24 Haziran milletvekili genel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) milletvekili adayı olan gazeteci Ahmet Şık, bir günlüğüne geldiği İzmir’de HDP’nin seçim çalışmalarına katıldı. İlk olarak Karşıyaka Çarşısı’nda bulunan HDP seçim standında bildiri dağıtımına katılan Ahmet Şık, HDP üyeleri ve İzmir milletvekili adaylarıyla birlikte çarşı boyunca gerçekleştirilen yürüyüşte yurttaşlardan büyük ilgi gördü. Daha sonra vapurla Alsancak’a geçen Ahmet Şık ve HDP’liler, Alsancak İskelesi’nde parti üyelerince “Bu mafya düzeni yıkılacak” sloganlarıyla karşılandılar. HDP’liler, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde sloganlarla gerçekleştirdikleri yürüyüşte, 16 yıllık AKP iktidarına ancak HDP’nin barajı aşması ile son verilebileceğini belirterek seçim bildirilerini dağıttılar.

HDP İzmir milletvekili adayları ve Ahmet Şık, yürüyüş sonrasında Kordon’da çimler üzerinde foruma katıldılar. Gençlerin katılımının yoğun olduğu forumda sorulan sorulara yanıt veren Ahmet Şık, Selahattin Demirtaş’ın 7 Haziran seçimleri öncesinde Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Seni başkan yaptırmayacağız” dediğini hatırlatarak, “HDP, Erdoğan’ı başkan yaptırmadı, halkı aldatmadı. En büyük suçun halka yalan söylemek olduğunu düşünüyorum ve halka doğru söylediği için HDP’de olmayı tercih ettim” dedi. Şık ayrıca şunları söyledi:

“Bu kadar muhafazakârın, muhafazakârlığın ortasında nasıl sol muhalefet yapılır, bütün Türkiye bunu görecek. O barajı biz yıkarız. Ben çocukken de bu ülkede direnenler vardı, var olmaya devam edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, nasıl bir hile düzeni kurarlarsa kursunlar, bu halk onlara teslim olmayacak. Hile yapabilirler, ama kimseyi inandıramazlar, bu halkı teslim alamazlar. Bu ülkede çocuklarımızın geleceğinin gasp edilmesine izin vermeyen halklar olarak bu iktidarı yıkacağız. Seçimden ne sonuç çıkarsa çıksın, Erdoğan, tek başına iktidarını garantilese bile orada oturamayacak. Söz veriyorum, oturamayacak.”
 

FETÖ’nün bir numaralı sanığının Fethullah Gülen, iki numaralı sanığının ise Erdoğan olduğunu belirten Ahmet Şık, “AKP’ye kadar yatay örgütlenmesini tamamlayan bu cemaat, AKP ile birlikte dikey örgütlenme gerçekleştirmiştir. Buna imkân tanıyan da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan ile Gülen’in hayal ettiği devlet ve toplum arasında zerre fark yok. Bu düzen gittiğinde, birlikte işledikleri suçlardan yargılanacaklar. Halka karşı suç işlediler ve yargılanacaklar. Kim ki yargılanmayacaklar diyor, bilin ki yalan söylüyor ve suç ortağıdır.''dedi.

Bu, bir mafya adına varlık, yokluk meselesi. İktidarı kaybetmemek adına her şeyi yapabilirler. Ben 24 Haziran günü oy kullandıktan sonra hiçbir şekilde evimize girmememiz gerektiğini düşünüyorum. Kendi kontrol mekanizmalarımızı sürekli görünür kılmamız gerekiyor. Bunu yapmazsak, istedikleri sonucu elde etmek yolunda büyük bir adım atmış olacak.”

Editör: Haber Merkezi