE'de (2003=100) 2020 yılı Aralık ayında on iki aylık ortalamalara göre yüzde 12,28 artış gerçekleşti. TÜİK, aralık ayına ilişkin tüketici enflasyon rakamlarını da değerlendiren Ekonomist Böke, gerçek enflasyonun yüzde 37’ler civarında olduğunu belirterek, “Memur ve emeklilerin 2021’de alacakları zammın, yaşadıkları gerçeğe göre değil TÜİK’e göre belirlenmektedir. TÜİK’e göre 2020 enflasyon yüzde 14,60, ama ENAG hesabına göre halkın enflasyonu yüzde 36,70! Sosyal devlet olsaydı emekçi, emekli açlığa mahkum edilmezdi” sözleriyle tepki gösterdi.

75 MİLYON PİYANGO PARASI SMA HASTALARINA AKTARILSIN

Kaynakların nereye kullanılacağının siyasi bir tercih olduğunu belirten Böke, Milli Piyango'dan 75 milyon TL’nin Türkiye Varlık Fonu'na değil SMA hastası çocukların tedavisine aktarılması gerektiğini vurgulayarak eleştirilerini şöyle sürdürdü: “ Şahsım düzeni net siyasi tercihleriyle Türkiye’nin kurumsal ve bilimsel yıkımına siyasi rektör atamalarıyla bugün de devam etti! Liyakatı, demokrasiyi, atanmışların değil seçilmişlerin düzenini, akademik özgürlüğü ve özerk üniversiteleri hep birlikte kuracağız! 2021’in sarayın değil halkın, korkunun, baskının değil, özgür sokakların, açlığın, yokluğun, sefaletin değil, üretimin, üreterek zenginleşmenin ve hakça paylaşmanın, ahbap-çavuş düzeninin, şahsım devletinin değil, dayanışmacı, gerçek bir sosyal devletin olduğu, umutsuzluğun ve kaygının değil, umutta milyonların buluştuğu aydınlık bir yıl olması için çalışacağız. Bunu Biz yapacağız.”

Editör: Haber Merkezi